Takip Et
  • 2 Şubat 2015, Pazartesi

Devlet ve Kanunun karizması ne olacak?

Aydın, son derece karizmatik idareciler tarafından yönetiliyor.

İdarecilerimizin karizmasına halel gelmemesi çok önemli.

İdareciliği bıraktıktan sonra bile karizmayı korumak, kollamak gerekiyor.

Kanun kaçağı olan eski bir idarecinin yakalanamıyor olması, mevcut idarecilerin “İdareci Karizması” olgusuna olan saygısından kaynaklandığını düşünüyorum.

Cem Ulucan, konuyu çok güzel kaleme aldı. Ben de, bir Astsubayımızın Şehit düştüğü olayla ilgili bir kaç eleştiride bulunmak istiyorum. Türk filmlerinde öğrendiğimiz, kanun kaçağının yakalanma şekli ile bu olay örtüşmüyor. Filmlerde oyuncular ne kadar iyi rol yapıyorsa, senarist ve yönetmenlerin tutumu da sahnenin kusursuzlaşmasında pay sahibi. Hangi akıl, böyle bir katili yakalamak için karlı havada dağın başına sadece üç asker göndermiştir? Bunu hangi ekip böyle kararlaştırmıştır? Şehidin ailesine ve kamuoyuna açıklamak zorundadır.

Hiç tehlikesi olmayan kanun kaçağı Eski Aydın Esnaf Odaları Birliği Başkanı Hulusi Akşit’in yerini tespit edemeyen ve yakalamayı beceremeyenler, böylesine tehlikeli bir katilin yerini tespit etmiş ama yakalayamamıştır. Olayın üstünden bugüne kadar geçen sürede, karizması çizilen, birimleri yönetenler değil devlet ve kanundur. İzmirli yetkililerin, kendi sınırlarında olabilme ihtimali üzerine yaptığı çalışmaların acaba ne kadarı Aydın’da yürütülmektedir? Bunu Aydın kamuoyu görmek istemektedir.

Bu süreçte, yine kanunun ve devletin karizmasına gölge düşüren bir başka hadise daha yaşanmıştır. Çine Ziraat Odası’ndan meclis kararı ile uzaklaştıran 5 delegenin 4’ü çiftçi belgesi ile mahallelerinde seçime girmiş ve kazanmıştır. Çine Kaymakamlığı yapılan itiraz üzerine bu 4 kişinin delegeliğini geçersiz kılmıştır. Bölge İdare Mahkemesine taşınan olayda mahkemenin kararı 4 kişinin oy kullanabileceği yönünde olmuştur. İlçe Seçim Kurulu Hakimi de, Bölge İdare Mahkemesinin kararına uyacaklarını açıklamıştır. Konu, Yüksek Seçim Kuruluna (YSK) taşınmış ve YSK 4 kişinin oy kullanamayacağı yönünde karar vermiştir. Bu olayda ilçedeki iki ayrı güç, tüm imkanları kullanarak konuyu kendi lehine sonuçlandırmak için tüm imkanları ile çalışmıştır. Hangi karar doğru, hangisi adil? Ne yazık ki, bilemiyoruz. Bildiğimiz tek şey, devletin kanunla, mevzuatla çalışan kurumları mahkemelerle, mahkemeler birbirleriyle çelişmektedir. Seçim sonucunda kim ya da kimlerin karizması çizilir bilemeyiz ama bu süreçte yaşananlar, devletin ve kanunun karizmasını ziyadesi ile çizmiştir.

Bu tür konuların tartışıldığı sohbetlerde, “Bu ülkede Yargıtay’dan lehte karar çıkartmanın bedeli 100 bin TL” veya “X mahkemeye Y siyasi grup hakim, onlar istediği kararı çıkartır” gibi cümleleri çok sık duymaktayız. Ülkesini seven yönetici, hakim ve savcılardan Ahmet’in, Mehmet’in karizmasını değil de devletin ve kanunun karizmasını korumalarının halkta çok büyük bir beklenti olduğunu aktarmış olayım.

Şehit Astsubay Emrah Ünalan’a Allah’tan rahmet, kederli ailesine sabır ve başsağlığı dilerim. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.