Takip Et
  • 10 Şubat 2020, Pazartesi

Çineliler reklam kerizi mi?

Çineli gazetecilerin yaptığı, “Van'da meydana gelen çığ felaketinde şehit düşen Jandarma Uzman Çavuş Muhammer Keskin için Çine’de düzenlenen şehit cenazesi devlet törenine reklam krizi damgasını vurdu. Cenaze töreninin düzenleneceği alanda bulunan, üzerinde Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun fotoğrafı olan reklam afişi bir gün önce ilçe kaymakamı Turan Erdoğan'nın talimatıyla kaldırıldı, yerine Türk bayrağı asıldı. Cenaze törenine az bir zaman kala Aydın Büyükşehir Belediyesi ekipleri afişi tekrar astı. Cenaze törenini çeken fotoğraf makineleri ve kameraların görüş alanına ısrarla asılan reklam afişine bazı vatandaşlar tepki gösterdi.”

Bu haberle haberdar olduk. Sayın Çerçioğlu’nun Adana’da, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla düzenlenen “Akıllı Kentler” toplantısında olması nedeniyle katılamadığı Çine’deki şehit cenazesinde reklam afişiyle yerini aldığını. Afiş indirilmiş, sonra tekrar asılmış gibi tartışmaların hiçbir önemi yok. Önceden bile asılı olsa acılı bir ortamda reklam içerikli afişin asılı kalması büyük ayıptır. Kaldı ki namaz kılınan ortamlarda fotoğraf bulunmaz. Hele hele şehit cenazesi namazının kılınacağı yerde hiç yakışık almaz. Almadı da…

Bu konu üzerine sosyal mecralarda çok sayıda yorum yapıldı. Çerçioğlu’nu eleştirenler olduğu gibi, konuyu ayıplayan rakiplerini yerden yere vuranlar da oldu. Haberi yapan gazetecilerden yayınlayan yayın kuruluşlarına kadar bir çok kişi ya da kurum yorumların muhatabı oldu. En ilgimi çeken yorumlardan birisi de şu oldu; “Şehit cenazesi seçimden önce olsaydı Çerçioğlu kendi katılırdı.” Bu doğruydu seçimden sonra Özlem Çerçioğlu artık halkın içine çıkmaz oldu. Çarşı Pazar dolaşan, mahallelere sürpriz ziyaretler yapan Çerçioğlu gitmiş, kimseyi görmek istemeyen bir belediye başkanı gelmişti seçimlerden sonra.

Seçimlerden önce çoğunluğun oyunu alabilmek için çabalayan Özlem Çerçioğlu, seçimin kaderini azınlık oyların değiştirdiğini gördü. Çoğunluğu reklamla, algıyla elde etmek kolaydı ama azınlığın blok oyunu almak pazarlıklar, tavizler gerektiriyordu. O yüzden Çerçioğlu seçimlerden sonra kendi duygu ve düşünceleriyle hareket edemez duruma düştü. Çünkü borç oylar alınmıştı ve borç alan emir alıyordu. Tercihini şehit cenazesinden yana değil de, parti çalışmasından yana kullanması ve şehit cenazesinin olduğu saatlerde sosyal medyada gülen pozlar vermesi borçlu olduğu azınlığa verdiği mesajdı. Cenazede gülen ve yaptıklarını anlatan reklam afişinin olması da kimleri mutlu etti tahmin edebiliyoruz.

Van’da şehit düşen kardeşimize Allah’tan rahmet diliyorum. Ben de Çineliyim ve komşu köylümüz, tanıdığımız olan ailesinin acısını yürekten paylaşıyor, şehidimize Allahtan rahmet diliyorum. Başımız sağ olsun.

Cenazede yaşanan reklam krizine de bir başka açıdan bakmak istiyorum. Ben Özlem Çerçioğlu olsaydım o binaya kocaman fotoğrafım olan ve yaptıklarımı anlatan büyük bir reklam afişi asmaz, astırmazdım. Çünkü o bina 21 yıldır Çerçioğlu’nun partisi CHP’nin yönettiği Çine’nin en büyük ayıplarından biri. Metruk haliyle görüntü kirliliği oluşturduğu gibi büyük bir tehlike olma özelliğine de sahip. Gerçekten o ucubeye asılan reklam afişine yazdığınız kadar Çine’ye hizmet etmiş olsaydınız orada bu ayıbı tutmazdınız. Reklam afişinizi de hemen arkasında bulunan şerefiye kazanmış binalara daha onurlu bir şekilde asabilirdiniz. O bina orada o şekilde dururken Çine’ye milyon milyon hizmet ettiğinizi dile getirmek biz Çinelileri keklemekten öteye geçmez. Keklenene de ‘Keriz’ denir. O ucubede, o afiş durduğu sürece aslında biz Çineliler ‘Reklam kerizi’ oluyoruz. Yaptığınız muameleyi böyle algılıyoruz. Çinelileri reklam kerizi olarak mı görüyor? Sayın Çerçioğlu'na soruyoruz.

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.