Takip Et
  • 16 Haziran 2014, Pazartesi

Kaliteyi uzaklarda aramayın

Kendi değerlerine sahip çıkamamak, Aydın’ın en önemli sorunudur. Nedeni hasetlik midir, güvensizlik midir yoksa sevgisizlik midir; bilemedim. “Köyün danasından öküz olmaz” atasözünü doğrulayan ender memleketlerdendir, Aydın.

Birbirimizden almak için harcadığımız çabanın onda birini birbirimize vermek için harcamayız. Seçim meydanlarında Aydın’ı, Aydınlı ile yönetmeyi vaat ederiz ama seçimden sonra beceremeyiz. Aydın’ın yetiştirdiği değerleri her şeyden önce kendimize rakip görürüz.

Aydın’ın, Aydınlının kaynaklarını dışarıdan gelenler için cömertçe harcarken, Aydın’da çok daha etkin ve etkili olanlar söz konusu olduğunda onlarca mazeret üretiriz. Burnumuzun dibindeki güzellikleri avantajları görmeyiz, görmek istemeyiz.

Çineliyim ben. Bizim orada halkın paraları ve büyük umutlarla kurulmuş bir şirket var. Adı: Ege Et A.Ş...

Şirketin misyonu: yaygın üretim yapan yöre hayvancısını kasap vicdanından korumak, kollamak ve tüketiciye güvenilir ürünler sunmak...

1999 yılına kadar çok başarılı bir şirketti, ilçede vergi rekortmeni oluyordu... Osman Aydın’ın Çine Belediye Başkanı olmasından sonra şirket yönetimi siyasi rüşvet aktarmak adına işten anlamayanlarla dolduruldu. 10 yılda batma noktasına geldi. Hatta bir ara Vali Emir Durmaz tarafından üretim durduruldu. Hayvancı perişan olunca tekrar açıldı.

Bundan iki yıl kadar önce siyaseti kenara koyan anlayışla bir yönetim oluşturuldu. Yönetime DP Çine İl Genel Meclis Üyesi Gültekin Alp Akbay, CHP Çine İl Genel Meclis Üyesi Erol Öz ve AK Parti Çine İl Genel Meclis Üyesi Hamit Özdemir de girdi. Yönetimin ilk açıklaması, “maaş almayacağız” oldu. O zaman Çine Madran Gazetesi’ndeki köşemden şu yorumda bulundum; “Yıllardır huzur hakkı alarak yönetildi.
Hep zarar etti, şimdi huzur hakkı almayanlarla mı kâr ettirilecek,
yatırım yapacak, büyüyecek? İnanmıyorum.
Yine yanlış yapılıyor.
Düne kadar siyasi rüşvet amaçlı huzur hakkı dağıtıldı.Şimdi de huzur hakkı bile almayanlar yönetecek.
Alın beyler!
Hakkınızı alın ve huzurlu huzurlu çalışın, ama şirketi batırmayın.Hatta prim alın, kârdan pay sahibi olun.
Çok dürüstseniz ve kendinize güveniyorsanız da;
Zarardan da sorumlu olun. Kamunun milyonlarına değil, kendinize güvenin.
Yönetin, kazandırın ve kazanın.
Ege Et kazanırsa, memleket kazanır. Unutmayın!"

YANILDIM!

Bir yıl huzur hakkı almadı o yönetim ve şirketi kara geçirdi. Bir yıl sonra da 500 TL almaya başladılar ve şirketi Aydın Büyükşehir Belediyesi’ne yarım milyon TL’ye yakın bir karla devrettiler. Sizin anlayacağınız siyasi düşünülmeden yönetilince köyün danasından öküz oldu.

Büyükşehir’e geçtikten sonra şirketin ilk genel kurulunda yönetim kuruluna bir tane bile Çineli seçilmedi. Hatta Aydınlı bile yok diye biliyoruz. Yönetici maaşları da 6 kat artırıldı. Oysa Aydın’da üreticiyi temsil eden Kırmızı Et Üreticileri Birliği vb. kuruluşlar, bu kuruluşlarda işi bilen, bu şirketi uçuracak nitelikte kaliteli yöneticiler var. Aydın Büyükşehir Belediye Meclisi’nde CHP’li, Çineli çok nitelikli yöneticiler de var. Nedense şirket, işi ne kadar bildiklerini bilmediğimiz ama sadece siyasi kimlikleri nedeniyle getirildiğine emin olduğumuz insanlara emanet edildi. İki yıl önce olduğu gibi yine yanılıyor olabilirim ama ben kalitenin uzaklarda aranmaması gerektiğini düşünüyorum...

BABALAR GÜNÜ

Dün babalar günüydü. Bu tip özel günlerin pazar oluşturmaktan öteye geçmeyen yapmacık organizasyonlar olduğunu düşünüyorum. Dünün bir değeri yok ama babaların değeri paha biçilemez. Aynı şey anneler için de, sevgili için de geçerli...

Babası sağ olanlar, her zaman iyi davranın. İlla ki, gün olmasına gerek yok. Her ihtiyaç hissettiğinizde ya da ihtiyacı olduğunu düşündüğünüzde yanına gidin. Öptüğünüz eli bırakmadan, koca çınarın gözünün içine bakarak “Baba seni çok seviyorum, senin gibi bir adamın çocuğu olduğum için de kendimle gurur duyuyorum” deyin. Emin olun çok güzel olacak. Unutmayın mezar taşı aynı tadı vermiyor, vermeyecek.

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.