Artık son düzlükteyiz...
Kısmet olursa 3 gün sonra ülkemizdeki son derece önemli bir seçim için en demokratik hakkımız olan oylarımızı kullanacağız. Gönül isterdiki bu demokratik hakkımızı daha uygun şartlarda kullanabilelim. Ne yazık ki, hangi partiden olursa olsun seçim sisteminin bir cilvesi olarak, bizim belirlemediğimiz bazı milletvekili adaylarına da oy vermek zorunda kalacağız. Teknolojinin son derece geliştiği bir çağda, istemediğimiz insanlar için oy kullanmak ne büyük bir garabet değil mi? Kimbilir, belki de bazıları bilinçli olarak böyle olmasını istiyorlar...
Öyle ya da böyle, her türlü olumsuz şarta rağmen, bizlere sunulanların en iyisini seçme konusunda asla ihmalkarlık edilmemesi gerektiğine inananlardanım. Düşüncem odur ki, oy verme hakkından asla vaz geçmemeli ve mutlaka sandığa giderek oyumuzu kullanmalıyız...
"Milyonlarca oyun yanında benim oyumun ne önemi olabilirki" demek en büyük gafletlerden biridir.
Öte yandan, "Efendim, ben oy verdiğim partinin ya da kişinin günah ve hatalarına ortak olamam, bu nedenle de oy vermeye gitmeyeceğim" demekle de hiçkimse vebalden kurtulamaz.
Unutulmaması gerekir ki, kullanılmayan her oyun da seçim sonucuna mutlak bir tesiri vardır. Bu nedenle, her vatandaş mutlak surette oyunu kullanmalı ve hatta kendi oyunu "sonucu belirleyecek en son oy" olarak görmelidir...
Demokratik yönetimlerdeki en önemli vatandaşlık haklarından olan oy hakkının sıradan bir hak olmadığının ve oyumuzun bir ölçüde kişiliğimizi temsil ettiğinin de çok iyi bilinmesi gerekir. Bu nedenle de, "oyun içindeki oyunların" farkında olarak şahsiyetimize, inancımıza, ideolojimize ve vatan sevgimize uygun şekilde hareket etmeliyiz. Kuklaları da kuklacıları da iyi tanımalıyız ki, kendi topuğumuza kurşun sıkmayalım...
Bütün bu açıklamalardan sonra benim kime oy vereceğimi merak edenleriniz olabilir. Elbette ki bu köşeden kime ya da hangi partiye oy vereceğimi izhar edecek değilim. Fakat kesin olan birşey var ki, kime ya da kimlere oy vermeyeceğimi çok iyi biliyorum...
Kimlere oy vermeyeceğimi belirlerken elbetteki körü körüne bir tespit yapmadım. Bir tarafa vatan sevgimi, inancımı, kendime olan saygımı, geleceğe ilişkin beklentilerimi, içerdeki ve dışardaki düşmanların ve hainlerin tavırlarını koydum, diğer tarafa da aday profillerini, adaylarla işbirliği yapanları, parti ve aday söylemlerini ve nihayet vaadleri koydum...
Öncelikle, gelin hep beraber gönül dostu Büyük İslam alimi merhum Mehmet Zahit Kotku Hazretlerinin yıllar önce söylediği zaman ve mekandan bağımsız şu sözlerine kulak verelim;
"Seçim zamanı kullandığımız reyler bizim hangi tarafın adamı olduğumuzu açıkça göstermektedir. Hiçbir Müslüman açlıktan öleceğini bilse, bir Allahsıza, bir dinsize, bir masona ve bir caniye katiyyen rey veremez."
Şimdi gelelim kime ya da kimlere oy vermeyeceğimi açıklamaya;
Vatansever biri olarak, terör örgütleri ile arasına mesafe koymayanlara ve onlarla görüşüp türlü vaatler karşılığında onların oylarına talip olanlara oy vermeyeceğim. Hiç kimse kusura bakmasın, milyonlarca şehidimin ve ceddimin kemiklerini sızlatacak kadar soysuzlaşmadım...
Yüce Türk Milletinin asaletine olan saygım ve inancım sebebiyle, İHA- SİHA’lara, TOGG'a ve bunlara benzer daha bir sürü milli varlığımıza dokunacağım ve bunların fabrikalarını kapatacağım diyen gayr-i millilere asla oy vermeyeceğim...
Terör örgütlerinin talepleri doğrultusunda Türkiye'nin doğusuna özerklik vereceğiz diyen ve Diyarbakır Annelerini görmemezden gelenlere kesinlikle oy vermeyeceğim...
Küçük kız çocuklarını dağa kaçırarak, 70 yaşındaki örgüt üst yöneticilerine peşkeş çeken ve utanmadan da filimleri çektirenlere ve bunlarla açık ya da gizli anlaşma yapanlara oy vermeyeceğim...
Türk Askeri Suriye'de ve Irak'da insan öldürüyor, Suriye’nin doğusunda ve Kuzey Irak'da ABD'nin çıkarlarını gözetmeliyiz, bu nedenle bu bölgelerdeki askerlerimizi derhal geri çekeceğiz diyenlere oy vermeyeceğim...
İMF'den 250 Milyar Dolar borç alacağım ve İngiltere'deki uyuşturucu baronlarından 300 milyar Dolar getireceğim diyenlere oy vermeyeceğim...
Hastaneleri, köprüleri, nükleer santralleri yıkacağım diyenlere oy vermeyeceğim...
42 bin kişinin katili olan ve hergün şehit yakınlarının bedduasını alan Apo'ya özgürlük vereceğiz diyenlere oy vermeyeceğim...
Türkiye'yi Avrupa Birliğine ve ABD'ye şikayet edenlere asla ve asla oy vermeyeceğim...
Geçmişte camileri satan ve ahır yapan siyasi partilere ve ideolojilere oy vermeyeceğim...
Başörtüsü zulmünü yaşatanlara oy vermeyeceğim...
15 Temmuz hain FETÖ darbe girişimine tiyatro diyerek sulandıran ve o gece televizyon karşısında kahvesini yudumlayarak darbenin başarılı olmasını bekleyenlere oy vermeyeceğim...
Türk kelimesini Anayasa'dan çıkacağım diyenlere ve Türklükle sorunu olanlara asla oy vermeyeceğim...
Önünde ya da karşısında yazı olmadan konuşamayan, daha önce söylediklerini unutan veya inkar eden, iki sözünden biri yalan olanlara oy vermeyeceğim...
Rahmetli Erbakan'ın mirasına sahip çıkmayan, onun yolundayız deyip 28 Şubatta Erbakan'a her türlü hakareti yapanlarla işbirliği halinde olan sahte milli görüşçülere oy vermeyeceğim...
FETÖ'nün kuklası olan sahte milliyetçilere oy vermeyeceğim...
Masadan kalkıp gizli görüşmeler ve dayatmalar sonucunda tekrar masaya dönenlere asla oy vermeyeceğim...
Makam ve birkaç milletvekili için kirli oluşum içerisinde olan, hepsini toplasan üç kuruş yapmayacak partilere oy vermeyeceğim...
...
Oy vermek öyle sanıldığı kadar basit bir iş değildir ve her oy bir silahtır. Kime oy verirsek verelim, unutmayalım ki oy vereceklerimizin yaptıklarından veya yapmadıklarından bizler de hesaba çekileceğiz. Bu nedenle, sakın olaki oyun içindeki oyunları görmeden oy vermeyelim...
Esen Kalın..
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.