Takip Et
  • 27 Aralık 2019, Cuma

CİNAYETİ GÖRDÜM!

Geçtiğimiz Pazar günü Fenerbahçe Ülker stadında futbol cinayeti işlendi. Tüm Türkiye’nin gözleri önünde, katiller de Mete Kalkavan ile Cüneyt Çakır…

Cüneyt Çakır’ın Türkiye’de idare ettiği karşılaşmaların bir tanesinde dahi doğru bir yönetim gösterdiğine şahit olmadım.

Babası Serdar Çakır ile eski TFF başkanı Şenes Erzik’in ittirme ve kaktırmasıyla FIFA kokardı takan bu şahıs topun Beşiktaşlı futbolcunun kollarındaki kıllarına dahi temas etmeyen bir pozisyonda hakem Mete Kalkavan’ın uyarısıyla 5 dakika önceki pozisyona penaltı vermiş, verebilmiştir. Ama Beşiktaş’ın üç penaltısını her ne hikmetse görememiştir. Var hakemi Mete Kalkavan’da ilk her nasılsa topun futbolcunun kollarındaki kıllara temasını görmüş, uyarısını yapmış. Ve ne gariptir ki gözünün önünde cereyan eden ceza sahası içindeki üç kasti Faulü görememiştir. Şimdi size Beşiktaşlı olmayan dört otoritenin yazıların kısa özet görüşlerini yayınlamak istiyorum. İlk görüş koyu Fenerbahçeli olan yazar Hakkı Yalçın’dan:

“ Beşiktaş futbol olarak sahada yoktu ama bu gerçek onun hakkı olan penaltılardan muaf tutulmasına sebep değildir.

Adaletsizlik jürisi tarafından başarılı bulunan Cüneyt Çakır’a soralım: Beşiktaş’a vermediğiniz penaltıları evinize mi götürdünüz, cebinize mi koydunuz? Var’a gelince, onlar istedikleri zaman yok olmayı iyi beceriyorlar.” İkinci görüş yazar Fatih Doğan’dan:

“ Beşiktaş’ın 3 tane penaltısı verilmemiş. Serdar Azize gösterilmeyen sarı kartlar ve kırmızı kart ile oyunun sonucuna etki eden hatalar var. Beşiktaş başkanı Ahmet Nur Çebi diyor ki biz iyi oynamadık onu değerlendireceğiz, ama benim iyi oynamamam hak ettiğim 3 penaltıyı hakemin vermesine, Var’a gitmesine engel değil. F.Bahçe’nin penaltı pozisyonunda 3 dakika sonra oynanan oyunu keserek VAR da çağrı yapan ekip, Beşiktaş’ın isyanında niye suskun kaldı diye soruyor, Bence başkan sonuna kadar haklı.”

Futbol yorumcusu eski FIFA hakemi Erman Toroğlu:

“Gelelim Cüneyt Çakır’a… Sen göstere göstere gözünün önünde Beşiktaş lehine üç penaltıyı es geçtin. VAR hakemi de göz yumarsa o zaman iş şu noktaya geliyor. Zorlu Center’daki toplantının sonuçları alınmaya başlandı.

Siz bu toplantıyı yaparsanız kafasında şeytan olan hakemler, kendilerine vazife çıkarırlar. Hakemler akıllıdır, bazı şeyleri göstere göstere yaparlar. FB- Beşiktaş maçında Cüneyt Çakır’ın yaptığı gibi… O toplantı daha çok su götürecek. Toplantı da Ali Koç Zekeriya Alp’e yahu Zekeriya Fenerbahçe lehine hata yapan hakemleri cezalandırıyorsunuz, sonraki haftalarda maç vermiyorsunuz. Fenerbahçe aleyhine hata yapanlara maç veriyorsunuz.

Şimdi Zekeriya’ya soruyorum: Fenerbahçe aleyhine 3 penaltı vermeyen Çakır’a ne ceza vereceksin? Yerinde olsam bir yıl ceza veririm. Şu gösteriyor ki, daha ne rezillikler göreceğiz. Herkes keriz ve aptal, diğerleri akıllı… Biz bastıra bastıra istediğimizi yaparız arkadaş diyorlar.” Fanatik Galatasaraylı Hıncal Uluç’un yazısı:

“F. bahçe başkanı Ali Koç 5 Aralıkta TFF başkanı Nihat Özdemir’i ziyaret etmişti. Ortada iki dost buluşması değil bir gizli toplantı var. Zira buluşmaya MHK başkanı Zekeriya Alp’te katılmış. Yıllarca Fenerbahçe kaptanlığı yapmış Rıdvan Dilmen bile bu buluşma bir skandaldır diyor.

Ve o konuşmanın sonucunun ne olduğunu Pazar akşamı Saraçoğlu’nda anladık.

Maçın hakemi Serdar Aziz’in Vidayı güreş oyunu bel kündesi ile yıkarken, arka arkaya iki penaltılık hareketini, devam eden, uzun süren gözden kaçması imkânsız olanı vermedi. Ayrıca N’ koudou’nun forması yırtılırca çekilmesine de gözlerini yumdu. Var’daki hakem bu kesin hatalara gözünü yumdu. O VAR hakemi ki durum 0-0 ken kimsenin görmesine imkân olmayan bir pozisyonda orta hakemi Var’a davet etmişti. Top Beşiktaşlı oyuncunun ellerinin üstündeki tüylere dokunup, zerre yön değiştirmeden, geldiği yönde gidiyordu. Bel kündesi ve tırpanı görmeyen Var’cı işte bunu görmüş hakemi uyarmıştı.

Hakem gerçek hakem olsa Serdar Aziz 3 sarı karttan oyundan atılır, Fener 10 kişi kalırdı. Hiçbirini görmedi.

Sonuç belli olmuş, maç biterken alay eder gibi bakın çıkardım işte der gibiydi. Yersen!

Görünüşe göre MHK ülkenin en iyi ve en ünlü iki hakemini seçmişti derbi için…

Cüneyt Çakır, hele yurtiçi maçların en eyyamcısıydı. Mete Kalkavan’ın Fenere sempatisini tüm futbol çevreleri biliyordu.

Böyle bir skandal, Patagonya’da bile yeri yerinden oynatırdı. Bizde bir şey olmadı. Şimdi Nihat Özdemir ne yapar? Biliyorum… Hiçbir şey yapamaz. Orada koltuğunda oturacak ve Ali Koç’la işbirliğine ve gizli, aleni toplantılarına devam edecektir. Çünkü Fenerin işi Beşiktaş’ı yenmekle bitmiyor. Daha yol uzun ve o yol Ersun’suz gidilir ama Özdemir ’siz gidilmez. Beni şaşırtan ve üzen MHK başkanı, çok inandığım ve güvendiğim Zekeriya Alp’in o toplantıya katılması oldu. O zaman tuzağa düşürüldü. Başkan tarafından ofisine çağrıldı sanıyordu. Orda Ali Koç’u buldu diye düşünmüştüm.

Alp o toplantıdan sonra hiç konuşmadı. En yakınlarına bile tek kelime etmedi. Ne yaptı? Bu yıl gördüklerini çalan, öyle yaptıkları için hep alkış alan genç ve damgasız hakemler dururken Cüneyt Çakır ve Mete Kalkavan’ı yani, eyyamcı ile fenerlilerin çok sevdiğini, Fener stadı derbisine atadı. Onlar da bekleneni aynen yaptılar.

Zekeriya Başkan, şimdi ne yapman gerektiğini söylemek istemiyorum. En iyisini bildiğini ve yaptığını geçen MHK başkanlığında göstermiştin, çünkü…

Size Pazar günkü cinayetin Anatomisini anlatabilmek için Beşiktaşlı olmayan dört otoritenin görüşlerini özetledim. Zaten siz de benim gibi cinayeti gördünüz.

Hepinize iyi hafta sonları değerli Denge okurları. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.