Top yuvarlaktır ama...

Neticesi ne olacağı belli olmaz anlamında “Top yuvarlaktır” denir, ama daha güçlü ve daha iyi takımlar genellikle kazanır.

Almanya’ya yenilmekten usanan İngiltere’nin efsane oyuncusu Lineker’in “futbol basit bir oyundur. 22 kişi 90 dakika mücadele eder, sonunda hep Almanlar kazanır” sözü unutulmaz.

Sürprizler de olmaz değil. Örneği pek çok futbolu heyecanlı, izlenir kılan ve insanlara temaşa zevki veren de bu yönü olsa gerek. Her karşılaşmanın üç ihtimalli olması. Hiçbir karşılaşma oynanmadan, kağıt üzerinde kazanılmaz. Sahaya çıktınız mı top yuvarlaktır, teknik, taktik gibi faktörlerin yanı sıra şans da devreye girer. Güçlü takımlar, favoriler kaybediverir.

Geçtiğimiz hafta içinde de futbol tarihinin belki de en büyük sürprizleri yaşandı. Ziraat Türkiye Kupası eleme maçlarında… Kelimenin tam anlamıyla favoriler darma duman oldu.

Alttakiler en üsttekileri perişan etti. Galatasaray elenmekten kıl payı penaltılarla kurtuldu, ama sevinecek ne gücü ne takati kalmadı, adeta kolu kanadı kırıldı.

İlk işaret Galatasaray’dan gelmişti. İstanbul’da kendi sahasında bir alt klasmanda mücadele eden Gaziantep Belediye takımını penaltı, atışlarıyla zorlukla geçebildi.

Sarı kırmızıların VEFA Kupası Avrupa Şampiyonluğu unvanı ve namı var. Final niteliğindeki tek maçların önemini en iyi onlar bilir. Geçen yılın acı tecrübesi de işin cabası. Buna rağmen ecel terleri dökmekten kurtulamadı. Rakip takımlar Sarı-Kırmızılıları espri konusu yaptı. Başlarına gelecekleri nereden bilebilirlerdi ki? Yoksa komşusunun haline bu denli gülerler miydi?

İlk büyük sürprize doğduğum yerin takımı Balıkesirspor imza attı. Rakibi Anadolu ihtilalini gerçekleştiren Karadeniz fırtınası Trabzonspor’du, kimin mi kazanmasını istiyordum? Memleketimin takımını tabii ki. Ne yalan söyleyeyim, yeni yükseldiği PTT ligine iyi bir başlangıç yaptı, üst sıralarda kendine yer edindi, ama net bir skorla tur atlayacağına pek ihtimal vermiyordum. Hem oyun, hem skor olarak futbolun dev takımı Trabzonspor’u kupanın dışına atıverdi. Çok eski zamanlarda tıpkı Aydınspor gibi Süper Lig’de mücadele etmiş olan Balıkesir, futbolunun en başarılı sonucu bu. Trabzonspor için de hüzün ve hüsran tabii. Türkiye Kupası, lig şampiyonluğundan daha kolay hedef Avrupa kapılarını açmanın en kolay ve kestirme yolu… Bordo-Mavililer bu yolun başında maalesef döküldüler.

Sürprizin de sürprizi varmış meğer. Ligi sürklase eden Fenerbahçe’nin rakibi Fethiyespor’du.

Fethiye, PTT Liginde tutunmaya çalışan bir takım. Karşılaşma İstanbul’da, Kadıköy Saraçaoğlu Stadında oynandı. Herkes yedeklerinin bile yıldız olduğu Fenerbahçe’nin zorlanmadan antrenman havasında turu geçeceğine inanıyordu. Kimse ikinci Pendik faciası beklemiyordu. O korkunç kâbusun üzerinden 14-15 yıl geçti.

Karşılaşmayı önde götüren Fenerbahçe, kendi sahasında kendi seyircisinin önünde peş peşe yediği iki golle kaybetti. Taraftarlar neye uğradığını şaşırdı. Futbol dünyası şoke oldu. Yine bir Aralık ayında Pendik kadar ağır ve acı veren bir travma… Türkiye Kupası’nın cazip olmadığı, o yüzden futbolcuların gönülsüz oynadıkları ise hikaye… İnsanlar gazozuna yapılan maçlarda bile kazanmak için oynarlar.

Fenerbahçe gibi bir takım evinde alt klasmanda bir takıma kupa önemsiz diye yenilir mi? Geç bunları anam, babam geç bunları, bahane bunlar…

Trabzonla başladı, Fenerbahçe ile devam etti, iş bununla da bitmedi. Son sürpriz takımım, canım, kanım, her şeyim Beşiktaş’dan. O da bir gün sonra PTT Ligi’nin İzmir takımlarından Bucaspor karşısında deplasmanda bozguna uğradı ve kupa dışında kaldı. Trabzon ve Fenerbahçeyi yalnız bırakmadı, kendi taraftarlarına ise, “ Yine bana hasret, yine bana hüsran” şarkısını söyletti. Zaten taraftarlar da yıllarca aynı şarkıyı tekrarladıkları için artık ezbere söylüyorlar. Diğer sonuçlarda benim için şaşırtıcıydı. Gençlerbirliği Nazilli Belediyespor’a, Gaziantep İnegölspor’a kaybetti.

Bu kadar sürpriz bana pek bir fazla geldi. Üç beş yılda bir böyle karşılaşmalar yaşanırdı. Türkiye, bir değil aynı anda 4-5 sürprize bir anda şahit oldu. Favoriler tamam her zaman kazanamazlar da, bu kadar favorinin ayna anda kazanamaması veya kaybetmesini anlamak zor. Yoksa top olan başka hususlarda mı var? Hayırlara vesile olur inşallah!..

Hepinize mutlu hafta sonları diliyorum sevgili Denge okurları.