Takip Et
  • 3 Kasım 2023, Cuma

ADI BANDIRMA

Yarın artık sayısını unuttuğumuz kurultaylardan birisi başlıyor CHP’de.

Cumhuriyetin 100. yılında ekonomide, eğitimde, sağlıkta, adalette, dış politikada en derin sorunlarla baş etmeye çalışıyoruz. AKP dışındaki partiler iktidar yolunu açacak kadar kitleselleşmedi. Bu durumda muhalefetin dinamosu olarak, 100 yıl önce bizzat cumhuriyetin kurucu önderleri tarafından kurulan CHP kalıyor. Peki CHP’deki durum ne? Aslında benim anlatmama gerek yok. Her şey bütün çıplaklığıyla gözlerimizin önünde duruyor.

Ne yazık ki siyasetteki yavanlaşma, vasatlık hali CHP’yi de esir almış. Lider sultası CHP’yi de sarıp sarmalamış.

CHP’nin Genel Başkanı 12 seçim yenilgisine rağmen koltuğu bırakmamak için mücadele ediyor. Hiç şüphem yok; CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve rakipleri, ülkedeki seçimleri kazanmak için, CHP’deki seçimleri kazanmak için harcadıkları enerjiyi, aynı azmi gösterse, şu anda ülkede iktidar değişmişti.

Şu anki CHP’nin lider kadrosuna bir bakın. Hayallerin nedir? Vizyonları nedir? Ne kadar inanmışlar gelecek güzel günlere? Ne kadar cesurlar? Bir de CHP’yi kuran ilk kadroya bakın aradaki farkı mutlaka göreceksiniz.

Hep AKP için “fabrika ayarlarına dönmeli” derler ya. Asıl fabrika ayarlarına dönmesi ve değişmesi gereken parti CHP’dir.

Şimdiye kadar hep coşkulu geçen CHP Kurultaylarında heyecan hiç eksik olmamıştır. Ne yazıkki bu kez durum çok farklı. Halk bıkkın, öfkeli ve umutsuz… ve içine düştü açmaza sebep arıyor. Dolandırmadan koyalım ortaya. Müsebbip (sorumlu) sizsiniz Sayın Kılıçdaroğlu. Bu yüzden de baştan açık edelim sözümüzün özünü, Aday olmayın.

Şayet, düşündüğünü söylemede laik, demokratik, sosyal hukuk devletine savunmada yurtseverlik de, Ata’nın Gençliğe Hitabesini “sefer görev emri” bilmekte, haksızlıkların karşısında direnmede” senden-ondan-bundan geri kalır değilsem, ülkemin yararına inandığın konularda taraf olmayı salt hak değil görevde bilirim.

Bir aydın olarak söylemek isterim ki ; saplanır kaldığım bıkkınlık, öfke ve umutsuzluk bataklığından tazelenmiş bir umutla çıkışa bir fırsat tanımak adına yoldan çekilmenizi doğrudan talep ediyorum.

Yüzlercesini sayabileceğim hata, olumsuzluk, duyarsızlık, güvensizlik, aymazlık karşısında dahi vatandaş gereğini size oy vererek yaptı. Ama netice halkın içine sinmedi.

Hani günümüzde bir kez bile bir gemi dümeni tutmamışlar, bir kifayetsiz kaptanı savunuyorlar ya?

Onları gülerek izliyorum.

 

Hele sözde kaptan “iyi kaptan gemisini limana sağ salim getirendir” deyince kahkahalarını tutamıyorum .

Kemal Kılıçdaroğlu evet, gemiyi bir limana getirdi. Ama liman, gemi söküm tesisi! Gemi hurdaya çıkmış, ne kaptanın haberi var ne de hık deyici mürettebatın. Çürük güvertenin üstünde hala varız diye tepiniyorlar.

Düşman topraklarında yaşamaya mahkum yenikler yaptılar bizi. Ve yarattıkları derin umutsuzluğu bile anlamaktan acizler.

CHP gemisini böyle paramparça, hurda limanına getireceğinize fırtınalara karşı özveriyle, onurla mücadele etseydiniz baylar, bayanlar!…

Üstelik önünüzde dünyada eşi benzeri olmayan bir örnek, emperyal okyanusların hışmına kafa tutmuş bir gemide vardı .

Adı BANDIRMA Anımsadınız mı?

Hepinize iyi hafta sonları sevgili denge okurları. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.