Takip Et
  • 26 Temmuz 2019, Cuma

Kadın

Polis akademisinin araştırmasına göre Türkiye’de 3 yılda 932 kadın cinayete kurban gitti. En çok cinayet İstanbul, Ankara ve İzmir’de işlenirken, faillerin ve maktullerin %46’sının ilkokul mezunu olduğu belirlendi.

Kadın cinayetlerinin yarısından fazlası ateşli silahlarla gerçekleşti. Bu rakamı %32 ile kesici ve delici aletler takip etti.

Kadın cinayetlerinin %72,8’i konut ve metruk binalarda, %15’i ise sokak ortasında işlendi. Cinayete kurban giden kadınların yaş ortalaması ise her yaşta kadının hedef alındığını ortaya koydu. Rapordaki verilere göre, cinayete kurban giden her dört kadından biri 26-35 yaş aralığındayken, son 3 yıldaki cinayetlerde en yaşlı kurban 88, en genci ise henüz 1 yaşına bile basmamış bir bebek oldu.

Rapora göre kadın cinayetleri en çok cuma günü işlendi. Cuma islamda kutsal bir gün sayıldığı halde... Perşembe ve pazartesi takip eden günler olurken Eylül ve Aralık ise kadın cinayetlerinin en yoğun işlendiği aylar olarak raporda öne çıktı.

Geçmişten günümüze kadın hareketlerine bakarsak: 191 yıl önce 1828’de İzmir’de yapılan ekmek zammına tepki gösteren kadınlar 3 gün boyunca sokakları işgal ettiler. Bu protesto sonunda zam geri çekildi.

Bundan 85 yıl önce, 1934’te Türkiye’de kadınlara seçme hakkı tanındı.

Bundan 64 yıl önce, 1955’te kadınlarımızın %72’si iş gücüne dahildi. Çalışıyor, üretiyor, kalkındırıyordu memleketi...

Bugün her 100 kadından sadece 34’ü iş gücüne dahil. İş gücüne dahil olmak çalışmak demek değil... Çalışmak istemek! Çalışabilen kadın sayısı her 100 kadından 29 tanesi... Nerede gerisi?

Krizdi, dolardı, faizdi... Kafanızdaki bütün ekonomi modellerini silip atın. Nüfusun yarısı kadın. O yarının sadece 3’te 1’i çalışmaya niyetliyse nasıl kalkınabilir bu ülke?

Araştırma yapıldı, 144 ülke sayıldı... Türkiye cinsiyet eşitliğinde 131’inci sırada kaldı. Bu ülkeyi yönetenler bu tablo karşısında hiç şaşırmadı.

Kadınların iş gücü katılımında bu ülke 132’inci sırada yer aldı. Kimsenin yüzü bile kızarmadı.

Avrupa’da kadın çalışma oranı yüzde 66’da. Hadi onlar gelişmiş ülkeler diyelim. İşi müslümanlığa vuracaksak İran’da bile kadınların iş gücüne katılım oranı yüzde 35’te, yine bizden önde. Eğer ileri süreceğiniz bahane “ortam müsait değil” ise savaştaki Afganistan’da çalışan kadın sayısı oranı yüzde 30 ile yine bizden fazla!

Kadın ne iş yapar bizim ülkede? Bizzat sayın cumhurbaşkanı söylüyor: “ Kadın kolları, kapı kapı dolaşmaya hazır mısınız? Sandıkları patlatmaya hazır mısınız?” Nasıl olsa işleri güçleri yok! Türkiye’de kadınların belediye başkanlığı oranı yüzde 2,86... 3 bile değil! Bari kapı kapı dolaşsınlar, erkeklere oy toplasınlar. Politikacıların gözünde başka ne işe yararlar? Anca sandık patlatırlar, maalesef bu durum her partide böyle...

Duyuyorsunuz mitinglerde: Uçacak, coşacak bu ülke! Milletin yarısı ayaklarından zincirlendikçe, geri kalanı nasıl yükselecekse göklere?

Türkiye’de kadınlara soruyorsun yüzde 34’ü paralı işte çalışmak istediklerini yüzde 53’ü her ikisini de yapmak istediğini, sadece yüzde 12’si ise ailesinin bakımını üstlenmek istediğini söylüyor. Demek ki kadınları çalıştırmak birinin işine gelmiyor!

No woman, no cry... Ağlama kadınım diyor şarkı... Tamam kadın ağlamasın ama kadınlar çalışmadığı için bizim anamız ağlıyor!

İktidarın anladığı tek mecra, para... O zaman oradan anlatalım onlara.

Türkiye’de kadın iş gücü katılım oranı OECD ortalaması olan yüzde 63’e yükselirse, yılda 250 milyar dolar cepte...

Kaç saray yapılır o parayla... Kazarsın kanal İstanbul’u bir baştan bir başa... Yeni yollar yaptırırsın, yeni köprüler... Bir de böyle anlatsak belki ikna olurlar kadını iş gücüne katmaya...

Hepinize iyi hafta sonları sevgili Denge okurları...

Yazarın notu: 24 Temmuz Çarşamba Basında Sansürün Kaldırılışı ve Basın Bayramı’ydı. Değerli arkadaşlarımız, basının sürekli kan kaybından dolayı bayramlarını kutlayamadılar.

Aydın Gazeteciler Cemiyetleri ortak bildiri yayınladılar; “Basın milletin müşterek sesidir” diyerek görev tanımımızı en doğru şekilde yapan Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün huzurunda Aydınlı gazeteciler olarak haykırıyoruz:

Sesimizi duymazsanız,

Sesinizi duymazlar.

Sesimizi duyan var mı?

NOT: İzmir Bornova Çınar Kolejinden arkadaşım eski CHP Aydın Milletvekili İsmet Selami Gürgüç vefat etmiştir. Allah rahmet eylesin, ailesine sabırlar dilerim. Cenazesi bugün Urla'da ikindi namazı sonrası toprağa verilecektir. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.