Takip Et
  • 25 Şubat 2022, Cuma

YKS’DE BARAJ KALKTI!

Sınavlara 4 ay kala YÖK Başkanı Erol Özvar TYT’ de 150 ve YKS’ de 180 puan barajını kaldırdı.

Aydın'da çalışma hayatına ilk başladığımda Aydın'ın en büyük dershanesinde üniversiteye hazırlanan öğrencilere dil yeteneği dersleri veren biri olarak bu konuda görüşlerimi bildirmek istiyorum.

Son on yılda kontenjanların plansız artması doluluk oranlarını negatif etkiledi. Doluluk oranı ortalama %80'lerde kaldı. 2017 ve 2021 yerleştirme de en sorunlu yıllardır. 2017'de 214.000 2021'de 169.000 kontenjan boş kaldı. 2021'de matematik soruları zor ve zaman alıcı olunca barajı geçen aday sayısı düştü. Barajlar ikinci ek yerleştirmede düşürülse de 220.000 kontenjan boş kaldı. 2015'te devlette kontenjanların %37'si vakıflarda %39'u boştu. 2021'de dolmayan kontenjanların %71’ i devlet, %34'ü Vakıf üniversitelerindeydi. Devlet üniversitelerinde 2 yıllıklar da 55.000 ve 4 yıllık fakültelerde 91.000 kontenjan boş kaldı. Barajlar zaten nitelikli öğrenciyi akademiye taşımaktan ve üniversite niteliğini arttırmaktan uzaktı. TYT sorularının % 1.5’ ini yapanlar 2 yıllık, AYT sorularının %20'sini yapanlar 4 yıllık bölümleri tercih edecek barajı geçiyordu. Yılda ortalama 2.6 milyon öğrencinin başvurduğu bir sistemin nitelikli öğrenci ile okulu buluşturma başarısızlığın faturası şimdi barajlara kesildi. YÖK ya üniversitelerin kontenjanlarına çeki düzen verecek veya sınav sistemini sil baştan değiştirecekti. En kolayını yapıp, barajları sıfırladı. Şimdi TYT’ de Türkçe veya Matematikten yarım net yapan bir aday 2 yıllıkları, AYT’ de puanın hesaplanması için 2 testin en az birinden yarım net çıkaran her aday da sıralama barajı olmayan 4 yıllık programları tercih edebilecek. 2022'de sınava rekor bir başvuru bekleniyor. ( 3-5 milyon kişi)

YÖK’ ün baraj kaldırma telaşı, adayların barajda boğulma üzüntüsü, 169.000 boş kontenjan, 4.916 programdan 123’ünü tek bir öğrencinin dahi seçmemesi, 5 asırlık ilk yükseköğretim kurumu İstanbul Üniversitesi'nin %15 kontenjan boşluğu gibi planlama hatalarıyla izah edilemez. Öyle olsaydı barajlar düşürülür, ama topyekun kaldırılmazdı.

Ülkemizde hemen her çocuğun üniversite mücadelesi anaokulundayken başlıyor. Anaokulunda, ilkokulda, ortaokulda çocuk okul çıkışlarında ödevleri yapılsın diye etüt salonlarına koşturur ev yüzü görmez, dışarıda koşturan Ana babanın yüzünü görmez. Ortaokul dönemi LGS denilen liseye geçiş sınavına hazırlanmakla geçer. Sonra kaygılı bir üniversite giriş sınavı hazırlığı. Bu yarışta parası olan, siyasi bağlantısı olan yarışı her zaman çok önde tamamlar. Çünkü üniversite sınavında yeterli puanı alamayanlar için paralı üniversiteler, uzaktan eğitim, yurtdışındaki üniversitelere kayıt yaptırıp yatay geçiş yapma, yurt dışında okuyup YÖK'ten denklik alabilme gibi olanaklar var.

Parası olan Türk genci için üniversite sınavı, sınav aşmak üniversiteye yerleşmek o kadar zor değil. Parayı bastırıp yurtdışında öğrenim olanağı da var. Yurtdışı eğitimde Makedonya, Ukrayna, Bulgaristan, Bosna Hersek, Kosova, Gürcistan üniversiteleri sayesinde sizde tıp, diş hekimliği, mühendislik ve daha birçok bölümü okuma şansına sahipsiniz. Üstelik bu olanağa sahip olurken Türkiye'deki gibi sınava girmek veya belirli şartları sağlamak gerekmiyor. Tek koşul lise diplomasına sahip olmanız, bazı belgeleri tamamlamanız ve istenen parayı ödemeniz.

Geçen yıl açıkta kalan öğrencilerle birlikte bu yıl sınava 3 milyon öğrencinin başvurması bekleniyordu. Yeni sistemle sınav barajının kalkması ile herkese açık bir sistem oluştu. Bu yıl başvurunun 5 milyonu bulabileceği belirtiliyor. Sınav harcı her öğrenci için 345 TL. Giriş belgesi için son 6 ayda çekilmiş fotoğraf isteniyor. Yani aday için masraflı bir sınav. Gelelim YÖK’ün bu sınavdan elde edeceği gelire; 345 liradan 5 milyon kişi 1.725.000.000 TL YÖK'ün kasasına girecek. Böyle bir rant hiç kaçırılır mı?

2021'de 1 milyondan fazla kontenjan boş kaldı. Hatta tıp, hukuk, mimarlık gibi sıralama barajı olan bölümlerde de 2021'de toplam 13.018, mühendislik alanlarında 9.726, tıp fakültelerinde 288 kontenjan boş kaldı.

Vakıf üniversiteleri ise belli bir puanı alabilme yanında yıllık 100.000 TL'den başlayan ücretlere sahip. Parası olmayan öğrenciler bu okulları tercih edemediği için kontenjanlar boş kalıyor. Yeni düzenlemeyle gerek devlet gerekse Vakıf üniversitelerindeki boş kontenjanları doldurmak amaçlanıyor. Kısaca yeni düzenleme ile hem para kazanmak hem de boş ve istenmeyen bölümleri vasıfsız öğrencilerle doldurmak amaçlanıyor.

Ya işsiz üniversiteli ordusu oluşursa? Boş verin canım her şeyi YÖK’ mü düşünecek…

Hepinize iyi hafta sonları değerli Denge okurları.

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.