Takip Et
  • 2 Mart 2018, Cuma

SURİYE’DE KİMİNLE SAVAŞIYORUZ?

20 yaşlarındayken Dünya’yı İngilizlerle Yahudilerin idare ettiğini öğrenmiştim. Amerika denen yer İngiltere’den kaçan hapishane kaçkınlarıyla, ipsiz sapsız tiplerin bugünkü torunlarıydı.

Amerika Birleşik Devletleri müttefiklerini iki ölçüde belirler. Öncelikli olarak yüzde 100 itaat ister. İkinci seçenek ise pastanın %80’ini alacağı bir ortaklığı kabul eder.

Son dönemlerde ABD ile sorun yaşayan ülkeleri incelerseniz, bu iki seçeneğin dışına çıkanlar olduğunu görürsünüz.

Türkiye, Brezilya, Arjantin, Çin öne çıkan dört ülke. Çünkü bu dört ülke, son yıllarda kendi kararlarını almak için adımlar atıyor. Özellikle Türkiye ve Çin…

Bu ABD’nin asla kabul edemeyeceği bir durumdur.

Türk Devleti kendi varlığı için gerekli gördüğü adımları atıyor. Atacak da… Herkesin de bu kararların arkasında olması şart. Sonuçta burası hepimizin ülkesi ve başka da gidecek yerimiz yok… İyi günde kötü günde her koşulda ülkemize sonuna kadar sahip çıkacağız. Çıkmalıyız da…

Mehmetçik kışın ortasında ülkeyi savunmak adına gözünü kırpmadan adımlarını atıyor. Gideceği hedefe kilitlenmiş yürüyor. Tam da bu sırada bizim iş dünyamızda garip şeyler oluyor… Aslında yeni olan biten bir şey değil… Ama oluyor! Çok önemli isimler varlıklarını, servetlerini dışarıya taşıyor. Batan gemiden ilk kaçan fareler gibi… Kaç zamandır hem de! Sistematik bir şekilde bu işlem devam ediyor. Çok önemli bildiğimiz iş adamlarının paralarını alıp götürdükleri söyleniyor. Görüntüde kendileri burada! Oysa Türkiye’de kazandıkları servet şu an yabancı bankaların hesaplarında. Değişik yollardan bunu yapmaktalar. İşin garibi nedense kimse bunu durdurmuyor! Hadi onlar bu ülkeyi bizim kadar sevmiyor! Bizim kadar bağlı da değiller! Bizim gibi geleceklerini burada aramıyorlar! Tamam! Ama devlet buna nasıl izin veriyor? Neden kimse işin bu tarafına bakmıyor. Anlamakta zorlanıyor çoğumuz!

Genç şehitlerimiz vasiyetlerinde çocuklar için okul yapımında kullanılsın diye şehitlik paralarını bağışlarken, bir yanda millet geleceğine sahip çıkıp cephelere koşarken birileri de paralarını dışarıya taşımanın savaşını vermekte… Bu neden böyle bilmiyorum. Belki bir açıklaması var da biz bilmiyoruz!

Burada yemlenip dışarıda yumurtlamak olmaz! Hele şimdi hiç olmaz.

Şimdi Suriye’de daha sonra belki Irak’ın kuzeyinde, Fırat’ın doğusunda göreceğimiz tabloda ABD ile karşı karşıya geleceğiz. Her ne kadar YPG, PKK, DSG, DAEŞ ile mücadele ediyoruz görüntüsü sunulsa da aslında karşımızdaki güç NATO’daki ortağımız, yıllarca birlikte yürüdüğümüz Amerika Birleşik Devletleri. Ulusal Güvenlik Danışmanı McMaster ya da Dışişleri Bakanı Tillerson’un ziyaretleri önemli olmakla birlikte bütün çizgiyi değiştirecek bir sonuç çıkarmaz. Çünkü ABD’nin bölgede ne istediği çok önceden belli… Bundan vazgeçmeleri mümkün değil. Bizim de geri adım atmamız söz konusu değil! Bu denklem inşallah masada bir çözüme ulaşır. Ama aksi daha büyük bir ihtimal! Bu nedenle YPG tabelası altında toplananlarla mücadelemiz sürecek. Zaten şu an uygulamaya koydukları politikalar da bizlerle anlaşmayı düşünmediklerini göstermekte… Yazılanlara göre ABD ve İsrail, İran ile Rusya’yı vurarak Şam’a geçişleri kapatmak istiyor. Amaç Esad’ı yanlarına almak. Ve bu planın yürüdüğü uluslararası çevrelerce belirtiliyor. Putin’den istediklerini tam alamayan Esad şimdi ABD ile yürüyebilir miyim çabalarında.

Havadan çekilen bir fotoğraf olsa da Akdeniz’i görebilsek! Çok ilginç bir gerçekle karşılaşırız herhalde!

Orada yazılanlara göre 70’in üzerindeki devletin harp gemileri var. Uçak gemileri, muhripleri, firkateynler, istihbarat gemileri, denizaltılar, hücumbotlar hepsi Dünya’ya bayrak gösteriyor. Türkiye, Rusya, ABD, Fransa, İngiltere ve İtalya… Hepsinin gözü Suriye ve Irak’ta…

Bölgede yaşanan hareketlilik, yakın zamanda yeni gerilimlerle başka boyutlara geçebilir.

Yakında bir anlaşma olmazsa Suriye merkezli bir savaşın başlayacağı ve birçok ülkenin buna dahil olacağı konunun uzmanlarınca söyleniyor. Bölgede gemileri bulunan ülkeler, Suriye içinde istihbarat örgütleri veya değişik gruplara ait kimlikler aylardır karşı karşıya zaten.

Türk ordusunun Afrin Operasyonu, Akdeniz’in daha da hareketlenmesine neden oldu. Suriye’deki fotoğraf kimin kimlerle yan yana olduğunu ortaya çıkarıyor!

Sözün özü Türkiye ve Mehmetçik Suriye’de sadece teröristlerle değil, sömürgeci devletlerle de savaşıyor.

Hepinize iyi hafta sonları sevgili Denge okurları. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.