Takip Et
  • 21 Ocak 2022, Cuma

GECEKONDUDAKİ GENÇ…

Son günlerde TV ekranlarında dönen güzel bir Turkcell reklamı var. Hani dört genç bir köye geliyor, saz çalan bir köylü ile birlikte Rock müziği söylüyorlar. Bu güzel reklam bandı beni eskilere götürdü.

Adana'nın gecekondu mahallelerinden birindeki bir evde genç bir adam yatakta yatan hasta babasının elini tutmuş, diğer elindeki piyango biletine gözlerini dikmiş, cızırtılı radyodan gelen sesleri dinliyordu…

Reklamlardan sonra başlayan yayın ‘sevgili dinleyenler, şimdi milli piyango idaresince yapılan çekiliş sonuçlarını açıklıyoruz’. diye devam etti. Numaralar açıklandıkça bir radyoya bir bilete bakan genç adam, sonunda bileti tek eliyle buruşturup attı ve babasının elini bıraktı. Dışarıya çıktığında yağmur yağıyordu. Montunun yakalarını birleştirip hızlı adımlarla birkaç metre ilerideki başka bir evin kapısına yürüdü. Kapıyı çalıp beklemeye koyuldu. Kapıyı açan adam onu gördüğüne pek memnun olmamış gibi ‘yine ne var’ dedi. Genç adam mahçup, yutkunduktan sonra Ragıp amca babamın ilaçları bitmiş, benim haftalığımı vermediler henüz, sende varsa…

Ragıp öfke ile cebinden çıkardığı paraları genç adamın eline tutuşturdu ve bu son, bak bir daha gelirsen gençtir, gururu incinmesin filan demem basarım kalayı dedi. Elindeki ilaç poşetleri ile eve döndüğünde babasının gözlerini tavanda bir noktaya sabitlemiş olarak buldu.

Çözülen parmaklarından yere düşen poşetin yanından koşarak babasının başucuna gitti. Babası nefes almıyordu.

Hüsranla doğrulup yaşlı gözlerini babasının gözlerinin tavanda takılı kaldığı noktaya çeviren bu genç adam Haluk Levent'ti…

Babasının vefatından sonra parasızlıktan, kopan tellerini tamir ettiremediği gitarını aldı ve çıktı evden. Antalya'ya gitti. Amacı otellerde filan müzik yaparak geçimini sağlamak, sonra da ünlü bir rock yıldızı olmaktı.

O yıllarda Antalya'ya gidenlerin üçte ikisi aynı amaçla gittiği için maalesef otellerde yer bulamadı. Rock yıldızı olma hayallerine bir virgül koyup geçimini sağlamak için bir pazarlama şirketinde işe girdi. Köylerde kapı kapı gezip mutfak malzemeleri satan bir ekiple birlikte yollara düştü, düdüklü tencereleri sattıktan sonra boş kalan vakitlerinde tellerini tamir ettirdiği gitarıyla bir beste üzerinde çalışıyordu. O bestenin adı tabii ki ‘yollarda bulurum seni’ idi…

Antalya'nın hemen hemen, bütün dağ köylerini gezdikten sonra bir gece arabaları yolda kaldı. Ormanın içinden şehre ulaşmaya çalışırlarken bir otelin sahiline indiler. Bir grup genç sahilde yaktıkları ateşin başında toplanmış ellerinde gitarlar, şarkılar söylüyorlardı. Grupla selamlaştıktan sonra ateşin başında mola verdiler.

Haluk pırıl pırıl gitarlara baktıkça gözleri Işıldıyordu. İş arkadaşlarından birisi bizim Haluk’ta rockçıdır, verin gitarı bakın neler yapıyor şeklinde bir teklif yaptı. Henüz tamamlamadığı bestesini çalamayacak olan Haluk, gözlerini kapayıp Akdeniz'den gelen rüzgarı dinledi.

Çıtır çıtır yanan ateşin büyüsüne kendini kaptırıp vurdu gitarın teline. Adanalı sanatçı Serhan Kelleözü’nün yazdığı bir şarkıyı söylüyordu ve bu şarkı o günden sonra ne zaman ateş, sahil ve gitar bir araya gelse bir gelenek haline geldi. AKDENİZ AKŞAMLARI…

Sahildeki gençler şarkıdan çok etkilendi ve kollarından tutup onu otel müdürünün yanına götürdüler. Müdür müşterilerini memnun etmek için Haluk'a seve seve sahne vereceğini söylese de baş başa kaldıklarında o nasıl şarkı lan? Yok Akdeniz akşamlarıymış ta bir başkaymış ta. Git te doğru düzgün bir şarkı bul gel, kap sahneyi. Yoksa gözüme görünme dedi. Haluk kararlı bir şekilde çıktı odadan. Bir hafta sonra geri döndüğünde müdürün ona başka bir sürprizi vardı.

‘Elimizde hiç gitar kalmadı, bağlama çalabilir misin?’ ve böylelikle Türk rock müziğinin en sağlam intro larından birine sahip olan bir yarim olsun isterdim çıktı ortaya…

Sen çok yaşa çocuk, desteğini esirgemediğin herkes adına çok teşekkürler sana… AHBAP için çok teşekkürler… İyi ki varsın Haluk… İyi ki varsın Haluk Levent…

Her şeyden önce adam gibi adam ve çok iyi müzisyen yolu hep açık olsun.

Hepinize iyi hafta sonları değerli Denge okurları. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.