Takip Et
  • 6 Mart 2020, Cuma

AĞZI OLAN KONUŞUYOR!

Şehit haberleri bütün ülkenin ciğerlerine kor gibi düşmüşken sosyal medyada sanki hiçbir şey olmamış gibi yapılan paylaşımlar büyük tepki topluyor. Tepkileri anlamak mümkün tabii. Gencecik kınalı kuzular ülke için canlarını verirken biz bu kadar ömür yaşamış olmaktan bile utanıyor, suçluluk duyuyoruz.

Fotoğraflardaki gül yüzlerini gördükçe, haberi alan annelerinin çığlıklarını duydukça içimiz dağlanıyor, kan ağlıyoruz. Yas tutuyoruz.

Acımızı anlamayanlar, kalbimizi okuyamayanlar, yanımızda, yöremizde olmasın istiyoruz.

Sizin, benim huzurumuz, rahatımız için yapılan bu fedakârlığa, bu kahramanlığa duyarlı olunmamasını ayıplıyoruz.

Aramızda bazıları kendisini toplumun genelinin paylaştığı hassasiyetlere ait hissetmeyebilir.

Sinirimizi bozan o kişiler zaten yas tutsa ne olacak, tutmasa ne olacak?

Türk ordusu bu yüzden ne az güçlü olur ne de gücünden güç kaybeder. Benim bu olayda tüylerimi asıl ürperten, bu hesapları takip eden milyonlarca insan olması. O hesaplarda tüm bunlara karşın bir azalma olmuyor. Hadi onlar böyle duyarsız insanlar diyelim. Peki, siz niye takip ve beğeni butonuna basarak onları taltif ediyorsunuz? Türk milleti olarak bir türlü birlik olmayı öğrenemedik…

Her konuda hemen karpuz gibi ikiye bölünüveriyoruz. En son bölünmüşlüğümüz şehitler tepesi boş mu, dolu mu üzerine oldu. İddiaya girerim ki bu konuda fikir yürütenler (bazıları hariç) ne şiiri duymuştu ne de Arif Nihat Asya’nın adını biliyordu.

Türkiye’de sağ ve muhafazakâr kesimin çok sevdiği bir şairdir Arif Nihat Asya’nın iki güzel bayrak şiiri vardır. Şiirlerinde biri “ Bir Bayrak Rüzgâr Bekliyor” dur.

Şehitler tepesi tanımlaması, işte o şiirde yer almaktadır.

Arif Nihat Asya, bu şiiri bir tepede gördüğü “ Meçhul Asker Anıtı” üzerine yazmış.

Türk edebiyatına adını “ Bayrak şairi” olarak yazdıran Arif Nihat Asya’nın edebi kişiliğinde öne çıkan en önemli öğeler “ Vatan sevgisi ve bayrak” tır. Fikrin ağır bastığı şiirlerinde milliyetçilik teması yer tutan büyük şairimiz, öğretmenlik yaptığı Adana’nın kurtuluş günlerinde şehir meydanına asılan bayraktan ilham alarak yazdığı “ Bayrak” şiiri dolayısıyla “ Bayrak şairi” olarak anılır.

Arif Nihat Asya’nın “ Bayrak şairi” olarak nitelendirilmesinde “ Bayrak” şiiri kadar önemli olan diğer şiiri de “ Bir Bayrak Rüzgâr Bekliyor” şiiridir.

Arif Nihat Asya’ya gören vatan toprakları için canlarını seve seve feda eden, bu kutsal vatan için şehit düşen askerlerin hiçbirisi “ Meçhul asker” değildir. Şehit Mehmetçiklerimize övgünün güzel bir ifadesi olan bu şiirde “ Bayrak şairi” “ Bayrak sevgisi, kahramanlık ve şehitlik” temalarını coşkun ve destanî bir üslupla anlatır.

“ Şehitler tepesi boş değil,

Biri var, bekliyor…

Ve bir göğüs nefes olmak için

Rüzgâr bekliyor”

Bu dizelerde şair, Türk bayrağını “ Bekçi” olarak nitelendiriyor. Şehitler tepesi boş değildir, onu bekleyen biri vardır. Bu bekleyen de Türk bayrağıdır. Bayrak nefes olmak için, yaşamak için rüzgârı beklemektedir. Bayrağın yaşaması milletin yaşaması demektir zira…

Şair, yurdumuzun üzerinde her daim dalgalanmasını istediği bayrağın rüzgârının kesilmemesini diler:

“ Rüzgârını kesmesin gövdeler…

Sesinden yüksek çıkmasın…”

Arif Nihat Asya, anlatımına canlılık ve ritim katmak amacıyla serbest tarzdaki şiirlerinde bile kafiyeden vazgeçmemiştir.

Serbest tarzda yazılan bu şiirde de ahenk, kafiye, redif, kelime tekrarları, aliterasyon ve asonansla sağlanmıştır.

Kemal Kılıçdaroğlu keşke söylemini başka türlü ifade edebilseydi. Zira şehitler tepesi boş kalırsa hem bayrağımızı hem vatanımızı kaybetmiş oluruz Allah göstermesin… Ama “ Bana futbolu sevdiren Lefter olmuştu, kendisi büyük bir kaleciydi.” Diyen Kılıçdaroğlu’dan başka bir şey de beklemezdik… Acaba şiiri ve anlamını biliyor muydu?

Ünlü tiyatro oyuncusu Hasan Kaçan bu konuda şöyle diyor: “ Her kim ki “Şehitler tepesi boş kalacak” diyorsa; ya bu sözün manasını bilmeyecek kadar cahildir. Ya da ülkesini üç pula satacak kadar gafildir.”

Ben de Hasan Kaçanla aynı görüşteyim. Şehitler tepesi boş kalmamalı ve şehitler tepesini bekleyen bayrağımız sonsuza dek dalgalanmalıdır.

Hepinize iyi hafta sonları diliyorum değerli Denge okurları. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.