Takip Et
  • 19 Haziran 2020, Cuma

MERVE NİÇİN AĞLADI?

Yazıma ADÜ'de neler oluyor? sorusuyla başlamak istiyorum. Yolsuzluk iddiaları, hastalara yapılan hakaretimiz, hareketler, Aydın halkının şikayetleri arasında. ADÜ' ye giden hastalar huzursuz...

En son olay kamuoyunun çok tepkisini çekti ve profesör hakkında soruşturma açıldı! Soruşturmaya giden süreci Mesrure Toker' in torunu olan Takvim. com. tr editörlerinden Mesrure Merve Arslan kaleme aldı: "Muğla'nın Milas ilçesine bağlı Selimiye Mahallesi'nde yaşayan 87 yaşındaki Mesrure Toker, bel kayması şikayeti ile geçen Çarşamba günü Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi'ne başvurdu. Hastanede Algoloji Bölümüne yatışı yapılan Toker'in ameliyatı çarşamba gecesi yapıldı. Mesrure Toker, operasyona girmeyen Algoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Osman Nuri Aydın ile sabah görüşürken durumunu anlatıp şikayetlerini söyledi. Doktora neden ameliyatı randevu aldığı değil başka bir doktorun yaptığını soran Toker'e Osman Nuri Aydın bağırarak tepki gösterdi. Doktor Osman Nuri Aydın ardından da bağırmasına tepki gösteren kendisi de emekli bir hemşire olan hasta yakınıyla tartışmaya başladı. Gittikçe sinirlenen doktor, bir sağlık çalışanına yakışmayacak hareket ve hakaretlerde bulundu. Hastanede yaşananlar odada bulunan bir kişi tarafından cep telefonu ile kaydedilip, sosyal medyada paylaşıldı.”

Mesrure Merve Arslan daha sonra şunları söyledi: "Anneannem 10.06. 2020 tarihinde lazer ile sinir ucu yakımı operasyonu için ADÜ'ye yatırıldı. Saat 9.00'da operasyona alınacağı bilgisine rağmen anneannem Mesrure Toker, 15.45'te ameliyata alındı. Ve 17.00’de ameliyattan çıkarıldı. Algoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Osman Nuri Aydın, kendisinden randevu alınmış olmasına rağmen anneannemin operasyonuna girmedi. Yerine asistanına gönderdi. Bize ve ailemizden herhangi birisine bu konu hakkında bilgilendirme yapmayan Prof. Dr. Osman Nuri Aydın hastanede bulunmasına rağmen, ameliyat sonrası anneannemin yanına gitmedi. Operasyondan yaklaşık 2 saat sonra anneannemin yattığı hastane odasına gelen ameliyatı gerçekleştiren asistan doktor hiçbir uygulamada bulunmadı. Gece saat 04.00'da anneannemin ağrıları artması üzerine kendisi de emekli sağlık çalışanı teyzem Nazlı Toker, hemşirelere durumu bildirdi ancak doktora ulaşılamadı için Mesrure Toker'e hemşireler tarafından ağrı kesici iğne yapıldı ve doktorun sabah saat 08.30'da geleceği söylendi. Saatler 09.30'u gösterdiğinde ağrıların artması üzerine yanında bulunan teyzem ADÜ Başhekimliğine dilekçe ile şikayette bulundu. Bu sırada hasta odasına gelen asistan doktor (ameliyatı gerçekleştiren kişi) ağrıları olmasına rağmen 87 yaşındaki anneannem Mesrure Toker'in hastane çıkışının verildiğini belirtti. O sırada Prof. Dr. Osman Nuri Aydın odaya giriş yaptı. Anneannem Osman Nuri Aydın'a! "Çok ağrılarım var benim evladım. Ben, sen bana derman ol, hastalığıma çözüm bul diye geldim ama ağrılarım daha da arttı. Olmadı mı ameliyatım acaba bilmiyorum" sorusu yöneltmesi üzerine Prof. Dr. Osman Nuri Aydın ağıza alınmayacak hakaretlerde bulundu. O sırada orada bulunan emekli hemşire Teyzem Nazlı Toker: "Doktor bey siz hasta ile nasıl konuşuyorsunuz? Bu şekilde konuşamazsın!" şeklinde yanıt verdi. Ancak Prof. Dr. Osman Nuri Aydın, anneanneme yaptığı hakaretlerden sonra hasta odasında bulunan teyzelerim ve kuzenlerime de bağırarak hakaretler savurdu "Ben konuşurum, defolun gidin" şeklinde karşılık verdi. Ağrılarıları olduğu belirtilen anneanneme verilen hastane çıkışı üzerine teyzem Nazlı Toker, yerinden kıpırdayamayan Mesrure Toker'i aracı ile hastaneden çıkartmak zorunda kaldı. Teyzem tarafından evine götürülen anneannem ile görüntülü görüştüm. Bacağını hissetmediğini ve ağrısının çok olduğunu söyleyen anneannem "Çok korktum kızım, derman olsun diye gittik gördün mü başımıza neler geldi" dedi. Ona moral verebilmek adına üzülmemesini en kısa süre içerisinde ağrıları için çözüm bulunacağını söyledim. Bana "Takatim kalmadı kızım, Allah'a emanet ol, kendine iyi bak sen üzülme" diyerek telefonu kapattı. Oturdum hıçkıra hıçkıra ağladım. Teyzem Nazlı ile görüşme sağladığım esnada, anneannemin verilen ilaçlar nedeniyle halüsinasyon gördüğünü ve hastaneden eve götürülürken korkudan aracın içinde altına kaçırdığını öğrendim. Anneannem, yaşanan olay nedeniyle mahçup olduğu için eve gidene kadar kimseye altını kaçırdığını söyleyememiş...

Anneannemin sağlığından endişe duyuyorum. "Genç meslektaşımın anlatımı burada sona eriyor. Aslında ben biraz özetledim. Bu konuda sosyal medyada müspet menfi bir çok yorum yapıldı. Yalnız birisi çok dikkatimi çekti, sizinle paylaşmak istedim: Fettah Açan isimli bir vatandaşın yorumu aynen şöyle: "Olayı bilmiyorum ve izlemedim. Yorumum olaya münhasır değil, kişiyedir. Yakından tanırım hocamı. Her şeyden önce insandır, ilim adamıdır. Öğrenci ve doktor yetiştirir, şifa dağıtır. (Yorum hocayı metheden cümlelerle devam ediyor) İşte ben bu yoruma bayıldım. Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak işte budur. Olayı bilmiyor, videoyu izlememiş ama doktoru güzel cümlelerle methediyor. Kendileri iyi ki karar verici veya hakim olmamışlar!

Hepinize iyi hafta sonları değerli Denge okurları. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.