Takip Et
  • 26 Kasım 2021, Cuma

DENİZ ÖLÜR MÜ?

Haftanın en az iki veya üç günümü Güzelçamlı iskelesinde geçiriyorum. İskeledeki gerek profesyonel gerekse amatör balıkçılarla geçiriyorum. Balıklar üstüne birçok konuşmalar yapıyoruz. Bu arada denizler ve balıklar hakkında birçok konuyu da onlardan öğreniyorum.

Biz de çok kısıtlı olmasına karşın Yunanistan'da balık bol mu? Evet hem de bol bol. Nasıl oluyor da orada bol oluyor? Çünkü bütün gelişmiş ülkeler aptal, biz ileri zekalı olduğumuz için. Çünkü, Yunanistan'da 40 metre derinlik sınırı var. 39 metrede balık avlayamazsın, kanunen yasak. Neden 40 metre? 40 metre derinliğe kadar güneş ışığı ulaşıyor, ‘ posidonia’ tabir edilen deniz çayırları fotosentez yapıyor, balıklar bu deniz çayırlarında hem besleniyor, hem ürüyor.

40 metre yasağıyla, işte bu üreme alanları koruma altına alınıyor. Deniz çayırında balık avlarsan, sadece o balığı değil, o balığın gelecek nesillerini de yok etmiş oluyorsun. Peki bizde sınır ne? 24 metre! 25 metre de balık avlayabilir misin? Şakır şakır avlarsın. Aynı denizi paylaştığımız Bulgaristan’ da, Romanya'da balık var mı? Bol bol var. Nasıl oluyor da oralarda bol oluyor? Avrupa birliği üyesi oldukları için, kafalarına göre avlanma yapamıyorlar, kaç metre derinlikte balık avlayacaklarını, yılda kaç ton balık avlayacaklarını, balık stoklarını, balıkçı filolarının yönetimini ve denetimini, Avrupa Birliği yönetmenliği belirliyor. Kurallara uyuyorlar. Bol bol balıkları oluyor. Türkiye'nin Avrupa Birliği müzakerelerinde ‘balıkçılık faslı’ ne zaman açıldı? 2006 yılında. Müzakerelerde bir milim ilerleme var mı? Yok. Avrupa Birliği'ne giremesek bile, Avrupa Birliğinin kuralları faydalı biz o kurallara kendi kendimize uyuyalım diyen var mı?

O da yok. Avrupa'da en fazla balıkçı teknesi kimde? Bizde. Avrupa Birliği ülkeleri yılda kişi başına ne kadar balık yiyor? 26 kilogram.

Biz? Sadece 7 kilogram! Norveç'te 6 bin 400 balıkçı teknesi var. 100 ülkeden balık ithal ediyor! Norveç'te balıkçılık bakanlığı var… Bakın, Norveç balıkçılık bakanı, kız arkadaşıyla birlikte İran'a ve Çin’e tatile gitti.

Devletin kendisine tahsis ettiği cep telefonunu yanında götürdüğü ortaya çıktı, Norveç ayağa kalktı, hem devletin telefonunu tatilde kullandığı için, hem de devletin telefonunu yurt dışında izinsiz kullanarak Norveç'in güvenliğini tehlikeye attığı için, istifa etmek zorunda kaldı. Tıpkı Türkiye gibi değil mi? Balıkçılık, dünyanın bütün gelişmiş ülkelerinde ‘balıkçılıktan sorumlu bakanlığa’ veya ‘denizcilikten sorumlu bakanlığa’ bağlıyken biz de kime bağlı?

Tarladan ve ormandan sorumlu tarım bakanına bağlı? Bütün gelişmiş ülkeler aptal, biz ileri zekalı olduğumuz için.

Üç tarafımız denizlerle çevriliyken, sadece kendimize ait iç denizimiz varken, deniz büyüklüğünde göllerimiz varken, biz çiftliklerde veya karadaki havuzlarda balık yetiştirmeye çalışıyoruz! Hamsi kavağa çıkar mı? Öyle bir laf var ya hani. Ağaçta balık yetiştirmeye çalışmadığımıza şükretmek lazım.

Deniz ölür mü? İnsan denizi öldürür mü, öldürebilir mi? Sadece deniz midir ölen?

Deniz tüm canlılarla, insanla, insanlıkla, çocuklarla, gelecekle, toprakla nihayet Dünya ile ölür. İnsan; denizi de, dünyayı da, kendini de, geleceğini de öldürür, öldürüyor… Ekranlarda mavinin üzerini, içini kaplayan salyayı gördükçe canınız yanıyor mu? Yarını, yarınları düşündükçe kahroluyor musunuz?

Günlerdir Marmara Denizi'ndeki salya görüntüleri ne yazık ki insanoğlunun katil yönünü gözler önüne seriyor. Kurşun yerine plastik, bomba yerine evsel ya da endüstriyel atık ile ağır yaralı Marmara Denizi… Komada, ölecek! Üstelik henüz ne tedavi var ortada ne de plastik ya da atık saldırısı durdu. (Koruma kararı alındığı halde)

Çöp kutusu alışkanlığı olmayan kaç insanın kaç şişesi saplandı denize? Kaç yıldır kaç evin, kaç fabrika ve tesisin ne kadar miktarda atığı boğuyor denizi? Ne acı ki insanın denize saldırısının sonucu 2007 yılından beri raporlanmış… Salyanın denizi boğacağı biliniyormuş. Peki ne yapıldı, ne yaptık? Hiçbir şey… Komadaki denize saldırı sürüyor. Şimdi acil çalıştayla acil eylem planı ve kurtarma çalışmaları bekleniyor. Buna bir de acil insan planı ekleyin. İnsan karanlık yanıyla, insanın para hırsıyla, boş vermişliğiyle, cehaletiyle, göz yummasıyla, yol vermesiyle mücadele edilsin. İnsanı ve insanlığı kurtarmayı amaçlasın. Sonra şu soruyu birbirimize sormayalım;

‘Bir deniz nasıl öldürülür abiler’

İyi hafta sonları değerli Denge okurları… 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.