Takip Et
  • 13 Ekim 2017, Cuma

GÖĞSÜMÜZ KABARDI, GÖZLERİMİZ YAŞARDI…

Ampute milli takımımız Avrupa futbol şampiyonasında zirveye çıkması ve Avrupa şampiyonu olması Türkiye’ye, insanımıza çok iyi geldi. Tirilyonluk futbolcuların başarısızlığının ardından böyle bir başarıya 80 milyonun çok ihtiyacı vardı.

İspanya’nın Real Madrit takımında oynayan Cristiano Ronaldo, dünyanın en çok kazanan futbolcuları arasında yer alıyor. Yıllık geliri 100 milyon lirayı aşan Portekizli futbolcu, sahadaki başarısının yanı sıra yardımseverliğiyle de öne çıkıyor. Gönlü de zengin Ronaldo, dünyadaki trajik olaylara hiçbir zaman seyirci kalmıyor. Yardıma muhtaçlar için hiçbir fedakârlıktan kaçınmıyor. Örnek futbolcu 2004 yılından bu yana “imdat” diyenlere yardım elini uzattı. Gol kralı milyonlarla ifade edilen dev yardımlarla hafızalara kazındı. Nerede bir felaket, nerede bir zulüm varsa, Ronaldo her zaman ordaydı. İşte hayırseverliğiyle futbol dünyasına örnek olan Ronaldo’nun yaptığı dev bağışlardan bazıları: 2004 Endonezya’da yaşanan tusunami mağdurlarına bağış yaptı. Mucizevi bir şekilde hayatta kalan bir çocuğun eğitim masraflarını karşıladı. 2012’de satışa çıkardığı Altın Ayakkabı ödülünü 1,5 milyon Euro’ya satıp, bu parayı Filistinli çocuklara bağışladı. 213’te Altın top ödülünü satarak kazandığı 705 bin doları bir vakfa hediye etti.

2015’te Filistin’e 1 milyon euro bağışladı. Ailesini bombalı saldırıda kaybeden 5 yaşındaki Filistinli Ahmet’i İspanya’ya davet etti ve tüm eğitim masraflarını üstlendi. Banka hesabına 300 bin euro yatırdı. Ayrıca 80 Filistinlinin üniversite dahil tüm eğitim masraflarının tamamını üstlendi. Afrika kıtasındaki 3 yardım kuruluşuna 3 milyon euro bağışladı. 2015’te Napal’deki depremzedelere sponsor gelirinden 7 milyon euro bağışladı. İspanya’nın Toledo kentinde beyin kanseri teşhisiyle tedavi gören bir bebeğin 85 bin euroluk tedavi masrafını karşıladı ve ailesine ev aldı. 2016’da Kolombiya’da yaşadıkları uçak kazası nedeniyle Brezilya takımı olan bir kulübe ve hayatlarını kaybedenlerin ailelerine 3 milyon euro bağışladı.

72 ülkede 174 okul yaptırdı. Bu okulların maliyeti 27 milyon euro tutuyor. 2016 yılında 2 milyon euro vererek Rio’da yoksulların yaşadığı bir mahalle satın alarak burada kiracı olarak yaşayanlara oturdukları evleri hediye etti. 2014’te Ramazan Bayramı nedeniyle Filistinliler’e 2 milyon euro yolladı.

Bütün bunları yazmamın nedeni Türkiye Futbol Fedarasyonu’nun verdiği milyonlarca lira primi paylaşırken birbiriyle dövüşen futbolcularımızla kıyaslamanız içindir. Bizimkiler bir öğrenci çocuğa çorap almazlarda, bir dizi yıldızına bilmem kaç bin dolarlık yüzük almayı veya bilmem kaç bin euroluk cip almayı marifet veya adamlık sayarlar. İşte bakın Fatih Terim, aldığı milyonlar yetmezmiş gibi, çalışmadığı ve çalışmayacağı zamanların ücretlerinin de ödenmesini istiyor. Bizim ödülümüz halkımızın gönlünde olabilmek diyen Ampute takımının Avrupa şampiyonu olması o nedenle Türk halkına iyi geldi. Tribündeki insanlar her birini işaret ediyordu.

“Topla nasıl gidiyor, nasıl koşuyor bakın, böyle muhteşem futbolcuları neden bu kadar az izliyoruz?” Sonraki bölüm. “Bir ayağımı yok yanlışınız olmalı!”

Devam ediyordu konuşmalar: “Böyle bir kalecinin kurtarışını konuşsun medya, kıytırık hakem pozisyonlarını değil!” Sonraki cümle “Ne bir elimi noksan ben görmemişim!” Özne: ne gördüğünüz değil, nasıl baktığınızdır önemli olan. O insanların diğer futbolculardan o kadar fazlası var ki. Başka söze gerek yok. Onlar yüzlerinden nur akan, zarafetin temsilcileri…

“Asil insanlar beyaz bayrak asmaz, ölümüne koşar.” Gerçeğinin onur heykelleri sanki. Mayası bozulmayan futbolculuğun en görkemli duruşunu sergiliyorlar.

Tarih yazmak için yüreğe ve bileğe ihtiyaç vardır da, kendilerini bizlere alkışlatan o insanlardaki yürek, bizlerde olsaydı keşke. Ne çok şey değişirdi bu ülkede. O futbolcular ki ne kahpe tuzaklardan geçmiştir. Mayın döşenmiş yollarına. “Bir kolum fazla demiştir her biri.” “Bir bacağım bana yeter!” O kolu ve bacağı helal etmiştir ülkesine. Onurlu bir yaşamı seçerken. Gördüklerimiz gerçektir, görmediklerimiz daha gerçek. Onlar futbolumuzdaki adaletin son kuşları. Televizyonlarda sıkça izlediğimiz futbolculara hiç benzemeyen kahramanlar.

Sevgili çocuklar, sizler bizim ömür boyu gururumuzsunuz. Sizlerin alın terinizle vardığınız yere, o milyonluk züppeler en lüks otomobilleriyle bile varamazlar. O şımarıklar sizlerin karşısında ayakta bile duramazlar. Binlerce kez sağ olun var olun.

Hepinize iyi hafta sonları sevgili Denge okurları. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.