Benim tarafta olursan her şey mubah!
27 Ocak 2016, ÇarşambaTweet |
Artık ayrım yapmak mümkün değil. Hangi parti, hangi kurum, hangi alanda çalışırsan çalış geçerli olan tek şey, hangi taraftasın?
Eğer ‘ taraf’ olduğun parti, görüş veya kurumun patronuna ‘kayıtsız şartsız’ padişahım çok yaşa diyorsan sana yan bakan olmaz. Ancak; eğer kendi fikrine, inancına ve kültürün etkisiyle ‘yahu bu kadar da olmaz’ derseniz yandınız. Tez zamanda defteriniz dürülür.
Oysa bu topluma hizmet için ortaya çıkmış insanların tamamı vebal altındadır. Bu veballer nedir diye baktığımızda, başta devletimize bugünlere getirmiş olan tüm atalarımıza borcumuz var. Şehitlerin, yetimlerin, fakirlerin velhasıl toplumda yaşayan herkesin hakkını bir şekilde üstlenmiş oluyorlar.
Şimdi uygulamaya bakalım kendini nasıl tarif edersen et bak şöyle çevrene; ülkücü, solcu, dindar veya Ateist herkesin ortak buluşma noktası ‘ ya benim gibi ol, ya da karşımda ol’ algısı var.
Ortak bir bakış açısı yakalayamamışız. Dini ve milli değerlere kendimize göre yorumlar olmuşuz. Oysa kitabımız değişmemiş, sonsuzluğa kadar değiştirilemeyecek tek kitaptır.
İdeolojilerimize veya kendi görüşümüzün galip gelmesi için hainlerle işbirliği yapmak veya onlara taraf görünmek kabul edilebilir bir davranış olmadığı gibi dinimizin haram kıldığı bir şeyi helal demek de o kadar tehlikelidir.
Ben bu vatanı en çok sevenim deyip, kendisinden başkasına yaşam hakkı tanımayacak kadar gözlerin kararması da o kadar yanlıştır.
Bu memleketin vatandaşıyım deyip yabancılarla işbirliği yapmak da en büyük hainliktir.
Bu memlekette yaşayan herkes hataların bedelini ödüyor. En büyük bedel ödeyenler, en çok kanuna uyanlar, devlet ve millet diyenler oluyor. Milletimiz; sivil toplum örgütleri olarak bizler artık yanlışa yanlış, doğruya doğru diyemez isek bu ülke daha yüzlerce yıl bu kısır döngü, senin adam benim adam oyunlarıyla zamanını boşa geçirir.
Bazı makamlara ulaşmak herkese nasip olmaz. Makamlara ulaşanlara küfrederek onu oradan da göndermeniz mümkün değil. Dedikoduyla da olmaz bu iş.
Peki; ne yapmak lazım? Makamlarda olanlara saygı duyacaksın. O makam hangi alana veya bölgeye, insanlara hizmet ediyorsa en çok hizmeti nasıl alırım diye uğraşmak daha mantıklı bir karar değil mi?
Yerel seçimlere üç genel seçimlere daha dört yıl var. Şimdi yaptığımız kavgalarla Aydın ve Aydınlı bu kadar süre hizmet almasın mı? Veya el ele daha çok hizmet üretmemiz mümkün iken birbirimizle kavga kime ne kazandıracak?
Ayrı ideoloji veya partilere bir kenara bırakalım aynı ideolojiye sahip yada aynı parti içindeki fikir ve beyinler ayrı düşüyor ve hem kendimiz hem şehrimiz hem de ülkemiz kaybediyor.
Bir örnekle bitireyim Karpuzlu’da Milas yolunu ve hastaneyi AK Parti hükümeti yapıyor, diğer taraftan Karpuzlu Garajı ve birçok yerde Karpuzlu ve Aydın Büyükşehir Belediyesi hizmet üretiyor. Karpuzlu Belediye Başkanı’nın bu hizmetleri yapanlara teşekkür etmesindeki tuhaflık nedir? İlçemize yapılan hizmeti her kim yaparsa yapsın Allah ondan razı olsun demek yanlış mı? Bu vb alışkanlıklar sadece Karpuzlu’da değil. Herkesin hatası vardır, ama bilinmesi gereken bir şey var, bozuk saat bile günde iki kez doğruyu gösterir. Sürekli aleyhte propaganda sadece o kişiyi yüceltir, küçültmez.