Galatasaray’ın olağanüstü seçimli kongresinde 37. Başkanı Mustafa Cengiz oldu. Beklenen Dursun Özbek’in seçimi kazanıp başkanlığa devam etmesi yönündeydi ama olmadı. Özbek geldiği günden beri gereken kuvvetli bağı ne taraftarlarla ne kamuoyuyla ne de camia ile kuramadı. Gerek sportif başarı gerek ekonomiyi düzeltme çabaları sonuç vermedi. Teknik adam değişikliklerinde yönetim iradesi ortaya konmadı ya da konamadı.Jan Olde Riekerink, Sneijder’in önerisiyle takımın başına getirildi. Taraftarın baskısı ile bu kez etik tartışmalarıyla beraber Igor Tudor takımın yeni teknik adamı oldu ardından gene tribünlerden gelen çağrıyla Fatih Terim geri döndü. Hiçbirinde yönetimin net iradesi olmadı. Ekonomiyi düzeltme çabaları için Riva ve Florya projeleri camiadan yükselen olumsuz seslerle beraber istenen asıl sonuçlarda alınamadı. Bunun yanında sezon başı da transfere harcanan paralar çok konuşulsa da taraftarın Özbek’i eleştirmediği tek dönemdi. Alınan her olumsuz sonuçta yönetim için yükselen istifa sesleri her karara taraftarın tepkisi ve ket vurması koltuğu ciddi şekilde sallıyordu. Güven tazelemesi gerekiyordu bunun için de bir plan ve eylem gerekiyordu. Önce Fatih Terim yeniden getirildi. Seçimin ilk çalışmasıydı ardından erken seçim kararı alındı. Ne yazık ki diğer adaylara gerekli hazırlık süreci tanınmadan alınan bu karar deyim yerindeyse ‘Baskın Seçim’ Galatasaray’a yakışmadı. Hele seçime 6 ay kala. Özbek kazanırsa Mayıs’ta seçim olmayacak görev süresi 3.5 yıl olacaktı.Seçim sürecindeki demokratik tavır ve ılımlı söylemler ortamı ısıtsa da ‘Baskın Seçim’ izlerini sildirmeye yetmedi. Mustafa Cengiz’in, “Seçilirsem şampiyon da olsak Mayıs’ta seçim yapacağız” söylemi en büyük kozu oldu. Bunun yanında Abdurrahim Albayrak’ın da listede oluşu etkili oldu. Özbek’e dönecek olursak tüm bu şartlar altında seçilse de görev süresini tamamlaması neredeyse imkansızdı hiçbir zaman tam olarak kurulamayan o bağ eninde sonunda kopacaktı sadece erkene alındı. Mustafa Cengiz’e başarılar, Galatasaray’a ve Türk sporuna hayırlı olsun.