Muhabir olarak yaklaşık bir yıldan beri Söke’de Sökelilerle birlikteyim. Onları bu sürede yakından analiz ettiğimi düşünüyorum. Belki yanıldığım noktalar vardır. Söke’de yaşayan herkes birbiriyle barışık yaşamıyor. Önce Sökespor’u ele alacak olursak takımda dışarıda düşman aramaya hiç gerek yok. Eski yönetim yeni yönetim ikiye bölünmüş. Sökespor’u destekleyen taraftarlar ikiye bölünmüş, belediye başkanı bile maçlara gitmez olmuş. Futbolcular arasında kişisel ikilikler başlamış. Durum böyle olunca ortaya çok vahim bir tablo çıkıyor. Takım kötüye gidiyor. Üzen de üzülen de Sökeliler oluyor.

İkinci husus siyasi partilerden geçiyor. İktidar Partisi AK Parti ikiye üçe bölünmüş, MHP ikiye bölünmüş, CHP’li belediyeler birbiri ile geçinemez olmuş. Sivil toplum kuruluşları adeta kış uykusuna yatmış oturdukları koltuktan kalkıp da bir hareket göstermez olmuş. Esnaf günlük çarkını çevirmek için çabalıyormuş. Çiftçi bir yılda dört ay çalışıp 8 ay dinleniyormuş. Herkes birbiriyle uğraşırken, Söke nüfus olarak büyüse de kentleşme olarak yerinde saymaya devam ediyormuş.

HERKES BİRBİRİ İLE UĞRAŞIYOR

Buna benzer çok sayıda muş miş var. Ama herkesin bir derdi var aslında, o da Söke’ye ve Sökeliye hizmet etmek. Amaç buysa eğer neden herkes birbiri ile uğraşıyor. Spordan siyasete, STK’lardan çiftçilere ve esnaftan sokaktaki vatandaşa kadar neden herkes birbiriyle uğraşır. Dışarıdan biri olan Kaymakamla bile uğraşmanın bir mantığının olmadığı kanısındayım. 117 bin nüfuslu Söke üç beş kişinin oyuncağı olmamalı. Eğer burada yaşayan sizler 'Biz Sökeliyiz' diyorsanız birbirinizle uğraşmayın.

Birbirinize destek verin verin ki hizmet yapılmayı bekleyen Söke’ye hizmet gelsin. Herkes birbirini eleştirmeyi bıraksın, projeler ve fikirler üretsin üretsin ki Söke’nin çehresi değişsin. Eğer bunları birlik olup yapmazsanız sizin hiç biriniz Sökeli değilsiniz. Eğer siz Sökeli olsaydınız Söke’ye başkalarının vermeye çalıştığı zarardan fazlasını vermezdiniz. Onun için ben diyorum ki siz ne zaman Sökeli olacaksınız?.