Sağ elimle çekirdek çitlerken sol elimle de doğal taş ve kayalardan yapılmış, oluşumunda tek bir ağacın zarar görmediği, suya dayanıklı kareli defterime köşe yazımı yazıyorum. Çok hoşuma gitti bu tarz. İlköğretim yıllarımın dönem ödevi gibi bir his yarattı ilk önce. Sonra şöyle bir hatırladım da hoş değildi. Beyaz kağıdın altındaki çizgili kağıdın kayması, hayatının kaymasına eşdeğerdi. Yanlış yazılan kelimenin üstünü çizip hiçbir şey olmamış gibi devam da edemiyorduk. "Örtmen" not kırardı çünkü. Neyse...

Mektup arkadaşıma yazar gibi hissettim sonra. Daha rahat olduğun için daha az hata yaparsın ya? Ya da yanlış bir kelimenin üstünü çizmek için çok da düşünmezsin. Her satırı kağıda harıl harıl, sırıta sırıta, heyecanla yazarsın. Evet evet, işte tam olarak bu! Fark ettiniz mi sevgili okurlarım? Burada üstü kapalı, her hafta sizinle tekrar buluşmaktan heyecan duyduğumu anlatmak istedim esasında. Yaa öyle işte! Sizlerle Denge'nin orta sayfalarındaki cumartesi buluşmalarımız başlayalı bir seneyi geçti. Geçen hafta olduğu gibi bazen yetişemedim ama olsun. Ben dağınık seviyom! Takip eden, okuyan, tebrik eden, eleştiren herkese çok teşekkür ederim. İçtenlikle!

Bildiğiniz üzere kanalımız tvDEN, şu an test yayınına devam ediyor. Siz değerli okurlarımızı, kanalımızın "Severek izliyorum"cu kitlesi olarak görmek bizleri çok mutlu edecek. 19 Mayıs Cuma günü saat 15.30'daki açılışımıza davetlisiniz! Heyecanla bekliyoruz! Haftaya görüşmek üzere, hoşça kalın sevgili okurlarım...