Sessuzluk!
7 Haziran 2017, ÇarşambaTweet |
Sessuzluk!
Sorumlular sorumluluğun farkında değil,
Hatırlatanlar inanmış değil,
Sorunu olanlar sorunun ve çözümün farkında değil,
Yetkililer rahatının bozulmasından yana değil.
Bu ana başlıktan yola çıktığımızda çok şey söylemenin ve yazmanın çok manası yok gibi geliyor insana ama bu ‘galesizliği, umursamazlığı’ doğurduğu için diyorum ki ‘ Süleyman sen söyle, duyan duysun duymayan uyansın.’ Peki bu kısa sürede mümkün mü? Asla değil, çünkü 20 yıldır basit sorunları en yakınımıza bile anlatabilmiş değiliz.
Bu mesele aslında toplumsal bir kültür ve bakış açısının ürünüdür. Ortada bir hata ve yanlış olduğunu defalarca söylersin ama kimse tınlamaz ancak ne zaman o alanda senin iddia ettiğin konuda sorunlar, olaylar yaşandı. Bir de bakarsın ki dün seni dinlemeyen o değil, sanki onun görevi değilmiş de o olaydan sonra görevi olmuş.
SİVİL TOPLUM SUSUYOR
Meseleyi biraz daha açtığımızda ‘ biz kontrolsüz seviyoruz.' Kontrolsüz sevgi, hataları gizliyor, görevi olduğu halde seni dinlemiyor bir nevi ‘ bizim oğlan’ mantığı devreye giriyor.
Bugün çok uzatmadan meseleyi anlatmaya çalışacağım. Merhum Vali Yazıcıoğlu demişti ki, ‘ Sistem sil baştan olmadan bu sorunlar çözülmez. Değişim ve dönüşüm tabandan başlamalı. Eğer değişim ve dönüşüm tabandan başlar ise işte o zaman her şey değişir. ( Başbakan ol, bizi kurtar diye seslenen esnafa cevaben ) Bu sistem değişmedikçe Tayyip Erdoğan’ı başbakan yapsan ne yazar Yazıcıoğlu’nu başbakan yapsan ne yazar kardeşim, Sivil toplum susuyor, sendikalar susuyor, üniversiteler öyle... Peki biz susa susa hakkımızı alacağız öyle mi? Sanırım bu dünyada bir ilk olacak. Geçenlerde bir gazetede bir karikatür vardı ‘Susa susa hakkımızı alırız, sessuzluk’ diye... 'Bizim özetimiz bu demişti.’
Yıl 2001 Yıl 2017 Sessuzluk!