Kafamızda çözülmeyen sorular!
8 Şubat 2017, ÇarşambaTweet |
Bölge ve dünya zor bir dönemden geçiyor. Her gün, her saat değişen gündem ve açık verdiğin anda başına çökecek aç gözlü dünya devletleri ve kapital sistem içinde ülkemiz zor sınavlar veriyor.
Elbette biz büyük bir devletiz ama büyüklük lafla olmuyor. Aydını, köylüsü, şehirlisi, şucusu, bucusu velhasıl herkesin ortak kaygısı 'vatan' olması gerekirken hala biz geçmişten gelen kirli ve birbirine hakaret eden bir üslup ile siyaset yapmaya ve o şekilde ayakta durmaya çalışacak kadar aciziz.
Sistem herkesi kendine benzetiyor. Belirli bir süre sonsuz kredi veren halkımız kayıtsız şartsız güveniyor ve bir anda bırakıveriyor. Belki bu özelliğimiz birçok dünya devletine şok yaşatıyor ve bazı kirli oyunları halkımız bozmayı beceriyor.
Geçtiğimiz 7 Haziran seçimi ve akabinde yaşanan Kasım seçimi ve devamında yaşanan terör olayları ve finalde patlak veren FETÖ örgütü, toplumu ve siyaseti neredeyse esir almış durumda. Hala bitmeyen bu sürecin sonucunun nerelere varacağı hala kestirilebilmiş değil. Var ise -ki herkes var olduğunda bir inanca sahip- şu ana kadar siyasi ayağına bir müdahale edilmediği konusunda kafalarda ciddi soru işaretleri oluşmaya devam ediyor.
Diğer taraftan ‘Referanduma kadar Türkiye’de önemli bir terör olayı olmayacak’ iddiası da soru işaretlerinden.
Evet diyenler 'Hayır' diyenlere, 'Hayır' diyenler 'Evet' diyenlere, ağza alınmayacak sözlerle, eleştiri sınırını aşarak hakaret boyutunda cümleler kurmaya devam ediyor.
İlginç bir durum da şu; ‘Evet dersen vatan kurtulacak, 'Hayır' dersen vatan kurtulacak’ bunları söyleyenler sokakta, mahallede dedikodu yapanlar değil. Koca koca adamlar. Bu kadar zıt ve içi boş savunmalara kim inanır? Hani bir espri var ya Kadir İnanır diye .. işte bu kadar seviyesi düşük bir referandum sürecine başlıyoruz. İnşallah tarih belli olunca seviye biraz yükselir ve tam anlamıyla 'Evet' dersek ne olur? 'Hayır' der isek ne olur, bizim anlayacağımız dilden anlatırlar da biz de ikna olduğumuza oyumuzu kullanır geliriz.
Sonuç olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşlarının kullanacağı her oy değerlidir ve oy kullananlar asillerdir ki herkes bu insanlar için, bu insanların paralarıyla siyaset yapmaktadırlar.
'VARLIK FONU'NA FARKLI YAKLAŞIM
Yaşanan bu karmaşık durumda insanların ortak ve tek hedef olarak öncelikle terörün bitmesine odaklandığı bir dönemde bir anda ortaya çıkan referandum ve daha tarih belli olmadan ‘Varlık Fonu’na’ devredilen devletimizin çok önemli kuruluşları meselesi tamamen kafaları allak bullak etmeye yetmiştir. Bu meselede aynen 'evet-hayır'da olduğu gibi bir kesime göre devlet daha çok kazanacak, diğer kesime göre vatan elden gitti. Yazık bu devletin bel bağladığı ve yetişmesi için yüz binler harcadığı eğitimli, unvanlı ve halkın bel bağladığı koca koca adamlara. Yahu sizlerin hiç mi ortak bir yanı yok? Neden hiç kimse kendi öz güveni ve bilgi birikimi ile eğitimini aldığı konuda yüksek sesle halka bilgilendirmiyor?
‘Varlık Fonu’ denilince bir anda geçmişte Aydında Hüseyin Aksu’nun uyguladığı ‘Vakıf A.Ş. zincirleri’ geldi aklıma ve 'AK Parti'nin yaptıklarını Aksu yıllar önce Aydında yapmıştı' dedim ama sonrasına merak ettim, hepsi kapandı gitti. Bir şey yapılacak ise bu bilim ve ilim ile ve toplumsal uzlaşma ve ikna ile olmalıdır. Yoksa hiçbir zaman tartışmalar bitmiyor. Hatta Aydında gördük ‘Şunun yaptıklarına yıkacağım’ siyasetiyle Aydın çok zaman kaybetti. 90'lı yıllarda Avrupa’dan ve Türkiye’nin değiik illerinden gelenler ‘Vay be! Aydın muhteşem bir şehir’ derler iken o sen-ben kavgasıyla geçirdiği uzun bir zamanda çok şey kaybetti ama şükür son bir yıldır Aydın'da kısmen bir uzlaşma ve durulma söz konusu ama Türkiye için durum öyle gözükmüyor.
ORTAK NOKTADA BULUŞALIM
Türkiye’de samimi olarak ülke menfaati için çalışan taraflı tarafsız herkes, bu ülkenin menfaati için çalışıyor ise ki öyledir herkesin ortak bir noktada buluşacağı bir ortam yaratılmalıdır.
Değişik kesimlerce zaman zaman ağır eleştiriler alan ve aynı zamanda toplumda hala liderliği ve sözü dinlenen sayın cumhurbaşkanımız bu kaygıları giderebilecek bir güce sahiptir. Toplumumuz, bugün her zamankinden daha çok güçlü bir lider, güçlü bir devlet ve hükümet olmasını arzu etmektedir ancak kafalarında çokça cevabı karmaşık sorular oluşmuştur. Bu karmaşıklık, karmaşık bir sonucu doğurabilir. Bunun ortadan kalkması, ülkemizin ve milletimizin menfaatinedir.
Referanduma çok zaman var. Elbette bu süreçte çok şeyler olabilir. Belki baharda milletin bitmesini dört gözle beklediği kandil elebaşları ülkemize getirilirler, belki başka sonucu etki edecek olaylar olabilir ama şu an herkesin kafasında bi ton soru var ama cevapları karmaşık.
Mevla’m neylerse güzel eyler. Halk ne derse sonuç odur. 'Evet' diyen de 'Hayır' diyen de bu memleketin çocuğudur.