Akıl tutulması mı? Aklın kullanılmaması mı?
15 Ekim 2014, ÇarşambaTweet |
Ülkemizde dönem dönem yaşanan akıl tutulmalarının sonuncusunu yaşıyoruz. Yani inşallah sonuncusu olur ama çok da umutlu değilim. En son ki desem daha yerinde olacak.
AK Parti, iktidar olduğu günden bu yana Doğu ve Güneydoğu'ya yaptığı hizmet ve ayırdığı zamana başka işlerde harcasaydı sanırım dünyayı şaşırtacak hizmetler üretirdi.
Doğu ve Güneydoğu illerindeki görüntüler bölgede yaşayan insanların tamamına mal edilebilir mi? Elbette hayır. İyi ki elbette hayır diyebiliyoruz. Çünkü bölgede yaşayan sessiz bir çoğunluk var. Aynı Batı’daki gibi.
Dürüst, kanun ve kurallardan korkan insanların kanun tanımaz ve yarından beklentisi olmayan veya abuk sabuk beklentiler üzerine kurulmuş hayalperestler gibi elbette olamazlar.
Fani dünyada üç günlük ömrünü doya doya ailesiyle çoluk çocuğuyla yaşamak isteyen ve öldükten sonra Allah’a hesap vereceğini bilen insanlarımız elbette aklını ve mantığını kullanır ve mümkün olduğunca yaşamda zarar görmemek için olaylardan ve olayı yaratan kanun tanımazlardan doğal olarak uzak durur. Hatta sabredilmesi çok zor olan anlarda bile ve-lahavle çekerek olaylardan uzak kalırlar.
Bunu fırsat bilen aslında ne istediğini bilmeyen veya boş hayallere kanmış vatandaşlarımız son günlerde iç yakan, can acıtan, mal kaybına neden olan, kontrolsüz ve yarın yaptığı hatanın çoluk çocuğunun utanacağı eylem ve tepkiler ortaya koyuyorlar. Burada başta güvenlik güçlerimiz ve olaylardan birinci derece etkilenmiş halkımızın sabrı takdire şayandır.
Hükümet de artık halkın sabrının sona geldiğini anlamış olacak ki yeni yasal tedbirler almak için çalışmaya başlamış. Bu geç kalınmış önemli bir gelişmedir. Sokaklarda çekilmiş bazı yürek yakan görüntüler inşallah bir daha yaşanmaz. Bu ülkemiz ve halkımızın geleceği açısından çok önemlidir.
Başbakan Yardımcımız Sayın Arınç diyor ki; “Siz ABD’de araç kullanırken polis sizi durdursa ve 'elini direksiyondan alma' dese alabilir misin? Hatta o anda hapşırığın tutsa kurşunu yersin.” Evet, geçtiğimiz yıllarda bazı güvenlik güçleri yetkilerini doğru kullanmamış olabilir. Bu bir ülkenin güvenliğine emanet ettiğimiz güvenlik güçlerine sokakta rezil duruma düşmelerine müsaade etme anlamı taşımaz. Çünkü onlar devleti temsil ediyorlar.
Yapılacak yeni düzenlemelerde “devlet ve kamu malına zarar verenleri devlet memur olarak istihdam etmez” hükmü de konulmalıdır. Ayrıca sokak eylemlerinde kamu mal ve can güvenliğine zarar veren gençlerle ilgili de caydırıcı önlemlerin alınması şarttır. Özelikle maskeli gençleri her türlü devlet yardımlarından muaf tutmak gerekir diye düşünüyorum.
Batı illerinde yaşayan birçok insanımız “Doğu'daki insanların süreçten rahatsız olmadığı” kanaatinde olabilirler ancak, Doğu ve Güneydoğu'da süreçten rahatsız olanlar, rahatsız edenlerden en az iki kat daha fazladır. Bu konuda gerek ziyaret ettiğim illerde gerek Batı'da yaşayan aklını kullanan Doğu kökenli vatandaşlarımızdan biliyorum. Süreç sadece bizi değil elbette aklını kullanan Kürt kardeşlerimizi de rahatsız ediyor. Akıl tutulması olanların aklını başına getirecek tedbirler alınmalı ve aklını kullanan insanlarımızı da bu süreçten sorumlu tutmamalıyız. Ülke bizim, İnsanlar bizim, tezgah elin. Düşmanlarımıza kendimize güldürmeyelim.