Başbakan demişti: ‘bu Aydının başka derdi yok mu?'
18 Ocak 2017, ÇarşambaTweet |
Aydın ilinde sorun yok mu? Elbette var. Peki nelerdir?
Siyasi, yönetim, denetim, kolektif çalışma yapamamak, kamu yatırımları konusunda hızlı ve ivedi karar verememek, tüm partililerin kendi partileriyle kavgalı olmaları, kamu kurum ve kuruluşlarını siyasilerin yönetiyor hale gelmiş olması, sivil toplum örgütleri ile mesafeli kalmaları vs vs. Uzayıp giden bir tablo yani her alanda sorunlarımız var.
Büyükşehir olmuşuz, ilçe belediyeleri bunu kabullenememiş veya büyükşehir büyüklüğünü gösterememiştir. Büyükşehir'i en ağır şekilde eleştiren ilçe belediye başkanlarımız, mahalleye dönüşen köylerimize hala köy muamelesi yapmaya devam ediyor. Yani 'üst’ten beklediğini aynı şekilde altındaki hizmet alanlarına yaymamaktadır. Hal böyle olunca ‘Yahu Özlem Çerçioğlu’nun yerinde bunlar olsa yandık’ demektedir vatandaş.
Diğer taraftan Aydın ve Aydın Büyükşehir Belediyesiyle, AK Parti iktidarlarında bir türlü uyum sağlanamayan ki ( Önceki Başkan İlhami Ortekin AK Parti Belediye başkanıydı) sürekli bir çatışma yaşandı ve Aydın'da siyaset bir nevi belediye üzerinden yapıldı. Biri 'Ben yaparım’ diğeri, ‘Hadi yap dA görelim’ dedi ve bu süreçte Doğum, Bölge hastanelerine yer bulmakta zorluk yaşadık. Doğumevinin yerini her fırsatta doğru bulmadım ama Sayın Ortekin’e inat, o yer bir şekilde genel politikayla aşıldı ve yapıldı. Doğum ve Çocuk Hastanesi'nde yaşanan sel basma vs. sorunları herkes biliyor.
Diğer örnekler Adliye Sarayı ve SGK İl Müdürlüğü. Adliye Sarayı için bir türlü yer bulamadık. Herkes bir yer gösterdi ve herkes kendince ve kendi siyaseti doğrultusunda yer buldu ve yine ‘Ben yaparım, ben yaptırmam’ kavgasıyla zaman geçti gitti ama Allah’tan Vakıflara ait ve yerini hala yanlış bulduğum SGK il binasını doğumevinin karşısına diktik. Bu arada büyükşehir olunca merkezde yaşanan sorunlardan dolayı İncirliova’ya akın eden müteahhitler, İncirliova’nın nüfusunu ikiye katladı yani demem odur ki sabah saatlerinde şehrin batı yolları İstanbul trafiğini aratmıyor. Yakında Atatürk Bulvarı kavşağı da yeni Dörtyol gibi trafiği kaldırmaz hale gelecek.
Adliye Sarayı yapılacak denildiği tarihte ve bence en uygun yer cezaevinin güney tarafı otobana bakan yer en idealiydi. Başlansa hem merkez trafiği hem de insanlar rahatlayacak idi ama biz bir arsada uzlaşamadığımız için bu yatırım rafa kalktı. Ve bu süreçte bir not daha çevre yolu geciktikçe gecikti? İyi güzel de ezilen Aydınlılar.
VALİ KOÇAK'IN GELİŞİYLE DURUM DEĞİŞTİ
İşte tam 'Artık bu şehirde doğru bir şey olmayacak mı' derken Sayın Valimiz Ömer Faruk Koçak geldi. Valimiz, geldiği günden beri her geçen gün, her kesime olması gerektiği bir çizgide durulmasını sağladı. İşte bu süreçte eğer yine siyasetçilerimiz doğru davranış sergilemeye ve ortak dil kullanmaya başlarlar ise inanıyorum önümüzdeki süreç çok verimli geçecektir.
Sayın Valimizin başkanlığında geçtiğimiz hafa gerçekleşen Yatırım İzleme ve Koordinasyon Kurulu toplantısında gördük ki artık daha güzel şeyler olacak. Kurum müdürleri, söylem ve eylem birliğine önem verecekler. Bazı kurum müdürlerimizin söylem ve eylemlerinin örtüşmemesi ancak böyle açığa çıkar ve eksik ve hatalar düzeltilir. Bu arada toplantıda fikrimi belirttim ama yineliyorum. Kapruzlu-Milas yoluna Menderes döneminden sonra en büyük yatırım yapılıyor. Bu yolun Labranda'da kalacak olması, o gün belirttiğim gibi yanlış yorumlanacak ve teşekkürü hak edenler eleştirilecektir. 'Devlet madencilere yok yaptı?' diyenlere 'Efendim biz Turizm yolu yaptık' sözünüze halktan cevap ‘Cavırlara yol yapmışlar’ olarak gelir ve asla bu yola yapılan yatırım ve emeğe haksızlık olur. Lütfen bu yolun kalan 5-10 kilometrelik kısmını yatırıma alsınlar.
Şimdi gelelim Başbakanın, yani bugünkü Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın ''Aydın’ın başka derdi mi yok?'' sözüne.
DOSYAYI CEMİL ÇİÇEK VERDİRDİ
2006 yılında Cumhurbaşkanımız Selçuk Havaalanı'na inen uçağıyla Aydına geldi, Kuşadası’nda konakladı. Gece teşkilatıyla, gündüz STK yöneticileriyle toplantılar yaptı. Ben o dönem Aydın Merkez İlçe'de yönetici olduğum için gündüz toplantıya katılamadım ama o dönem BAĞ-KUR binamız o kadar kötü durumdaydı ki hepimiz bu bina sorununu çözmek için ilgili tüm yöneticilere birer dosya verdik ki Sayın Erdoğan bu sorunumuzu çözsün. Nitekim herkes bu konuyu Cumhurbaşkanımıza iletmiş olacak ki akşamüzeri Aydın merkezindeki mitinge katılmak için Adnan Menderes Stadı'na helikopteri indiğinde karşılayacak olan bende de bir dosya vardı.
Helikopter indi, dönemin karşılama protokolü ile beraber karşıladık. Olmazsa olmazımız Efelerimiz zeybek gösterisi yapıyorlar ve hep birlikte izliyoruz ama ben fırsat kolluyorum. BAĞ-KUR dosyasını Sayın Erdoğan’a iletmem lazım. Yanımda o dönem ilçe başkanı olan Av. Cüneyt Bayraktar vardı. Zeybek devam ederken yüzüne bakmadan omuzuna dürterek ’ Başkanım dosyayı vereyim mi’ dedim. Farklı bir ses ‘Ver ver, tam zamanı, şimdi vermezsen zor verirsin’ dedi ses farklı olunca baktım ki Bakan Cemil Çiçek’miş. Özür dilemeye bile fırsat vermedi, 'Hemen git' dedi.
Hemen hızla gittim ‘ Sayın Başbakanım şehrimize hoş geldin’ dedim 'Hoş bulduk' dedi. Ben hemen başladım ‘ Sayın Başbakanım, esnaf ve sanatkârlarımız zor durumda BAĞ-KUR binamız kötü durumda, bu konuda sizin desteğinizi istiyoruz’ dedim.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan dedi ki ‘Yav kardeşim, sabahtan beri BAĞ-KUR binasını dinliyorum. Bu Aydın'ın başka hiç sorunu yok mu? Biz BAĞ-KUR ile sigortayı birleştirip tek kurum haline getirmek için çalışıyoruz, siz ayrı bina istiyorsunuz? Aydın daha büyük işlerle uğraşmalı, sadece bu mesele akılda kalmamalı’ dedi ve inanın zaten esmerim, 'Kapkara oldum' diyebilirim. Çünkü o gün vekillerimiz de bu sorunun çözülmesini istemişti.
ADNAN MENDERES VE KURTULUŞ MÜZESİ YAPILACAK
Bu anımı niye anlattım? 2006 yılında gündeme gelen bu bina yapımı yer kavgası ve iç çekişme nedeniyle uzun süre karara bağlanamamıştır. Şükür ki bir şekilde SGK binamız 2017 yılında hizmete girmiştir. Yani bu vb. yatırımlarda yerelde yaşanan çekişme ve siyasi hesaplar Aydın ve Aydınlıya ciddi zarar vermektedir. Bunu toplantıda sezinleyen bir başbakanın gözünde elbette Aydın denilince sadece BAĞ-KUR binası kalır ve notumuz düşer.
Son olarak Aydın eski valimiz H. Avni Çoş döneminde bir yazı yazmıştım. O yazıda Aydın ve Türkiye tarihi açısından çok önemli olan ve Aydın'da bir görülebilecek müzesi bile olmayan Adnan Menderes ve Kurtuluş Müzesi yapalım önerim vardı. Aydın günün ertesinde Sayın Coş, öğleden sonra Sayın Çerçioğlu aramış ve her ikisi de yazımın içeriğindeki ‘ Demokrasi ve Kurtuluş Müzesi’ önerimi yerinde bulmuşlardı ve Sayın Çoş demişti ki ‘Başkanım Aydın Müzesini yeni yerini taşıyoruz, eski müze yerini Menderes ve kurtuluşla ilgili bir müzeye çevireceğiz’ demişti. Benim önerime karşılık gelmese de başlamak bile güzel, inşallah yıllar sonra o müzeyi de göreceğiz. Benim de bunda bir parça katkım olduysa ne mutlu.
Sayın Valim, Sayın Büyükşehir Belediye Başkanım, Sayın ilçe kaymakamlarımız ve belediye başkanlarımız, Sayın siyasi partilerimizin değerli yöneticileri, seçilmişleri, hepimiz Aydın ve Aydınlı için çalışıyoruz. Lütfen biraz daha hoşgörülü olalım Aydın ve Aydınlı kazansın. Kazanınca zaten siz kaybetmezsiniz. Hep birlikte kazanırız.