Ben iyiyim senden bana ne?
15 Temmuz 2015, ÇarşambaTweet |
2001 yılından bugüne kadar yazar, söyler dururum. Esnaf ve sanatkârlarımız bitiyor tedbir alınmalı? Kanun değişmeli? Yönetim anlayışı ve zihniyeti değişmeli? Eylem ve söylemleri geliştirmeliyiz diye.
Genel olarak yazdığım sorun ve çözüm önerileri için şahsıma “ Süleyman ne yapmaya çalışıyor? Ona ne bizim sorunumuzdan? Yoksa ileride birlik başkanlığına mı soyunacak? Hatta sustur şu Süleyman’ı” eleştirileri yapılır.
Oysa ben gördüğüm sorun ve aklımın erdiğince çözüm önerilerini hep yazdım, söyledim. Zaman zaman şahsıma , hatta kurumların gücünü üzerime gönderdiler. Ben doğru ve olması gerekenleri savunduğum için destek vermesi gerekenlerin ve çözüm üretmesi gerekenlerin hedefi oldum ve zaman zaman bu devam ediyor.
Oda, Birlik, Federasyon ve Konfederasyon silsilesiyle örgütlenen 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Kanunu çözüm olmaktan uzaktır. Diğer Ticaret ve Sanayi odaları hem ekonomik güçlerini hem de bu güç ile birlikte siyasi gücü birleştirerek piyasayı kendi istek ve talepleri doğrultusunda düzenlemişler ve her geçen gün esnaf ve sanatkârlarımız erimeye devam etmiştir.
Türkiye’de ekonomik olarak en güçlü federasyon , (TŞOF) Türkiye Şoförler Odası Federasyonu’dur. Geldiğimiz noktada ekonomik güç de bir şey ifade etmemektedir. Neden mi? Çünkü öncesinde neredeyse diğer tüm federasyonlar çökmüş, meslekler yok olmaya yüz tutmuş, her meslek dalı perişan iken değiştirilmesi gereken kanun ve kurallar değiştirilememiştir. Bunun konuyla ne alakası var diyebilirsiniz. TŞOF Genel Başkanı Fevzi Apaydın çok değerli bir insandır ve aynı zamanda Konfederasyon Yönetim Kurulu üyesidir yine İlimizi temsilen Nazilli Şoförler Odası Başkanımız Seyfi Çalışkan, TŞOF Yönetim Kurulu üyesidir.
Aydın Büyükşehir Belediyesi şehir içi ve ilçeler arası taşımacılığa başladı ve 5 Temmuz 2015’te ücretli olacak idi, ancak bayram yakın olunca süre sanırım bayram sonuna kadar uzatıldı ve doğal olarak şoför esnafımız ve odalarımız maddi manevi zarar görmeye başladı. Bunun ne demek olduğunu en iyi bilenlerdenim. Malın varken çaresizliği, paran varken kuruşa muhtaçlığı, işin varken işsizliği çok iyi bilirim. Ödenemeyen borçlar, çoluk çocuğun rızkını temin etmek için zararına iş yapanları çok iyi bilirim. Devlet kurumları, zengin firmaların açtığı yara ve zararı iyi bilirim. Çözüm üretmesi gerekenlere gittiğimizde bize “ ya kardeşim işinize sahip çıksaydınız” gibi saçma cevapları da bilirim. Ben Çine Şoförler Odası ve Esnaf Odası’nın ne demek istediğini çok iyi anlarım onlar orada üyesinin çektiği acı ve ıstırabı görünce bir şeyler yapmak isterler.
Ancak yıllardır Esnaf Odaları Birliği yönetim ve değişik kurumlarda görev yapmış, halen Nazilli Şoförler Odası başkanlığı yapan ve aynı zamanda TŞOF Yönetim Kurulu Üyesi Sayın Seyfi ÇALIŞKAN’ın “ Esnaf Odaları Birliği Yönetimi ne iş yapar” sorusunu anlayamadım, sanırım anlayamayacağım. Sayın Başkanım siz TESK’te, TŞOF’ta bir karar veya uyulması zorunlu karar aldırdınız da biz uymadık mı? Bizlerin taleplerine kanunlaştırdınız da bizim mi haberimiz yok? Geçmişte diğer sektörlerle ilgili alınmış örnek kararlar var mı? Varsa bunu uygulayalım ve hep birlikte tepki ve eylem yapalım.
Mübarek bir ay ve bayram arifesinde başka cümleler kurmak isterdim. Ancak bayramlarda evine çoluk çocuğuna ekmek götürememek ne demek iyi bildiğimden ve hak etmediğimiz eleştirilerden dolayı bu yazıyı yazmanın gerekli olduğuna inanıyorum. Bizim AYESOB yönetimimizde Aydın ve Kuşadası Şoförler Odası başkanlarımız var. Onlarda en az Sayın Seyfi Çalışkan kadar emek ve çözüm için uğraşıyorlar. Mesele senin benim meselesi değil olmamalıdır. Esnaf Odaları Birliği elbette her meslek dalında yaşanan ve yaşanması muhtemel sorunlarla ilgili çalışma yapmalıdır ve bu konuda en üst seviyede gayret sarf etmelidir. Sayın AKkşit’in ayrılışından sonra oluşan bu yönetim iyi niyetle bir şeyler yapmaya çalışmaktadır. Hata, yanlış ve kusurular olabilir, bu zaman içinde netleşecektir.
Ayda bir toplantıya giden ve bu toplantılarda gündemleri görüşen yönetim kuruluna komple tepki göstermek sanırım amacına aşmış cümlelerdir. Hepimiz biliyoruz ki yönetimlerde patron başkandır. Elbette başkan da cevap verecektir ancak bir yönetici olarak hak etmediğim bir eleştiriyi kabul etmem mümkün değildir.
Gelin hep birlikte yarınlarda ne yapmalıyız sorusunu sorup cevabını arayalım. Esnaf ve sanatkârların esnaf ve sanatkârdan başka dostu kalmadı. Ancak mevcut durum ortadadır ve aklımızı kullanarak bu süreci lehimize çevirmek mümkündür. Bu sürecin lehimize dönmesi şöyle mümkündür, üye odasına, oda birliğine, birlikler federasyonlarla ve federasyonlar ve birliklerde hep birlikte Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu’na harekete geçirerek değişim ve dönüşüm mümkündür. Yoksa yıllar içinde sırayla her sektör yok olup gidiyor ve bu meselenin çözümü de uzun soluklu bir mücadeleyle mümkündür. Mesele sadece Aydın’a has bir meselede değildir. Biz bu işi “Ben iyiyim senden bana ne” diyerek çözemeyiz. Kurullar ve yetkiler kullanılmalı eksik ve olmayan hak ve kurallara çıkarmamız gerekmektedir. Mesele ancak o zaman düzene girecektir. Nice bayramları hep birlikte yaşamak dileğiyle. Ramazan Bayramımız mübarek olsun.