Artık Ankara’ya ulaşmakta yetmiyor!
24 Ekim 2018, ÇarşambaTweet |
Artık Ankara’ya ulaşmakta yetmiyor!
Meslektaşlarımızla ilgili tüm sorunları, çözüm önerilerini, kısa orta ve uzun vadeli talepleri dillendirmeye başlayalı 20 yıla yaklaştı.
Peki 20 yıldır dillendirdiğimiz sorunlar çözüldü mü? Çok nadiren basit meseleler çözülse de olmazsa olmaz hiçbir sorunumuz çözülmediği gibi artık çözüleceği umudumuzu da yitirmeye başladık.
Mesela ben 32 yaşımdaydım sorunları dillendirmeye başladığımda şimdi 52 ye doğru gidiyorum dolayısıyla emekli de oldum ama emeklilik kağıt üzerindedir emekli maaşı aldığının ertesi gün 4 yıl maaşın tamamına karşı kredi çekecek kadar aciziz, muhtacız perişanız biz.
Bugüne kadar yazdıklarımdan bir şey anlaşılmadı ve bu konuda bir gelişme olmadıysa bu bizim sorunumuzu anlatamadığımızdan değil yetkisiz ve etkisizleşen kurum, kuruluş yetkili yetkisizlerin hatası ve Milletvekili olarak seçtiğimiz seçildikten sonra aynı bizim odalar gibi etkisiz ve yetkisiz sadece günü kurtarma derdinde olan ve asla suya sabuna dokunmayan siyasetçilerimizindir.
Onlarda biliyor ki Esnaf ve Sanatkar devletine bağlı öl desen ölür, odaları, birlikleri, federasyonları ve konfederasyonu sadece siyasilerle fotoğraf çektirmeleri yeterli yani asla bir istekte bulunup ‘ bu olacak demezler/diyemezler’ hal böyle olunca sektörlerde ailelerin perişan olması, intiharlar falanda çözüm olmuyor toplu ölümler mi bekleniyor anlamış değilim.
Elbette temsil ettiğim kesimde sorunundan bi haber olabilir, hatta yanlış bildikleri doğrular vardır, desteklediği parti iktidarda olunca her şey güzel diyebilirler veya muhalefet ise her şeyi yanlış yapıyorlar diyebilirler! biz onlara mı bakacağız yoksa Türkiye ve Türk milletinin geleceğini mi düşüneceğiz?
Son dönemde hiçbir şey düşünemez üretemez olduğumuz için bizim adımıza düşman devletlere muhtaç olmadık mı?
Ömrünü sanayide, tarlada, değişik yerlerde üretim yaparak geçirmiş insanların bu devletten alacağı pay üretmeyen, yan gelip yatan, kart memuru olanlar kadar yok mudur?
Beyler bu ülkede çalışmadan, üretmeden bir yerlerde köşeyi kapanların rahat yaşaması bizleri kurtarmaz? Elindeki tarlayı müteahhide veya jeotermalciye, madenciye vererek rahat edeceğini sananlar sizlerde gün gelecek bizden daha çok yanacaksınız.
Haa birde son 10 yıldır devlet desteğiyle rahat yaşayanlar gün gelecek sizde çok yanacaksınız işte belki o gün sizler benim ne demek istediğimi anlayacaksınız ama belki ben bu dünyadaki ömrümü tamamlamış olacağım.
Şimdi tek çare Beştepe mi?
Hantal devlet yapısından daha aktif, sorunları daha hızlı çözeceğine inandığımız Cumhurbaşkanlığı sistemine geçtiğimiz günden sonra kurumlar tamamen bekliyor! Ne zaman bir konuyu Sayın Cumhurbaşkanımız dillendirdi o güne kadar olmayan her şey oluyor? İllaki bir yere toslamamız ve ülke ve dünya gündemine gelmemiz mi lazım çözüm için? Eğer böyle ise Odalar ve üst kuruluşlar acilen eylemler yapmalı ülke ve dünya gündemine girmeliyiz ki sorunlarımıza çare bulunsun.
Serbest piyasa içinde serbest hatta beynelmilel çalışan biz ustalar ve okuyan çocuklarımız çok zor hayat yaşıyor herkes üniversiteli olunca aileler mevcut kazançlarıyla okuttuğu gençler okul bitince sıfırı tüketiyor hatta uzun vadeli kredilerle borçlanıyorlar ve aile için sorunlar uzun vadede ciddi hasarlar veriyor. Bir üniversite bir bölüme veya genel olarak öğrenci alacak ise lütfen önce yurtlarını yapın son günlerde çok üzüldüğümüz hadiseler yaşanıyor. Valiziyle misafirhanelerde kalan sonra süre bittiğinde çaresiz kalan öğrenciler var çünkü ailelerin gücü bitti.
Sektörel olarak tarihin en yüksek borcuna ulaşmamızda en büyük etken tüm aile bireylerinin zorunlu giderlerinin artması ve ailenin gelirin artmaması önümüzdeki en büyük sorundur. Eğitim örneğini bilinçli olarak verdim çünkü biz çıraklıktan gelme ustalara ne ailemiz ne de devletimiz bir kuruş masraf etmediği gibi her birimiz onlarca çırağı usta ettik şimdi devletin kaymağını yiyen firmalara gönderdik işte bize çırak gelmeyince her sektörde elaman açığı var işsiz çok iş arayan çok hal böyle olunca iş kur daha önce bizim ödeyemeyecek kadar çok olan işsizlik paralarıyla bir hata daha yapılmaya devam ediliyor.
Bir süre yazılarımda bu konulara değinmemeye gayret edeceğim çünkü u memlekette artık sanayide 21 liralık elektrik parası ödenmesi için onlarca kez aranılıyor ve 13 liralık telefon borcuna 20 lira açma kesme parası ödeniyor ise bizim konuşmamız fuzuli yani bundan sonra yerelde ki kurumlara ve siyasilere hatta odalara ve üst kuruluşlara bir şey demeye gerek yok birileri bizim adımıza söylesin, yapsın.
Kendimce alacağım bazı kararlar var önümüzdeki yazılarda bunlardan bahsedeceğim. Bizim çözüm için yeni stratejiler ve çözüm ortakları bulma zorunluluğu mu var.