Herodot tarafından ‘Gökyüzünün altındaki en güzel yeryüzü’ diye tanımlanmış Aydın toprakları tarihinin en ağır imtihanıyla karşı karşıya.

Her defasında hatırlatırım ‘Toprak vatandır’ hatta öldükten sonra da vatandır topraklarımız. Gelin görün ki son yıllarda bu verimli topraklara yok etmek için her şeyi yapar olduk.

- Aydın ili yerleşim master planı var mı? Varsa tarım alanı olarak işaretlenen alanlar korunabiliyor mu?

- Tarla vasfı olan topraklarda isteyen istediği gibi yapı, maden, vb işlem yapabiliyor mu?

- Aydın ilinin değeri olan Jeotermal kamuoyunda gündemde olduğu gibi inciri, zeytini ve halkı zehirliyor mu?

- Eğer zararı varsa ve enerji milli bir değer ise bundan sonra Aydın'da nelere ekilip biçilmeli, bu konuda bir plan veya proje var mı?

- Tarım İl ve İlçe müdürlükleri halkın tarlada, ağaçlarda yaşadığı sorunlara derman olabiliyor mu?

- Üreticiler ürettikleriyle mi? Yoksa desteklemelerle mi ayakta duruyorlar?

- Üretenlerin ürettiği ürünlerin pazarlamasıyla ilgili bir çalışma var mı? Yoksa yine üretenin 50 kuruşa sattığı ürünleri vatandaş 5 liraya yemeye devam mı edecek?

- Tarımda yani il genelinde ne kadar meyve ağacımız var? Bunlar neden kesiliyor? Bu konuda bir çalışma var mı?

Tarım denince soru çok, cevaplar da çok ama neticeye baktığımızda mesele çok derin ve yanlışlar ve hatalar zincirleme devam ediyor.

Eriğiyle meşhur Umurlu’da erikler sökülüyor.

Elmasıyla ünlü Karacasu’da Elmalar sökülüyor.

''SATTIĞIN GÜN BİTTİN''

Narencisiyle ünlü Nazilli, Kuyucak tarafında ağaçlar sökülüyor ya da kendi haline bırakılmış.

İnciri, zeytini, pamuğu, kestanesi marka olan ilimizde bir yandan Menderes Nehri'nin kirliliği, diğer taraftan Jeotermal enerjiden salındığı iddia edilen ağır tehlikeli atıklar!.. Bu memleket sahipsiz mi? Konunun uzmanları ve yetkilileri neden ciddi bir çalışma yapmazlar? Halkımızı toprak rantına mahkûm edemezsiniz?

İnşaat yapılacak bir tarım arazisinin değeri bir iken bin liraya çıkması o çiftçiyi bitirmekle yetmiyor. Bundan sonra artık o alanda üretim olamayacağını hepimiz anlamalı, algılamalıyız. Bir liraya satacağı tarlayı 'Bin liraya sattım' diye böbürlenen hemşerim, sen sattığın gün bittin. O paralar bir gün bitecek. Eğer toprak, şehir ve vatan, para ile ölçülecek ise o zaman satılık bir ülke varsa gidip alalım.

ORTAK AKIL ŞART

Aydında yanlış olan; yıllardır emek verilip yetiştirilmiş olan ve ülkemiz için her yıl meyve veren ağaçların kesilmesi, ayağımıza kurşun sıkmak gibi bir şeydir. Bazı ağaçların olgunluk yaşı 15- 20'dir ve bu ağaçları şimdi diktiğimizde 15 yıl sonra bizlere bir getirisi olacak, işte bu uzun yıllara dayanan ağaçları kesmeyelim, kestirmeyelim.

Aydın ilimiz için acilen çeyrek, yarım ve asırlık plan ve projeler üretip tarım ve yerleşim alanları netleştirilmelidir.

Bu konuda Aydın Valimiz, Büyükşehir Belediye Başkanımız, yerel sivil toplum örgütleri acilen verimli toplantılar, çalıştaylar, konferaslarla hazırlığa başlamalı ve toplantılar sonucunda ortaya konacak Aydın ortak aklını, Ankara’ya iktidar ve muhalefeti işin içine alarak kanunlaşmasını sağlamalıyız. Bunları yaparken elbette Ulaşım planları da asırlık bir planlamayla ortaya konulmalıdır.

''Süleyman sen de her şeye maydanoz oluyorsun'' diyenler olabilir. Benim Karpuzlu’da tamamen kendi emeğim ve gücümle yetiştirmeye çalıştığım 700 civarında çeşitli meyve ağacım var. Bunları buradan biliyorum ve köylü çocuğuyum.