Sanayi neden denetlenmeli?
9 Ekim 2013, ÇarşambaTweet |
Sanayide denetim neden şart? Neden bir şeyler yapılaması gerekiyor?
Küçük sanayi sitelerinde özelikle imalat sanayinde çalışanlar para kazanamıyor. Kazanamadıkları için yaşam ve toplum önünde zorluk çekiyorlar ve hak etmedikleri sonuçlar yaşıyorlar.
Denetim neden şart? Geçtiğimiz yıllarda yani AK Parti iktidarı öncesinde yaşanan ekonomik sorunlardan dolayı yara alan esnaf ve sanatkârların denetim endişesi içinde yaşamaması için biz bunu o dönem için istemiyorduk. Ancak; AK Parti hükümeti kuruldu, açıklanan verilere göre ülkemiz tavan yaptı ve dünyada sayılı ekonomilerin arasına katıldı, fakat sanayide bu mesele anlatılanın tam tersi. Özellikle imalat sanayinde çalışan sanatkârlar AK Parti iktidarında çöktükçe çöktü, battıkça battı.
Efendim şunu yaptık, bunu yaptık şu kadar kredi verdik vb. cevaplar gerçekleri ortadan kaldırmayacak. Sanayide çalışanları artık işyerleri istihdam edemez duruma geldi. Dolayısıyla çalışan elemanlar artık yok. Yani Hükümetimizin gözbebekleri (Orta ve Büyük) işletmeler aldı. Büyük işletmelerin çalışma şart ve koşullarına uymayan ve kendince kafama göre çalışırım diyen ustalar da artık yevmiye usulü çalışma yapıyor ve birçoğunun SGK kaydı yok veya formalite olarak verilen bazı sözde hakka sığınarak SGK pirimi anyada, kendisi Konya’da çalışıyor.
Müteahhitler artık meseleyi çözdüler, bir de yeni kesim atölyesi kuruldu. Artık bundan sonra hiç dolap parası ödemezler. Neden mi? Çünkü malzemeyi kendisi alır, kesim yapan firmaya kestirir ve sonrada yevmiye usulü veya inşaatta işçi olarak sigortalı yapar ve bedavaya dolaplar takılır.
Emeklilerden yapılan kesintiler ve emeklilerin SGK'lı olmasının getirdiği yük nedeniyle artık hiçbir emekli hem sigorta istemiyor hem de bir işyerine bağlı çalışmıyor. Onlar birçok ün yapmış firmanın isimsiz kahramanları. Kapı takarlar, dolap takarlar ama yevmiye usulü. Peki; o zaman devlet neden bizim canımızı okuyor? Neden bizden hala vergi vb. giderlerinden dolayı sicil ve kurumlara karşı eziyor?
Aynı işi yapan biri hiç ödemiyor. Biri az ödüyor. Biri çok ödüyor. Birileri bir taraftan ödüyor, diğer taraftan hamutuyla götürüyor. Yaptıkları iş aynı. Yani 1 liralık bir örnek verelim, yapılacak iş 1 lira. Piyasa koşullarını hiç ödemeyenler belirlediği için hiç ödemeyen 1 lira diyor, az ödeyen hadi idare edeyim diyor, çok ödeyen zarar ama çocuklarıma ekmek götüreceğim diyor, biri bundan zarar etsem önemi yok yarın devletten alacağım ihale veya teşvik veya sözde yatırım projesiyle bu zararı çıkarırım diyor. Peki; yanan kim, kimler?
Ödemeyen zaten kazanıyor,
Az ödeyen aç kalmıyor,
Çok ödeyen karnını doyuruyor ama devleti doyuramadığı için borçlanıyor,
Bir yandan verip diğer taraftan bolca desteklenenler zaten zarar etse de bir yerden çıkarıyor.
Özetle kaybeden devletine bağlı, gücü nispetinde devlet ve milletine katkısı olan sanatkârlar ki, özelikle dürüst çalışanlar battıkça batıyor. Vergi ödemeyip çalışan, Basit Usul ile çalışan, Defter ve 1. Sınıf defter tutan ve Şirketler aynı işte rekabet içinde ve ortadaki işin piyasa değerini belirleyen ne odalar, ne şirketler tamamen kayıtdışı ve kaçak çalışanlardır. Denetimlere başlayan kurumlarımızdan özellikle bayramdan sonra Belediyemiz, Maliyemiz ve SGK’dan gerekli çalışmaları bekliyoruz. Seçim önü denetim olursa oy kaybederiz diye düşünen varsa, özetle denetim yapmazsanız kaybolacaksınız.