Siyaset kültürü değişmelidir…
29 Nisan 2015, ÇarşambaTweet |
İnsan ömrü çok kısa, dolayısıyla bu kısa süreyi iyi kullanmak ve geride bıraktıklarımız ile devletimizin sonsuza kadar yaşamasını sağlamak demek olduğunda sanırım hepimiz hemfikiriz.
Hemfikir olmadığımız konuların başında birbirimize saygı duymuyoruz, İnanç, mezhep, dil, ırk ve yaşam içindeki kazanımlarımız ile karşımızdaki insanı ezme hastalığıyla yaşamı zehir ediyoruz.
Birbirimizin eksik ve açığını kapatmak yerine daha çok açık arıyor ve bu açığıyla o insanı yıpratıyoruz. Siyaset ne dediğimizde, TDK şöyle açıklıyor " Devlet işlerini düzenleme ve yürütme sanatıyla ilgili özel görüş veya anlayış" Politika ne diye sorduğumuzda, TDK şöyle açıklıyor " Bir hedefe varmak için karşısındakilerin duygularını okşama, zayıf noktalarından veya aralarındaki uyuşmazlıklardan yararlanma vb. yollarla işini yürütme" diyor.
Politikanın anlamı aslında bize uymuyor. Neden mi? Bu ülkenin büyük çoğunluğu Müslüman ise yalan söylemeyeceği gibi insanların açık ve zaaflarına bakarak ondan faydalanamaz ama gel gör ki geldiğimiz nokta " Tencerenin dibi kara seninki benden kara" sözü haklı noktasına gelmiş.
1990 yılından beri takip ettiğim Aydın ve ülkemiz siyaset dünyasında liderler değişti, vekiller değişti, Çocuklarımız büyüdü ama kötü alışkanlıklar hala değişmedi. Son 15 yılda Aydın'a baktığımızda ise her gün kaybeden bir şehiriz. Ülke genelinde ise 2002 yılından sonra oluşan olumlu hava ve gelişmelere umutla baktığımız ve tam destek verdiğimiz halde gelinen noktada geleceğe umutla baktığımızdan bahsedemeyiz.
Bir ülke düşünün ki milyonların yaşadığı bir sorun var ve bu sorunlar 15 yıl boyunca hep aynıdır. Bu bir kader değildir, olmamalıdır. İşte son günlerde en çok konuşulan konunun 1. maddesi ekonomideki vaatler. Herkes vaatler üzerinden diğer partiyi zora sokmaya çalışıyor ve 50 yıldır duymaktan bıkmadığımız cümleleri kurmaya devam ediyorlar.
Bu seçimde hiç bir şey eskisi gibi olmayabilir. 5 milyon borçlu vatandaşımız, 2 milyon esnaf ve sanatkar, 11 milyon emekli ve diğer çözüm bekleyen toplum kesimleri ince bir mesaj verecektir. Elbette tersi de vardır, yani mevcut durumdan mutlu olanlarda vardır ve belki de diğer kesimde olmayan parasal kaynaklarda kullanılarak ve değişik argümanlarla halkımızın tercihleri değiştirilmeye çalışılacaktır ama belki de ilk kez bu kadar sönük bir seçim çalışması görüyoruz Aydın’da bilmem yanılıyor muyum.
Sonuç olarak; rakip ve muhalif diyerek engel olduğumuz icraat ve yatırımlar nedeniyle Aydın kaybetmeye devam ediyor. Genel ve yerel iktidarı elinde bulunduranlar eteklerindeki taşlara bir kenara bırakıp Aydın ve ülkemiz için daha çok nasıl hizmet ederiz derdine düşmelidirler. Kimse bana ne diyemez/dememelidir. Siyasette kavga ve rakibin açığını kullanarak ona hizmet ettirmemeyi marifet görenler aslında Aydın ve ülkemize cezalandırdıklarının farkında olmalıdırlar. Halkımız eskisi kadar duyarsız değil ve yalanlara çok duyarlı değil. İstenilen ölçüde olmasa da soruyor, sorguluyor. Bu seçimde her partiye oy var bilesiniz… Süleyman Algün denge köşe 27 Nisan 2015