Sanatkarları kaybettik, hükümsüzdür
21 Kasım 2018, ÇarşambaTweet |
Sanatkarlar bu devlet ve milletin ‘sıfır’ maliyetli fabrikalarıdır. Hep üretirler, her zorlukta ‘Allah devlet ve millete zeval vermesin’ diyerek haline şükrederler.
- Tepki göstermezler
- Eylem yapmazlar
- Vurup kırmazlar
- Hak yemezler
- Olanla yetinirler.
İşte buna fırsat bilen hükümetler hiçbir zaman onlara ciddiye almazlar ve ne isterlerse o an ‘devletin onların fedakarlığına ihtiyacı var’ denilerek geçiştirirler ama o ara hala devletin her türlü nimetlerinden faydalananların durumu daha iyiye doğru devam eder gider.
Fedakarlık yapın denildiği dönemde sanatkarların durumu şudur:
- Çırak, kalfa, ustası yoktur
- Tek kişilik ordudur
- Kazancı zorunlu giderleri karşılamamaktadır
- Bir çok belge istenir, her birinin bir bedeli vardır
- Kullandıkları 30 yıllık araçlarına zorunlu sigorta yaptırmaktan, muayene ettirmeye güçleri yoktur.
- Ailesinin zorunlu giderini karşılamakta ciddi sıkıntı yaşamaktadır
- Çektikleri sözde faizi düşük kredileri ödeyemedikleri için %45 temerrüt ödemeye mahkumdurlar
- 2002 yılından beri çıkarılan sayısını unuttuğumuz yapılandırmaları yine ödemeleri imkansızdır
- Yine tüm çıkış yolları kapatılmış bir nevi itibarsızlaştırıldı diyebiliriz.
Söyleyecek yazacak çok madde var ama şu an devletimizin bize ihtiyacı olduğu için bu kadar yeter! Biz her zaman devlet ve millet için canımızı veririz diyorsak bizi daha fazla üvey evlat muamelesi yapmaktan vazgeçin.
1999- 2001-2009-2013-2016-2018 kriz kriz kriz. Bu krizlerin tek şamar oğlanı bizmiyiz? Bizden başka bedel ödeyecek yok mu bu ülkede? Ömrümüzün en verimli dönemleri ah ile vah ile geçti gitti. Emeklilikte rahat ederiz dedik emekli maaşının tamamını kendimiz yemeye görebilcekmiyiz bilemiyoruz. Yarınlarda hangi krizler yaşanacak bilemiyoruz. 20 yıldır yaşadığımız bu zor süreçten sonra eğer bir 20 yıl daha bekleyecek isek o zaman 70 li yaşlarda hayallerimizi gerçekleştiririz!
2 haftada dinlediğim 2 büyük devlet adamımızdan aldığım o ki biz uzun süre yine ‘dengeleme’ süreci yaşayacağız o arada ‘ölen ölür kalan sağlar bizimdir’ elbette bizim de bir sabrımız var ve bu sabır artık tahammül sınırlarına aşmıştır. Türkler her şeye göğüs gerer sabır gösterir ama onların ailesine karşı sorumlulukları kutsaldır ve bu kutsallığa zarar geldiğinde her şeyi bir kenara bırakırlar işte biz şu an tam o noktadayız.
20 yıldır çözülmeyen sorunlara tamam dedik de geldiğimiz noktada zorunlu giderler karşılanamaz hale geldiyse, günlük 12-15 saat çalışarak geçimini sağlayamıyor ise ve hala Ankara bunu duymuyor görmüyor ise yapacak tek şey kalıyor o zaman biz kendimizi göstereceğiz.
Bizim yok olmadığımızı/olmayacağımızı cümle alem hatta dünya bilir. Biz Türkiye Cumhuriyeti Sanatkarlarıyız...