Türkiye’de yıllardır sessiz sedasız devam eden bir sorun var. Ne sezon değerlendirmelerinde konuşuluyor, ne federasyon gündemlerinde yer buluyor, ne de talimat kitapçıklarının dip notlarına kadar inenler fark ediyor. Ama sahada, kulüp odalarında, lisans masalarında her yıl yeniden karşımıza çıkıyor:
Bu ülkede binlerce çocuk, futbol oynama hakkına sahip olmasına rağmen oynayamıyor.
Neden mi?
Yetenekleri yok diye değil.
Disiplinsiz oldukları için değil.
Kulüp bulamadıkları için değil.
Sadece ellerinde “doğru renkte” bir kart olmadığı için.
Daha açık söyleyelim:
Bu ülkenin okullarında okuyan, bu ülkenin dilini konuşan, bu ülkenin sokağında büyüyen çocuklara, bu ülkenin federasyonu “Sen lisans çıkaramazsın.” diyor.
Çünkü geçici koruma kimliği kabul edilmiyor.
Çünkü ikamet izni kartı isteniyor.
Çünkü mevzuat öyleymiş.
Çünkü yıllardır kimse “neden?” diye sormamış.
İşte problem tam burada başlıyor.
SORU BASİT: BU ÇOCUKLAR BU ÜLKEDE Mİ, DEĞİL Mİ?
Devlet diyor ki: “Bu çocuk bu ülkede kalabilir.”
Okul diyor ki: “Bu çocuk bizim öğrencimiz.”
Hastane diyor ki: “Bu çocuk bizim kayıtlı hastamız.”
Mahalle diyor ki: “Bu çocuk bizim arkadaşımız.”
Federasyon diyor ki: “Bu çocuk yok.”
Nasıl bir akıl yürütme bu?
Aynı çocuk:
- Mahallede var,
- Nüfus sisteminde var,
- Eğitimde var,
- Sağlıkta var,
Ama futbolda yok.
Bir çocuğu yok varsaymanın bundan daha tuhaf bir yolu olabilir mi?
BU KONUNUN EN TEHLİKELİ TARAFI ŞU:
Kimse bu meseleyi sahiplenmiyor.
Kulüplerin bir kısmı uğraşıyor, bir kısmı yılmış.
Aileler çaresiz.
Federasyon suskun.
Ve sorun her sezon aynen devam ediyor.
Ne basın soruyor,
Ne TFF açıklıyor,
Ne biri çıkıp “Burada bir yanlış var” diyor.
Sanki bu ülkede çocuklar sahaya çıkmak istediği için özür dilemek zorundaymış gibi.
TFF’NİN BİTMEYEN DUYARSIZLIĞI
Bu konu yeni değil.
Dün başlamadı, bugün de bitmedi.
Yıllardır aynı döngü:
Başvuru yap,
Evrak ver,
Cevap bekle,
Red al.
Neden?
Çünkü talimatlarda net bir yasak olmasa da, sahada “alışkanlık haline gelmiş bir engelleme” var.
Kimse sorumluluk almak istemiyor.
Federasyonun yaklaşımı özetle şu:
“Bu konuyla ilgilenmek zorunda değiliz.”
Oysa tam aksine,
İlgilenmek zorundalar.
Çünkü futbol sadece profesyonellerin değil, çocukların oyunudur.
Çünkü görevleri sahayı yönetmek kadar, sahayı korumaktır.
DÜNYA ÇÖZERKEN BİZ NİYE BEKLEYELİM?
Almanya, İngiltere, İsviçre, İtalya…
Hepsi mülteci çocukların lisanslanması için özel mekanizmalar kurdu.
FIFA, savaş mağduru çocuklar için istisnalar tanımladı.
Biz ne yaptık?
Dosyayı rafa kaldırdık.
Sorunu görmezden geldik.
Ve her sezon binlerce çocuğun hayalini çöpe attık.
SON SÖZ ŞU:
Bu konu bir “iyi niyet” meselesi değil.
Bu konu bir “vatandaşlık” meselesi değil.
Bu konu bir “luks” meselesi hiç değil.
Bu konu,
Bir çocuğun hakkı meselesi.
Ve hakkı engellemek,
Futbolu değil,
İnsanı kaybetmektir.


ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.