Takip Et
  • 31 Aralık 2014, Çarşamba

Fırtınalı 2014'den fırtınalı 2015'e...

Yılın son günlerinde hava koşulları her yerde fırtınalı bir şekilde devam ediyor. Bazı yerlere kar yağarken, bazı yerlere tipi, aşırı yağış, sel, denizde dalgalar derken olumsuz sonuçlarını takip ediyoruz.

Fırtınalara belki de ihtiyaç vardı ki oluyor. Yağmur yağmasa halimiz ne olur? yine kar yağmasa yaz ayları nasıl geçer? Elbette yaşanan fırtınalarda Mal ve Can kayıpları oluyor üzülüyoruz ama belki de ona da ihtiyaç var? bize almamız gereken tedbirler ve önlemleri hatırlatmaz mı bunlar? elbette ama diğer açıdan baktığımızda bir gerçek vardır "eceli gelen bir bahaneyle gidecek" Azrail (as) bir bahane bulurum demiş ve insanoğlu dayandığı için ve unuttuğu için bir süre sonra hiç bir şey olmamışcasına hayat devam etmiyor mu? elbette devam ediyor ve yaşayanlar için "ölüm" çok uzakta oysa "ne kadar yaşarsan yaşa ölüm gelecek başa" sözü bizlere 200 yaşına kadar yaşasak da doymadan gideceğiz dünyaya...

2014 yılını dün gazetemizde yayınlanan efeler ekinde özetlemeye çalıştım. 2014 yılı esnaf ve sanatkarlarımız bakımından iyi bir yıl olara kanılmayacaktır. belki de her yılın sonunda benzer cümleler kurmaya devam edeceğiz. neden mi? ne tabandaki bizler nede tavandaki çatı örgütleri ve hükümet esnaf ve sanatkar için kalıcı bir çözüm üretemiyor. sorunun çözülmesinde rahata kavuşacak olanların çözüme inanmadığı bir meseleyi başkasının çözmesini beklemek kadar komik bir şey olabilir mi? sen kendi sorununu bilmeyeceksin? sen kendi sorununun çözümü için bir şey yapmayacaksın? sonra benim sorunumu " Oda başkanı" çözsün, "birlikler konfederasyon " çözsün diyeceksin. sen odana sahip çıkıyor musun? sen sorununa biliyor ve çözüm için toplantı, karar ve eylemlere destek verebiliyor musun?

İşte bizim fırtınamız da bu olsa gerek. diğer taraftan siyasi fırtınalar da çokça yer bulacak gibi görünüyor. meşhur aralık yolsuzluk ve paralel operasyonlarının 2015 yılında çokça gündemde kalacak ve belki de seçim meydanlarında da bu konuları sürekli dinlemekten bıkacağız.

En çok baş ağrıtan meselemiz terörist ve yandaşlarına silahı bırakma ve ovaya siyasete çekme gayretinde son düzlüğe girdiğimizi inandırmaya çalışıyorlar ve hatta bazı senaryolara göre "bebek katili" diye bilinen bazıları tarafından da " kahraman" ilan edilen kişinin serbest kalacağı hatta genel bir af olacağı çokça tartışılacak. bu konuda artık halkımızın ve devlet kurumlarımızın sabır ve itibarı kaybolmaya başlamıştır. ve inancım odur ki şu an " terör" listesinde olan örgütlerin tamamı silah bıraksa ve bunların tüm devlet imkanları sunulsa da ülkemizde "terör" bitti diyemeyiz. neden mi? Çünkü devlet dürüst vatandaşın hak ve menfaatine korumada acizken, tehdit eden, yakan yıkana taviz vermektedir. görüntü ve halkın genel algısı böyledir. Aydın da kuru sıkı tabancayla yakaladığın birinin canı okuyacaksın diğer tarafta ağır silahlılar yolları kesecek, devlet ve halkın mal ve canını kastedecek ama onlara hiç bir yaptırım olmayacak.

Gittiğimiz Doğu illerinde bizlere ve devlete karşı "biz bu devletin vatandaşıyız ve bu ülkede hepimiz kardeşiz" diyen sessiz milyonlar var. buna yürekten inanıyorum. evet "barış süreci" adı verilen süreçte "akıl" ve diğer yöntemlerle sorun ortadan kaldırılmalıdır. bu ülke insanı her kimler ise yani kendini " Devletimizin Vatandaşıyız" diyen herkese eşit şart ve koşularda davranmalı ve halkın genle menfaatine uygun kararlar almalıdır. bir ozanın sözüyle son vereyim "Kürt Türk kardeştir ayrım yapan kalleştir" bunu herkes için uyarlayabiliriz.

2015 yılındaki fırtınaların ülkemize, milletimize ve dünya halkına hayırlar getirmesini diler, hepimize sağlıklı ve mutlu bir yıl olmasını temenni ederim. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.