Takip Et
  • 20 Temmuz 2016, Çarşamba

Darbeye karşı olmak, milli bir meseledir…

Darbeye karşı olmak, milli bir meseledir…

Cumhuriyet tarihi boyunca değişik dönemlerde toplumda herkes çok bedel ödemiştir askeri darbelerden. Halk nazarında en haklı olan 80 ihtilali bile yıllar sonra cezalandırılmıştır.

Halkımız darbelere karşıdır. Hele hele 2016 yılında iletişim ve ulaşımın bu kadar hızlı olduğu bir dönemde darbenin başarılı olması çok mümkün değildir. Ve nitekim öyle olmuştur.

Ülkemizde insanlarımız hiç sevmediği parti ve kişi devletimizi yönetiyor olsa bile darbeye karşıdır. Ondan dolayıdır ki biz ne Mısır’a ne de bir başka ülkeye benzeriz. Bize kısaca Türk ve Türkiye derler bizim bazı özelliklerimiz çok kolay çözülemez. Ondan dolayıdır ki ülke ve millet düşmanları yanılırlar.

‘Anadoluyu Vatan Yapanlar’ başlığıyla bir video hazırlarken oğlum arıyor, ''Baba darbemi oldu?'' diye. ''Olmaz oğlum bu mümkün değil'' diyorum, telefonu kapatıyorum. Hemen internet sitelerini giriyorum ve hükümete yakın en güvenilir kaynak gördüğüm Haber 7'yi açtım. İnanamadım bana şaka gibi geldi ve nitekim yönettiğim Aydın Efe 09 sayfası paylaşımlarını da buradan yaptım, ama ondan sonra sabaha kadar televizyon başında ve dua ederek geçirdim.

Devlet ve milleti için seve seve canını verecek bir vatandaş olarak sabaha kadar yaşadığımı anlatacak kelime bulamıyorum, ama özelikle Ankara’da yaşananları canlı yayında izledikçe ''Ne oluyor? Başka bir devlet mi işgal ediyor'' algısı oluşmadı değil.

Darbeyi gerçekleştirmeye çalışanlar kim olursa olsun, hangi düşünce ve ideolojiye sahip olursa olsun Türk Askeri ve bu askerler Peygamber ocağı olarak gördüğümüz kutsal görevdeler yani Mehmetçik diye bildiğimiz Türk Askeri; nasıl olur da devlet kurumlarını ve en önemlisi TBMM'yi, halkın meclisini bombalar? Nasıl olur da halkın seçtiği cumhurbaşkanı ve hükümeti devirmeye çalışır?

Meseleye her nereden yorum yaparsanız yapın karşı veya alternatif bakış açısıyla eleştiri alabilirsiniz. Nitekim sosyal medyada çok örnekleri var, ama senin benim değil memleketin doğrusu vardır. Bunun adına da dini ve milli değerler denilir. Dini ve milli değerleri toplum önünde olan ve bu memleket için çalışıyorum diyen herkes uymak zorundadır.

Türk milleti yapılan çağrıya uyarak canı pahasına sokaklara dökülmüş, bir nevi canıyla bu darbeye dur demiştir. Yapılan bu çağrıyı ben şahsi olarak doğru bulmadım ve sabaha kadar dua ettim. Allah korudu havada hainlerin elinde olan uçak ve helikopterlerle ve nereye gittiğini bile bilmeyen sokakta ağır silahlı kandırılmış askerlerimiz, insanlarla karşı karşıya gelince kendini anlatmaya çalışan askerler, binlerce insanımızı şehit edebilirdi. Allah korudu ve yine de 208 şehit verdik. Elbette panik halinde araçları ezen tank ve gaza gelip masum askerleri vuranları anlamak çok zor ve mutlak cezalandırılmaları gerekir.

Bu topraklarda olduğumuz sürece her zaman şehitler vereceğiz bu ülkenin çok dostu yok ve olmayacak. İşte bunu bilerek her zaman kendi insanımıza saygı duyup ötekileştirmeyeceğiz. Kendi devlet, hükümet ve seçilmişlere saygı duyacağız. Devlete emanet ettiğimiz devlet adamları ve memurlarını mutlaka güvenlik soruşturmasından geçireceği ve zaman içinde yorulan, dağılan olursa da devlet adamı, devlet memuru olamaması gerekir.

Akıl tutulması bir olayı bu kadar ucuz atlattığımız için şükretmeliyiz. Doğu ve Güneydoğu'da hala devam eden terör belamız bu arada unutulmasın. Asker ve polisimiz içindeki çürükleri temizler ve onlar her zaman bizim gözümüz gibidir.

Allah bir daha böyle olaylar yaşatmasın. Darbeye dur demek bireysel değil, toplumsal bir sorumluluktur.

Süleyman Algün

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.