Takip Et
  • 9 Ağustos 2017, Çarşamba

Sanatkârlar neden itibar görmüyor?

Paraları yok,

Lüks arabaları yok,

Hafta sonu ve yıllık izinleri yok,

Yağlı, paslı, tozlu işlerle uğraşıyorlar,

Üretiyorlar,

Yağcılığı bilmiyorlar,

Adamın adamı olmuyorlar,

Gerçekleri söylüyorlar,

Aza kanaat ediyorlar,

Haram yememek için direniyorlar,

Ülkesine ve ailesine bağlılar,

Vatan için canlarını seve seve verirler,

Vatan ve milleti için her zaman kendini feda ederler,

Başkasının canı yanmasın diye kendi canlarını yakarlar,

Dini ve Milli değerlere bildiği ve inandığı kadar sıkı sıkıya bağlıdır.

 

İşte yukarıda saydığım özellikleri taşıdıkları için ve günümüzde bu özelliklere değer verilmediği için sanatkârlar itibar kaybetmişlerdir. Yaşadıkları bunca sıkıntı ve soruna rağmen hala yaşam umudunu ve memleket ve millet sevdasından vazgeçmeyen sanatkârlar her ne kadar yok edilmeye çalışılsa da onlar borçla, krediyle, olmadı elinde sahip olduğu menkul ve gayrimenkulleri satarak geçimini sağlamaya çalışmaktadırlar.

 

Sanayide elaman neden yok sorusunun gerçekçi cevaplarından birisi budur. Şu anda tanıdığı sanatkâra iş yaptırmak, para kazandırmak isteyen neredeyse kimse kalmamıştır. En ucuz en ekonomik nereden alırım diyerek alınan ürünün tamir ve bakımı söz konusu olduğunda bedava şu bizimoğlana yaptırırız hastalığına yakalanmışız. Defalarca uyarmamıza rağmen sanatkârlar asla bu tür insanları bile kırmayacak kadar asildirler.

 

Tüketici haklıdır çünkü o her zaman sadece fiyata bakar ama bilinmelidir ki dünya ekonomisi o algı üzerine tekelleşmiş ve neredeyse dünyayı yönlendiren firma sayısı yüzlerle ifade edilir olmuştur.

 

Kendi içimizde birbirimize pahalı iş yapıp yaptırsa para yer değiştirir ve bir süre sonra o para yine sana gelir ama daha ucuz diye diye yapancı firmalara para vermeye devam edince bir süre sonra sende ve bende para kalmayacak ve o zaman anlayacağız ama iş işten geçmiş olacak.

 

Sanatkârların sorununun bu düzen ve sistem içinde hemen çözülmesi mümkün değildir. Sanatkârların sorunlarını bilen hâkim olan ve çözüm noktasında dik durarak hükümet ve yetkili kurumlardan talepte bulunacak savunucularımız ön planda değildir çünkü onlarda başta saydığım maddeleri yaşadıkları için gereken itibar ve ilgili görmemektedir.

 

Neyse ki kısa sürelerde seçimler referandumlar falan oluyor da sosyal patlamaya izin verilmiyor o arada ölenler ölüyor kalan sağlar zaten can derdinde olduğu için ölenleri unutuyor.

 

Devletimiz ve hükümetimiz bizlere ‘hah işte şimdi oldu’ dedirtene kadar bu konuda samimi olmadığı ve sorunlarımızı asla çözemeyeceğine inancım devam edecektir.

 

Ağzını açan siyasi ‘benim babam, dedem vs esnaftı sanatkardı’ sözü bile samimiyetsiz gelmeye başladı. Ama herşeye rağmen bizim milli gelirden almamız gereken ve alamadığımız paraları her kim yiyor ise bir gün isteyeceğiz ama bu ama öbür dünyada… 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.