Takip Et
  • 31 Temmuz 2019, Çarşamba

Konuşmaya gerek yok! Konuşacağız da ne olacak?

Yaklaşık 20 yıldır dikkat çektiğim konudur. Konuşanı dinleyin eğer kendi menfaati için ise ciddiye almayın ama genel doğrulardan bahsediyor ise ciddiye alıp gereğini yapın diye.

Peki dinlendi mi? Hayır ama seçim önlerinde dinliyormuş gibi yapıldı ama dinlenmedi herkes bildiğini okudu ve okumaya devam ediyor.

Bir devlet yapısı içinde asla senin adam benim adam veya o şu’cu be bu’cu denilmemesi lazım ama bizim bütün sistem bunun üzerine kurulu dolayısıyla devlet kurumlarında çalışanlar kimin döneminde işe girmiş ise o dönemin adamı oluyor oysa hiç de öyle olmamalıdır. Devlet ve millet için çalışanlar devlet ve millet için çalışmalı hem görevini layıkıyla yapabilme kabiliyeti olmalı hem de insanlara insan gibi değer vermelidir.

Bu mesele partiler üstü bir meseledir. Geçmişte yaşananları hepimiz biliyoruz. Geldiğimiz noktada olanları da ama gel gör ki eğer an itibariye şahsi bir menfaat söz konusu ise ilgili kişinin karakteri bilgisi, devlet adamlığı, insanlığı bir yana kaba tabirle mal gibi bile olsa menfaatimiz için neredeyse hepimiz mal olmaya moda haline getiriyoruz. Bu aklın mantığın ve yeryüzündeki tüm inanç ve sistemleri geçersiz kılan bir durum olduğu için şeytan bile şaşırıyor belki de eyvah eyvah diyor.

İki binli yılların başında yeşeren umudumuz maalesef 2020'lerde yeniden umut bekler hale gelmesinde tek suçlu iktidarlar ve liderler değildir. Biz millet olarak doğru talep ve istekler yerine akıl dışı istek ve taleplerle gider isek sonuçlardan sorumluyuz.

Yarım asırlık hayatımda;

1. Kısa orta ve uzun vadeli bir program görmedim!

2. Sektörel ve üretimin artması için amacına uygun çalışma görmedim!

3. Sektörel sorunları çözecek temsilcilerde sektöre çözüm üretecek beceri ve ortam görmedim!

4. Yapılan binlerce toplantının sonuç verdiğini amacına uygun sonlandığını görmedim!

5. Siyasette iyi olmak ve başlamanın iyi sonla bittiğini görmedim!

6. Makam koltuk ve bireysel menfaat uğruna koltuk kapılmayan dönem görmedim!

7. Devlet Adalet ve Kalkınmada millete inandırdığını hiç görmedim!

8. Toplum içinde insanları birbirine dost olacak ortam ve söylemleri görmedim!

9. Gelecek ve yarınlarla ilgili ciddi bir çalışma görmedim!

10. Siyasete girip bozmadığımız/bozulmayan insan görmedim!

Genel ve yerelde gördüklerimiz;

1. Siyaset ve siyasetçi hala güvenilmez, deniliyor oysa onlar bizim vekilimiz? Güvenilmez biziz.

2. Sektörel kalkınma değil bireysel kalkınma öncelikli hedefimiz ise sorun biziz.

3. Sektörel temsilciler sorumsuz ve kendi makamları için çalışıyor ise sorun biziz.

4. Toplantılar sonuç vermiyor ise eylem yapmadığımız için sorun biziz.

5. İyi olan siyasetçiyi kötü yapan biziz.

6. Makam ve koltuk kapma adına her türlü fırıldağı çeviren biziz.

7. Devletten Adalet ve Kalkınma beklemeyen biziz.

8. Taraf olduğumuz kesimin her türlü yalan dolanına inanıp gece gündüz savunan biziz.

9. Gelecek ve yarınlarda düşünmeyip tüm nimetleri kendi sağlığımızda yemek isteyen biziz.

10. Siyasetçinin de bir insan olduğunu bildiğimiz halde olmayacak her şeyi isteyen biziz.

Sonuç olarak herkes hak ettiği şekilde yönetiliyormuş dostlar. Biz millet olarak bilim ve ilime bakmadan, Allah’a vereceğimiz hesabı unutarak ve ölmeyecekmiş gibi yaşama hastalığı ve lüks hayat safsatası yüzünden her şeyi maf ettik en vahimi Ahlakı, İnsanlığı, Dostluğu ve Güvenirliği kaybettik. Bunların bize bedeli olacak daha henüz başındayız. Eğer bir şeyler iyi olsun istiyor isek önce kendimizi sonra yakından başlayarak çevremizi sorgulayacağız. Sorgulamak yetmiyor ilim ve bilimin ışığında aklımızı kullanacağım yoksa daha çok yıllar aynı şeyleri konuşur dururuz.

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.