Takip Et
  • 26 Ağustos 2015, Çarşamba

Nereye

Nereye gidiyoruz?

Seçime.

Peki, daha yeni seçim yapmamış mıydık?

Evet, ama hükümet kurulamadı?

İyi de 550 vekil seçmedik mi?

Evet, ama tek başına iktidar olmadı?

Peki, halkın tercihi bir emir değil midir?

Evet, ama bizler kavgalıydık, ortak olamazdık?

Peki, halk size barışın demiş olamaz mı?

Evet, olabilir ama doku uyuşmazlığı var?

vs, vs uzayıp giden sorular ve politik verilen cevaplar.

 

Terör sorunu.

Kimine göre açılım politikasının bir sonucu,

Kimine göre " açılımı bitiren teröristlerin" suçu,

Yargıya göre " teröristbaşı 52 kişiye yakalama" çıkarıyor,

Emniyetimiz "artan terör olaylarına karşı "İHA" siparişi veriyor.

Hükümet sözcüsüne göre " bunlar biz kardeşlik derken karakolların önünden elinde silah el sallayarak" gidiyordu diyor,

Muhalefetin biri "vur" biri "dur" diyor,

Hükümet " kandilde bir tek terörist kalmayana kadar " vuracağım diyor,

Teröristler sözde kardeşlik sürecinde hazırladıklar "tuzakla" vurdukça vuruyor,

Elbette onlarda vuruluyor ama " Vatanı Böldürmem" direk şehit olanın 1 damla kanı tüm dünyaya bedeldir"  halk artık meseleyi böyle görüyor.

Terör meselesindeki "sessizlik" hayra alamet değildir. Bazıları " Kendimizi ve kentimizi kendimiz yöneteceğiz" derken bir kesimde " verin o bölgeyi ne yapıyorlarsa yapsınlar" noktasına gelmiştir.

Ama hala bu mübarek topraklarda yaşayan Türk'te, Kürt'te kardeşliğimizin birileri tarafından bozulmaya çalışıldığını inanmakta ama sanırım bu seçimde bunun "yerli" sorumlularını tespit edecektir halkımız. Terörün uyguladığı yöntemi kimse kabul etmiyor ve acilen halkımızın yüreğini serinletecek bir şeyler yapmak durumundadır devletimiz.

 

Geçim sorunu.

Geçim sorunu yaşayan toplumun büyük kesimleri bir nevi "devlet desteklemesiyle" gidiyor.

Piyasalar kontrolsüzleşiyor, esnaf, sanatkar, köylü ve asgari ücretliler perişan,

Devlete ve bankalara borcu olanlar perişan,

Üretici perişan,

Devlet memuru ve işçileri şimdilik idare ediyorlar ama kaygıları artmış durumda,

Yargıda, orduda, emniyette, velhasıl devlet kurumlarında vurdumduymazlık ve "nereye gidiyoruz" kaygısı,

Velhasıl Türkiye Cumhuriyeti Devleti zor bir virajda. Herkes birbirini suçluyor ve kimse "bu benim görevimdi" algısı içinde değil "olumlu veya olumsuz" her türlü sonuçtan sadece Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan sorumlu veya başarılı kabul edilir hale gelmiş ve bence en tehlikelisi de bu.

Sayın Cumhurbaşkanımız bu algıyı yıkmalıdır. Yoksa ülkemizde zor bir dönem yaşayacağız.

 

SU SORUNU

Aydın Büyükşehir Belediyemizin acilen şu "su" meselesine bir el atması gerekmektedir. Her geçen gün " su " meselesi üzerinden çok " su" götürecek söylem ve dedikodular yayılıyor. Efendim diyor "Ben köyde oturuyorum 1 yıldır suyum bakılmadı 50 ton olmuş ve 200 lira fatura geldi" diyor. Ben de cevaplıyorum "Eğer bir yıldır okunmadıysa gidip ASKİ’ye dönemlere böldürün o zaman aylık kullanımınız düşeceği için faturanızda düşer" diyorum, yok sen bilmiyorsun diyorlar velhasıl bu konuda ve yollar konusunda Büyükşehir Belediyemizden acilen bir çıkış bekliyoruz. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.