Takip Et
  • 9 Aralık 2015, Çarşamba

Söyleyecek çok sözüm var ama!

Ülkemiz ve Halkımızın menfaatine gördüğüm her konuda bir fikrim var. Bunu her zaman her ortamda yüksek sesle söyleyebiliyorum.

Elbette bu konuda 1 teşekkür alırsam onlarca eleştiri alıyorum. Aldığım 1 Teşekkürün bin katı daha teşekkür eden olduğunu bildiğim için gelen eleştirileri gülüp geçiyorum.

Yazdığım konu elbette bir kesimin menfaati içindir. Bu kesim belki de yazımızdan haberdar değildir. 50 Kuruş gazete parası çok gelir gazete almaz, İnternette görür okumaz ama ne zaman canı yandı koşarak gelir ' öldüm ben, bittim ben neredesin'? haklıdır iyi günde bana ihtiyacı yoktur ben onun dostuyum kötü gününde bana koşması gayet iyi ama sen iyiyken benim canım yanarken sende beni duymalısın.

Demem odur ki; Temsil ettiğim, uğrunda kavga ettiğim insanlarımız geçim derdine düşmüş 'Hiç ölmeyecekmiş gibi' çalışırken 'yarın öleceğimizin' farkında değiller. Ondan dolayı onların hak ve menfaat sorumluluklarına sırtımda hissettiğim için ve bu Devlet ve Millete hizmetin kutsallığını inandığım için yazıyor çiziyor, konuşuyorum.

Geçtiğimiz haftalarda bir yazı yazdım 'Odalar kapanmalı mı' diye bu yazı yayınladığı tarihte Antalya'da TESK'in organize ettiği toplantıdaydım. Oda Başkanlarımıza Mesaj göndererek okuyabileceklerini bildirdim. Bazı Oda Başkanlarım Bazı Oda başkanlarımıza arayarak demişler ki ' Ya bu Süleyman ne demek istiyor' hatta küfür ve hakaret ettiklerini söylüyorlar. Elbette yazımı okuyan ve niyetimi ve bu görev yaptığım alandaki samimiyetimi inanan arkadaşlar cevabını vermişler, ama bazı arkadaşların eleştirilmemden zevk aldıklarını da biliyorum. Oysa yazının içeriğinde, 'Odalar kapanamaz? Kapatılamaz? ve Oda Başkan ve yönetimler yetkilendirilmelidir' denilmektedir.

Bir de meselenin derin tarafı şu; Esnaf ve Sanatkarın hak ve menfaatlerini korumakla mükellef, görevli ve yetkili kişilerin bu konuda yanlışa yanlış dememeleri veya haklıya 'suçlu gibi' davranmaları anlaşılır gibi değildir.

Bir de ilginç ve komik bir mesele var ki bunu not etmeden geçemeyeceğim. Aydın Esnaf Odaları Birliği yönetici ARGE görevlileri olarak amatörce bir AYESOB Tanıtım Videosu hazırladık. Bu Videoyu ve beraberinde Oda Başkanlarımızın da tamamının olduğu 'Oda Başkanlarımız' başlıklı bir video hazırladık. Bu Çalışmalarımızı elbette Birlik Başkanımıza sunduk. 1 yıl önce yaptığımız bu videoları o tarihlerde Youtube kanalıma yükledim. Geçtiğimiz hafta Aydın Marangozlar Odası'na bir Facebook sayfası açtım. Bu sayfamızda geçmişten günümüze yaptığımız etkinliklerden içerikler yükledim ve ayrıca Aydın Esnaf Odaları Birliğimize ve Oda Başkanlarımızın tanıtım videolarını yükledim.

-Vay sen bu videoları nasıl yüklersin?

-Aydın Marangozlar Odasının sayfasında ne işi var?

- Senin amacın ne? gibi saçma sapan soru ve eleştiriler yapıldığı tarafıma iletildi. kim ve kimler? eleştirdi dediğimde isim verilmiyor.

Bu konuda sizlerden ricam şudur; Aydın Marangozlar Odası Sayfamda yayınladığım bu videoları izleyin, eğer sizde 'bu videolar burada yayınlanmaz' derseniz o videoları sileceğim.

Sosyal Medyada ciddi bir izleyicimizin olduğunu biliyorum. şimdi sorum şu; Aydın Esnaf Odaları birliğinin bedava tanıtımının yapılması, Oda Başkanlarımızın bilinmesinin yanlışlığı nedir? Emek verilmiş bir çalışma için teşekkür etmeyebilirisiniz ama artı bir şeyler yapmaya çalışanları üzmeyin.. Mehmet Akif der ki; Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum?...

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.