Takip Et
  • 30 Ocak 2013, Çarşamba

Büyükşehir Yasası, bölücüşehir yasası mı?

MHP Aydın Milletvekilimi Ali Uzunırmak, hafta sonu yerel medya mensuplarıyla kahvaltılı bir sohbet toplantısı düzenledi. Toplantıya yerel gazetecilerin ilgisi oldukça iyiydi. Vekilimizin 1 saat geç intikali ve uzunca bir açıklamadan sonra, sohbet bölümüne geçildi. Aslında sık sık istediğimiz ve olması gereken bir paylaşım toplantısıydı bu, ama yılda bir olunca da çok uzadığını da belirtmeliyim. 

Uzunırmak’ın üzerinde durduğu Büyükşehir Yasası ile ilgili çekinceleri kayda değer, ancak “neden yasa çıkmadan önce değil?” sorusunu da otogar temel atma töreninde bahsettim, cevabını aldım. Aslında kayda değer yanı şu özetle Sayın Uzunırmak şöyle diyor, “ Bölücü örgütün istek ve taleplerini yerine getirmek için hükümet Bütünşehir yasası çıkararak doğu ve güneydoğuda yönetime halka bırakacak ve ileride düşünülen sözde devletin alt yapısı bu şekilde hazırlanmış olacak” 

Evet son günlerde özellikle batıda yaşayan tüm toplum bireyleri gidişattan hem umutlu hem de kafalarında ciddi soru işaretleri var. İşte bu soru işaretlerini daha da derinleştirecek bir görüş sundu vekilimiz. İyi güzelde madem mesele bu kadar ciddi neden bu yasa çıkmadan sokak sokak gezilerek halk bu konuda bilgilendirilmedi? Madem ülke elden gidiyor neden mecliste konuşmaların dışında eylem ve tepkiler olmadı? 


Vekilimiz Başbakanımızın “terörle görüşmüyoruz, görüştüğümüzü ispat etmezlerse müfteridirler” sözünü vurgu yaptı ve başta Yugoslavya olmak üzere bazı ülkelerin nasıl bölündüğünü örneklerle anlattı ve ülkemizin de aynı yolda ilerlediğini belirtti.

Endişeler ve iddia ettiği konularda haklı olabilir bu sayın vekilimizin bakış ancak neden bu vb sohbet toplantıları sık sık yapılmıyor işte ben oraya takdım. İllaki kahvaltılı yemekli olması gerekmez ki? Sık sık çağırsalar endişe ve beklentilerini karşılıklı olarak paylaşsak daha iyi olmaz mı? Büyükşehir yasası çıktı. ne olacak şimdi? Ülkemiz bölünecek mi? Bu noktada sayın vekilin önemli bir görüşü daha var. “ doğu ve güneydoğuda yaşayan herkes Kürt değil” diyor. Bunu da örneklerle detaylandırıyor.
Sonuç olarak benim fikrim de şu; Artık şunu hepimiz biliyoruz. Bölücü örgüt Kürt haklarını savunan ve sadece Kürt militan ve ekonomisiyle ayakta durmuyor. Başta ABD ve AB olmak üzere çok ciddi devletler vardır. Ayrıca bölge halkının büyük çoğunluğu bölünmeye karşı ve o örgütün kendisini temsil etmediğini inanmaktadır. Hal böyleyken dağa çıkan çocukların aileleri iki arada bir derede kalmışlardır.

Şimdi önümüzdeki süreçte doğu ve güneydoğuda büyükşehir yasasıyla yönetilecek olan şehirlerde sanırım devlet olmayacak! Yani özel idare olmayınca artık o bölge halkı ki (Diyarbakır) da hepimiz hatırlıyoruz “ odun muhabbetine” ve o şahıs halen o konuşmadan dolayı ceza yemedi. İşte bu vb olaylara baktığımızda elbette bazı endişeler duymamız gayet normal ama her şeyi zamanında müdahale etmek ve tedbiri almak daha akılcı bir durum sanırım hükümetimiz sıkıntı olan yer ve alanlarda gerekli tedbiri alacaktır. Bu hükümet ki Deniz Kuvvetlerinde nerdeyse komutanlarının tamamını içeri atılmasına bile engel olmamıştır. Kendi ordusunun içindeki olumsuzluklara bu kadar net yaklaşan Hükümetimiz Bölmek isteyenlere neler yapar kim bilir.

Sanırım yerel seçim startının üst başlıkları ve ana temaları ortaya çıkacak ve yine çok çetrefilli bir büyükşehir belediye başkanı seçeceğiz. Hayırlısı olsun. Allah bölücülere güç vermesin.

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.