Takip Et
  • 11 Şubat 2015, Çarşamba

Aydın’ın talihsiz Efeler'i...

Büyükşehir olacağımız dönemde yazdım, ama hafızalar yorgun unutuluyor. Herkesin bildiği üzere geçmişten bu yana " Merkez ilçe" her zaman sorun yaşamıştır. Parti teşkilatlarında bu çok açıkça sorundu, hatta bazı siyasiler " ne gerek var Merkez ilçeye" derlerdi.

Büyükşehir olunca Merkez "Efeler" ilçesine dönüştü ve bu konuda kazandık mı? Kaybettik mi? Hala belli değil çünkü;

- Efeler Kaymakamımız var, yüzde 1 kişi tanır mı bilmem.

- Efeler Emniyet Müdürlüğü var mı diye sordum, ‘Kağıt üzerinde var’ denildi.

- Efeler Milli Eğitim Müdürlüğü var, ama öncelikle İl Milli Eğitimdir akla gelen.

-Efeler Jandarma, Efeler ismi taşıyan tüm kurumlar var mı? Varsa ne kadar tanıyoruz?

- Efeler adını aldıktan sonra en kısa sürede tanınan Efeler Belediyemiz oldu. Belki işimizin düştüğündendir, ama Sayın Özakcan ve ekibinin gayretini yok sayamayız. Gece gündüz her yere ulaşmaya çalışıyorlar.

Bu kadar talihsizlik içinde karmaşa ve sorun elbette çok ve devletimiz belki de değişik nedenlerden dolayı maaşını ödediği memur ve çalışanına iş ve yer bulmakta bile zorlanıyordur? Örnek mi? Görevlerinden alınan okul müdür yardımcıları nerede? Ne iş yapıyor?

 

EKMEK KAVGASI

Efeler ilçemizde uzun zamandır halk ekmek satılıyor. Bu konuda çok yorum, tepki ve eleştiriler oldu ama meseleyi tek yönlü bakmamak gerekiyor kanaatindeyim. Şimdi bir hesap yapalım. Efeler İlçesi’nde 30 bin ekmek satılıyor. Ortalama 1 kişi 3 ekmek alsa, yaklaşık 10 bin civarında kişi her gün ekmek alıyor demektir. Bunun aileye katkısı ne kadardır diye baktığımızda, 1,5 lira yani aylık ortalama 30-45 lira ailenin cebinde kalıyor. 265 bin civarında nüfusa sahip Efeler İlçesi’nde durum bu.

Nazilli İlçemize aynı hizmete götürmek için çalışma başlatan Büyükşehir Belediyemiz, Nazilli'de tepkiyle karşılanmış ve özellikle basına yansıyan biçimiyle çok da şık olmayan ve yakınen tanıdığım değerli Fırıncılar Odası Başkanım Reşat Oflioğlu, elbette yalnız değil. Beraberinde üyesinin menfaati için duran Nazilli Bakkallar Odası Başkanımız da var.

Değerli başkanlarımız elbette üyelerinin hak ve menfaatlerini koruyacak, ama bu Büyükşehir Belediyesinin hizmetlerine karşı bir duruşla çözülecek bir sorun değildir. Yukarıda Efeler İlçemizde satılan ekmeklerin aileye katkısını özellikle çıkardım. O büfelerden ekmek alıp tasarruf edenlerin yaptığı tasarrufun büyük bölümü yine bakkallara ve doğal olarak bakkaldan da fırıncılarımıza gider.

Ülkemizi yöneten AK Parti, Nazilli'yi yöneten MHP Aydın’da büyükşehir belediyesini kazansalardı benzer uygulama yapmazlar mıydı? Belki biraz farklı olurdu. Örneğin MHP Aydın’da yerel iktidar olursa " Hilal Kart" dağıtacak ve herkes bakkaldan manavdan alışveriş yapacaktı. AK Parti bu konuda en deneyimli bir parti. Eğer doğru ise ülke genelinde sosyal yardımlardan faydalanan kişi sayısı 12 milyonu aşmış? Yani demem odur ki " her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır" sözü tam da oturuyor sanırım.

Sorun elbette sadece "ekmek" ile sınırlı değil. Ulaşım ile ilgili hatta "gıda" üzerine çalışmaların yapıldığını duyuyoruz. Bu vb konularda belediyemiz ile iyi diyaloglar ve toplantılar yaparak yarınlarda uygulamaya girecek konularla ilgili fikir jimnastiğine ihtiyacımız var.

Bu konuda belki de en büyük görev ve sorumluluk, Aydın Esnaf Odaları Birliğimize düşüyor. AYESOB (AR-GE) den sorumlu bir yönetici olarak belki de bizim de yapmamız gereken çalışmalar var.

Bu noktada ADÜ ile yaptığımız protokol içeriğinde üniversitemizden talebimiz de ne kadar haklı olduğumuz da ortadadır. Seçilmişler hep oy aldığı kesimi memnun etmek için çalışılar. Bu noktada Sayın Çerçioğlu ile aramızda çok fazla bir fark yok diyebiliriz, ama hitap ettiği kesim itibarıyla biz esnaf ve sanatkarlardan, Sayın Başkan şehrin tamamından sorumlu ve doğal olarak onun bakışıyla da bakabilmek gerekiyor.

Aydın Büyükşehir olmamış gibi davranmaktan vazgeçmeliyiz. Birliğimizi daha da güçlendirmeliyiz ki sorunlar had safhaya ulaşmadan çözümler ortaya konulabilsin. Efeler'de ne varsa Buharkent'te olmalıdır. Karpuzlu'da ne oluyorsa, Didim’de olabilmelidir. Yani demek istediğim odur ki Büyükşehire ait olan alanlara saygı duymamak kanunsuzluğu beraberinde getirir. Ülkemiz de kanunsuzluktan ve kanun tanımazlardan çok çekti ve çekmeye devam ediyor. Milli değerlerimize saygıda örnek bir şehir olan Aydın ve Nazilli’ye yakışır bir ortam yaratmak, hepimizin bu ülkeye borcudur.

150 bini aşan nüfusu ve halkıyla bütünleşmiş Nazilli Belediye Başkanımız Sayın Haluk ALICIK bugün birçok ilimizden fazla bir ilçenin başkanlığını yapıyor. Nazilli ve diğer ilçelerimizde elbette büyükşehir olduğumuz şu yakın zamanda bazı sorunlar yaşanıyor. Bunun yaşanacağını hepimiz biliyorduk, ama bundan sonra el ele verip Aydın’ımıza daha çok nasıl hizmet ederiz, ona çaba ve emek harcamamız lazımdır.

Bir sonraki seçime kadar ne Cumhurbaşkanımızı ne Başbakanımızı ne büyükşehir ne de ilçelerimizin başkanlarını değiştirme şansımız var mı? Elbette yok. O zaman gelin eteğimizdeki taşları bir kenara bırakalım, yeni bir sayfa açalım. Talihsiz EFELER yerine haydi Efeler diyelim. Buna gerçekten ihtiyacımız var. Büyükşehir ile AYESOB arasında bir protokol ile özellikle esnaf ve sanatkarlarımızla ilgili yaşanan ve yaşanabilecek sorunlara önceden tedbir alınabilir? Belki de sürekli çalışma yapacak bir komisyon bile kurulabilir? Ne dersiniz çok mu hayalciyim?

 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.