Takip Et
  • 28 Ocak 2015, Çarşamba

Ceza ile terbiye mümkün mü?

Son yıllarda artarak devam eden " dolaylı vergiler", her gün yazılan "trafik cezaları" dürüst vatandaşa "kurumsal cezalar", sorma ver parasına dönen " faturalara yansıyan artılar", elbette bunlarla sınırlı değil sadece ama kısaca bu başlıklara gözden geçirelim.

Dolaylı vergiler deyince hepimiz anlıyoruz ki yaşamsal ihtiyaç maddeleri ile sıradadır ve herkes biliyor ki vergi en kolay buradan tahsil edilir. Tepki vereceğiniz bir örnek vereyim ki aklımızda kalsın.

Sigara iyi bir kaynak oldu. Sigaradan alınan vergiler artıkça arttı ve doğal olarak aylık olarak her içen 100-250 lira arasında ek para ödemeye başladı. Bu meselenin vb kalemlerin dikkat çeken birkaç önemli noktası var. Zamların tepki çekmemesi için "bıraktırma kampanyaları" düzenlendi ve kaçak sigaralarla ilgili operasyonlar yapılıyor. Evet, bu alışkanlık kötüdür ve uzak durmak gerekir ama eğer bu ülkenizin batı kısmında 7-10 liraya içilen sigaralar doğu tarafında 2-4 lira arasında içiliyorsa bu verginin sadece batıdan alındığının kanıtıdır.

Trafik cezalarında da durum çok iç açıcı değil. Trafikte yitirdiğimiz can ve mal kaybının terörden kaybımızdan fazla olduğu hepimiz tarafından biliniyor.

Trafikte kesilen cezalar trafikte kazaları azaltıyor mu? Bu paralar bu amaçla mı kullanılıyor? Yoksa geçmişten beri ev ve işyeri aldığınızda "otopark" parası ödememize rağmen hala bizlere otoparkların yapılmadığı gibi başka yerlerde mi harcanıyor? Meselenin can alıcı noktası şudur, kesilen trafik cezaları il ve bölgeler bazında nasıldır? Bunu EGM sormak istedim fırsatım olmadı, ama Aydın Emniyet Müdürlüğünün verilerine göre 5-11 Ocak 2015 aralığında yapılan denetimlerde, 409 bin lira ceza kesilmiş, yine 12-18 Ocak 2015 tarihlerinde yapılan uygulamalarda kesilen ceza miktarı 420 bin liradır. Yani verilere göre her ay 1 milyon 500 bin lira parayı Ankara'ya gönderiyoruz. Emniyet Müdürlüğümüz veya Genel Müdürlüğümüzden il ve bölge bazında verileri talep ediyorum lütfen göndersinler, bakalım cezalar hangi il ve bölgelerde kesiliyor!

Kurumsal cezalara baktığımızda da meselede çok fazla değişikliğin olduğunu sanmıyorum. Aslında emniyetimizden talep ettiğimiz verileri diğer bakanlıklardan da istememiz lazım ki meseleye daha geniş açıdan bakabilelim. Bizim insanımız kanun ve kurallara uyduğu için cezalandırılmamalıdır. Elbette kanun ve kurallara uymak bizim vatandaşlık görevimiz, ama bu konuda kurala uyana yüklenip uyamayana salıvermek çok tehlikelidir.

Faturaya yansıyan sorma öde paraları. Geçici veya a,b,c adıyla faturalara yansıyan paralar kalıcı hale geliyor. Ta ki benim gibi bir deli çıkıp davayı kazanana kadar. İşte o aşamadan sonra herkes bir anda oraya saldırıyor " hakkımı istiyorum" diye bizim halkımız "güçlü" ve sonuç alındığında " sonuca ortaktır" ve bir gün önce sesini çıkarmayanlar biri bedelini ödeyip hak ettiği zaman kırk yıldır uğraştığına inandırmaya çalışır. İlerde yeni bir yazıya sakladığım elektrik faturalarına yansıtılan paralarla ilgili de 2009 yılından bugüne bazı girişimlerim olmuştu, ama maalesef bugüne kadar şahsi olarak bir sonuç alamamıştım ama inşallah bu sorunda sonuca yaklaştı ama herkeste bir beklenti var. Derler ki biz bunu hak etsek bile " Hükümet acilen bir düzenleme yapar yine bizden alır" algısı işte esas anlatmaya çalıştığım sorun da bu.

Ülkemizde benzer çok kalemler ödüyoruz. Elbette yaşamsal şartlarımızda eşitlik olsa buna bir şey demeyiz. Kanuna uyana 2 lira kanuna uymayana artı bir destek vermek toplumda vatandaşlık bilincini ve yarına dair kanun ve kurallara saygıyı ve uymaya olan inancı yok edersiniz. Bunu da toplumsal olarak "patlamaya hazır bomba" tabiriyle anlatabiliriz. Bir gün bir anda insanlar öfke ve nefsine yenik düşer. İşte bu noktaya gitmemek için devlet her vatandaşına eşit muamele etmek zorundadır. Yukarıda verdiğimiz örnekleri farklılaştırmak mümkündür. Sizlere bir de tavsiyem şudur Aydın tarihinde isimleri unutulmayan "Atçalı Kel Memet", Baş Efe, "Yörük Ali" ve arkadaşlarının yaşamlarına okuyun, ne demek istediğimi anlarsınız.

 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.