2002’den Bugüne En Heyecansız bir seçime gidiyoruz

Belki beklentilerimizdeki umutlar azaldı, belki de 2002 den bu yana her seçimi kazanan AK Parti ve Sayın Cumhurbaşkanımız kendini veya ekibini güncelleyemedi, belki biz halk olarak onu anlayamadık, belki her şeyi devletten bekler hale gelmemiz bitirdi bu heyecanı ama bir gerçek var ki artık insanlar belki de seçim, mitinglerini ve aynı sözleri her gün her gazete ve kanalda izlemek yordu belki de beklentiler ile bu seçim söylem ve provası tutmadı, belki de ondan dolayı diller, yürekler, kalpler ve insanlar gerildi.

Partili Cumhurbaşkanlığı sistemi daha hızlı ve çözümcü olacak derken bir anda beklentiler ile ortaya konulanlar uyuşmadı belki bunun hayal kırıklığını yaşıyoruz.

İttifaklara karşı geliştirilen söylemler ve politikalar halk nezdinde çok fazla karşılık buldu diyemeyiz hatta öyle ki muhalefet mağdur duruma düştüğü/düşürüldüğü algısı her geçen gün artıyor. Seçime kadar bu vb söylemler eğer halka doğru anlatılamaz ise sanırım araştırma şirketleri ters köşe olacaktır.

Örnek verecek olur isek Millet ittifakına söylemler, onlara oy verecek olanlara yapılan suçlamalar, İyi Parti liderine yapılan suçlamalar ve son olarak ‘Ezana protesto’ şeklinde sosyal medyada yer bulan ve merak edip baktığımda tarafların hiçte öyle bir niyetleri olmadığı ama kamuoyunda her gün dönen videoların altına binlerce küfür hakaret ve tehditler hiç hoş değil yani kimler ise o toplantıya katılanlar ben öyle tahmin ediyorum ki onların içinde her partiye oy verebilirler diye düşünüyorum.

Ezan, Bayrak, Vatan ve Kitap

Ülkemizin yüzde 98 i Müslüman olarak biliyoruz ama bazı kaynaklar durumun öyle olmadığı söylemi var. Ben aynı siyasette olduğu gibi herkesin her partiye oy vereceğini inandığım gibi bu millet söz konusu Vatan, Bayrak, Devlet ve Kuran olduğunda inanıyorum ki her zaman % 98 i bir araya gelebilirler. Kalan yüzde 2'lik kesim hiçbir zaman bu ülke için bir tehdit olamaz. Yani demem o ki bu Devletin ve Milletin Ezanını kimse susturamaz, Bayrağını kimse indiremez, Vatanını kimse bölemez.

Elbette her partinin bir tabanı ve taraftarı vardır. Sayın Cumhurbaşkanı ve Partisi elbette hiç çalışmasa bile alacağı ciddi bir oy var. Zaten bugüne kadar kazandığı seçimlerle bu ortadadır. Fakat ilk kez bu seçimde Sayın Cumhurbaşkanı mitinglerle gereken sıçramayı yapamadığı kanaatindeyim.

Sanatkârlar çöktü.

Geçtiğimiz günlerde yazmıştım ama tekrar da fayda var. Bizim, Esnaf Kefalet Kooperatifleri, Esnaf Odaları Birlikleri, Federasyonlar ve Konfederasyon ’un bugüne kadar ortaya koyduğu bir çözüm önerisi olmadığı gibi sayın cumhurbaşkanını her şey güllük gülistanlık olarak göstermekle hem Cumhurbaşkanımızı hem teşkilat yapısını hem de umutlarını kaybeden özellikle sanatkarları yanıltmışlardır ve hala devam etmektedirler. Burada mutlu olan tek kesim odaların düşük bir kısmı ve diğer üst kuruluş başkanlarıdır.

Şimdi Aydında bakalım

Aydında yıllar önce bir marangozun intihar etmesi nedeniyle yazıp, söyledim ama önemsenmedi. Geldiğimiz noktada TUİK verilerine göre boşanmada Türkiye’de 4. İntiharda 7. Mutsuzlukta 68. Sırada olduğumuz rakamlarla ortadadır. Diğer taraftan jeotermal ve çevresel sorunlarda sorular cevapsız, zorunlu yaşam gideri artıkça artmış, hal böyle olunca herkes çocuğunu üniversiteye göndermiş çocuk için varını yoğunu harcamış çocuk diplomayı almış ama ev halkı kendi içince ciddi sorunlar yaşıyor çünkü eğitime harcanan/borçlanılan paralar aileleri ciddi sıkıntılara sokmaktadır.

Sonuç olarak: İşte yukarıda saydığım sorunlar ve mevcut durum içinde halkın gözünde tekrar umut olacak söylem ve eylemler olmayınca herkes olmasa bile büyük çoğunluk seçim ve gündemi alakasız bir bakışla izliyor.

Kalan kısa dönemde neler gelişir/değişir/değiştirir bilemiyorum ama sanırım halkın büyük bölümü çokta siyasi söylem ve toplantılara takip etmiyor. Gerçekten halkın gündemiyle siyasetin gündemi örtüşmüyor ama eski seçimlerde öyle ‘miydi elbette değildi belki ilk kez yaşanan ekonomik sorunlar genel anlamda insanları sarsıyor belki de ondan dolayı hepimiz bu seçimin heyecansız geçtiği algısına kapıldık ama elbette seçilmek isteyenler ve fanatik taraftarlar için bu böyle olmayabilir ama asla bu çoğunluk değildir.

İnanıyorum ki Türk Milleti tarih boyunca en hassas durumlarda bile Devlet ve Milleti için en iyi kararı vermişlerdir ve bu seçimde de gidip oy’unu kullanarak vereceği karar hepimizin başının tacıdır. Halk yanlış karar bile verse neden diye sormamız kısa sürede fayda vermeyecektir. Bu seçim bir genel seçim olmadığı için herkesin her partiye oy vereceği bir seçimin arifesindeyiz.

Hepimize hayırlı bir sonuç olur inşallah.