Takip Et
  • 25 Mart 2015, Çarşamba

Seçim yolunda seçilmeyi beklemek...

Haziran seçimlerinde süreç işlemeye devam ediyor. Aydın bugüne kadar 3 partinin kıyasıya yarıştığı bir şehir olarak hep dikkatleri üzerine çekmeye başlamış bir şehirdir.

70’li yıllardan kalan "benim dedem de filan partiliydi" geleneği aslında Aydınımıza çok kaybettirmiştir. Geldiğimiz bu noktada belki insanlarımız yeni yeni Adnan MENDERES'İN CHP’de siyasete başladığını öğrenmeye başladılar.

Peki, Menderes neden yeni bir parti kurmuş ve " yeter söz milletin" demiştir. O dönem ve günün şartlarında ve sonrasında uzunca yıllar CHP halktan kopuk bir politika izlemiş ve bir nevi halkın sorunlarına duyarsız kaldığı algısı oluşmuş ve bundan dolayı halkımızın çoğunluğu hep sağ iktidarlarla idare edilmiştir. Onlar da nasıl olsa " ceketimi assam seçim kazanıyorum" diyerek uzunca yıllar bunu sürdürmüşlerdir ama geldiğimiz noktada Aydın’daki değişim herkesi şaşırtmaya devam ediyor.

Efendim sağcı bir şehirde sol bir yerel iktidar nasıl olur? İşte yukarıda izah etmeye çalıştığım nedenlerden dolayıdır. 2002 yılından bugüne kadar iktidar ve iktidarı temsil eden milletvekillerimiz de bir nevi " çalışsak da çalışmasak da kazanıyoruz" algısına kapılmışlar ve yerelde yaşanan sorunları çözmek yerine yerelde kısır kavganın içine girmişlerdir. Yapılan güzel hizmetleri bile anlatacak bir teşkilat kuramamışlardır ve bunun temelinde yatan gerçek, "ben güçlü olayım parti benim kontrolümde olsun" hastalığı vardır.

Diğer taraftan halkın umut aradığı partilerde de mesele farklı değildir. Yani iktidar bu kadar hata yaparken CHP ve MHP teşkilat yapılarında istenilen halk desteğini hala alabilmiş değildir ama tek fark, CHP'nin yerel iktidarda güçlü olması teşkilat içindeki sıkıntıyı örtüyor. Önceleri yazdığım bir yazıda " Aydın'da Çerçioğlu, Ankara'da Erdoğan" farkı seçimlerin sonuçlarında etkili demiştim ve hala iddia ediyorum. Eğer Aydın’da Çerçioğlu farkı olmasaydı Aydında bu kadar yerel başkan olmayabilirdi. Özellikle son seçim bu konuda çok belirleyici olmuştur.

Peki, bu seçime nasıl hazırlanıyorlar? Dışarıdan nasıl görünüyor?

Milletvekili çıkarması muhtemel görünen AK Parti, CHP ve MHP’de aday adayları çalışıyorlar. Çok sayıda vekil aday adayı olması Aydın için güzel, ama aday adaylarını çok da hırpalamamak gerekir. Çünkü bu insanlarımız aday olamadıkları zaman yine bizlerle bu şehirde yaşayacaklar. Onların ekonomik imkanlarını çok zorlayıp yarınlarda sorunlarıyla baş başa bırakmamak lazım. Üç partimizin de aslında temel sorunları aynı, belirleyici olacak olan ise tabanın partim kimi vekil gösterecek diye büyük bölümünde endişe var ve diyorlar ki "ya yine eski hastalığımız nükseder ve yine egemen güçlerin elinde kalırsak" işte bunu aşabilen parti Aydın’da 5 vekili yakalayabilir. Eğer her parti "tencere dibin kara seninki benden kara" mantığıyla bir aday sıralaması yaparsa işte o zaman yerel ve genel iktidarın rüzgarıyla gidilecek bir seçim var ve 3-3-1 ve 3-2-2 veya 5-1-1 şeklinde bir sonuca gidilecek kanaati hakim.

Önümüzde daha uzunca bir süre var. Bu sürede hiçbir parti ben bu işi bitirdim deme fırsatını bulamayacak yani bu maç 90+ da belli olabilecek bir hava görünüyor. İktidar yeni başbakan ve yeni Türkiye sloganıyla ve her gün halkımızı şaşırtan çıkış ve icraatlarıyla soru işaretlerini artırıyor ve bir kesimi de netleştiriyor. Diğer taraftan muhalefet partilerimiz hala yeni bir umut olamadıkları için halkın içinde kararsızlar çok sayıda ve belki de ilk kez farklı partilere oy verecek insanlarımız var.

Benin doğduğum köyde " Ecevit'çi" 3-5 oy varken büyükşehir seçiminde CHP 1. parti çıktı ve akabinde çumhurbaşkanlığı seçiminde Sayın Erdoğan birinci oldu ve ilginçtir çumhurbaşkanlığı seçiminde 25 civarında HDP'ya oy çıktı. Bizim köyde birkaç gelinin dışında Doğulu vatandaşımız yok? Peki bu oylar hata ile mi verildi? Hayır verenlerin bir bölümüne ulaştım ve dedikleri şuydu " Sayın Erdoğan'a oy vermeyeceğim. Diğer partiler de Eklemeddin (Ekmelettin) diye birini çıkardı ona da vermeyeceğim ben de o zaman alın size oy diye Demirtaş'a verdim" dediler. Yani Aydın’da partilerimiz dönüm noktasında hata yapan yanar. Lütfen halkımızın ne demek istediğini anlayın yoksa bu seçimdeki sonuçlar çok kişiyi bitirir. Benden söylemesi.

Düzeltme;

Geçtiğimiz hafta yazdığım ‘’Esnaf ve sanatkarlar neden siyasette yok?’’ başlıklı yazımın bir paragrafında bir kelime eksik yazıldığı için yanlış anlam çıkıyor.

"Esnaf ve sanatkar odalarında görev yapan oda yöneticilerinin büyük çoğunluğu işlerini bile kaybetmiş insanlardan oluşmaktadır" ifadem şu şekildedir:

"Esnaf ve sanatkar odalarında görev yaparken oda yöneticilerinin büyük çoğunluğu işlerini bile kaybetmiş insanlardan oluşmaktadır" bilginize.

 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.