Takip Et
  • 10 Temmuz 2013, Çarşamba

Bize her zaman Ramazan!

İnsanoğluna en büyük nefis terbiyesi diyebileceğimiz mübarek aya ulaştık şükürler olsun. Ulaştık ulaşmasına da, her yıl devlet ve milletine bağlı, toplum ve ülke menfaatlerini her zaman kendi menfaatlerinin üzerinde tutan esnaf ve sanatkârların büyük çoğunluğu “Veren” el olmaktan çıkmanın burukluğunu yaşarken “Ayakta nasıl dururum” savaşını da kaybetmek üzeredir. 

Çıkmadık candan umut kesilmez derler ve “Umut fakirin ekmeğidir” sözünü de üstüne koyduğumuzda, işimiz “Dua ve umutlara” bağlı diyebiliriz. Son yıllarda her geçen gün mevcut sistem esnaf ve sanatkârları yok etmeye yönelik programlanmış ve kayıt altında yakaladığının canını yakan devlet kurumları, kaçak ve kayıt dışılığa çözüm bulamadığı gibi bilakis artmasına yardımcı olacak ek yükler yüklemiş ve her gün yeni kayıt dışılık türemeye devam etmiştir.

- Sosyal devlet ilkesi gereği toplumda muhtaç ve fakirlere yapılan yardımlar kadar bile para kazanamayan bir kesimden bahsediyoruz.
- Nefes almakta zorlanan ve her gün hırıltı ve homurdanmanın arttığı bir kesimden bahsediyoruz.
- En az 12 saat çalışarak ayakta durmakta zorlanan bir kesimden bahsediyoruz.
- Ateş ortasında kalan ve çıkış için her yolu deneyen ama çıkış yollarının kapalı olduğu kanaatine kapılan bir kesimden bahsediyoruz.
- Yazılı kanunlara saygılı, yazısız sadece sözlü olarak olmaz denileni, olur olarak anlayan bir kesimden bahsediyoruz.
- Özetle dertlerini anlatamayan, dinletemeyen, oda ve üst kuruluşlarının da anlamadığı bir kesimden bahsediyoruz.

İktidar, muhalefet ve devlet kurumlarımızın değerli temsilcileri, lütfen meseleyi OY olarak görmeyelim. Mesele ciddidir, yani iktidar değişse bizim kaderimiz değişmiyor. Sözde gelişen ekonomik dünya düzeni nedense, hep bizleri hedef seçmiş. Bu bir kader değildir olmamalıdır? Bir kişi, bir kesim düşünün ki, ömürleri boyunca hep üretmiş, kazanmış, kazandırmış, çırağı almış kalfa ve usta olarak topluma vermiş ve bu eğitimi verirken para almamış para vermiş? Siz hiçbir okulda para ödendiğini gördünüz mü? Hal böyle iken şu an geldiğimiz durum sanırım sadece bizim değil ülkemizin sorunudur.

Dolayısıyla kimse ben şu parti veya bu yerdeyim demeden bu sorunun çözümü için planlar projeler üretmelidirler. Son günlerde ülkeler üzerinde oynanan oyunları ibretle izliyoruz. Ülkemizde de bir sokağa dökülme denemesi yapıldı ve kısmen deneme başarılı diyebiliriz. Sizlerden ricamız şudur; "Özellikle Esnaf ve Sanatkârlar, yarın patlamaya hazır bomba haline dönüşmemelidir."

Bizim eylemlerimizi kimse görmediği için bilmeyebilirler. Eğer biz eylem yapar isek Türkiye’de hayat durur. Sokaklarda şoförler, çarşıda pazarda bizler, günlük yaşamın her yerinde bizler varız. Kimse bizlere “Uysal koyun” veya “Bizim oğlan” muamelesi yapmasın artık. Bıçak kemiği ikiye yarmak üzere. Dolayısıyla yarınlarda ülkemizi sıkıntıya sokacak sonuçlara gitmemek için bizleri dinleyin, sorun, sorgulayın hatamız varsa vurun gitsin. Ancak sizin hatanız varsa siz de burada bir kere olsun durup bizi anlayın ve gereğini yapın.

Eğer sizler bugünden yapmanız gerekenleri yapmaz iseniz bir gün gelecek “Eyvah” diyeceksiniz ama üzüntümüz ülkemizin kaybedecek olması. Devletimiz son 20 yılda kaç usta yetiştirdi? Tersten bir soru; devletimiz son 20 yılda kaç tane fırıldak yetiştirdi?
Ramazan-ı Şerif tüm İslam Alemi'ne hayırlar getirsin.

(Fırıldakdan kastım devletimizin kanun ve kurallarını kendine göre uyduran, uyarlayan kayıt dışı ve kaçak çalışan, dürüstlerin hakkını yiyenler ve devlete işe girip yan gelip yatanlar, haksız yere maaş alanlardır.)

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.