Takip Et
  • 26 Haziran 2019, Çarşamba

Siyaset gerçek gündeme döner mi?

Ülkemiz ve insanlarımız çok zor günler yaşıyor. Özellikle son 10 yılda defalarca gündeme getirdiğim bir çok sorunumuzu ne duyan ne de gereğini yapan oldu. Her geçen gün derinleşen sorunlara siyasetçilerimiz ve doğal olarak kurumlarımızla beraber halkın sorunlarını dinlemek, anlamak ve çözmek yerine duymazdan gelip ‘Bırak şu Süleyman’ı her zaman konuşur’ şeklinde basite indirgediler ki bu sadece siyasette de değil aynı zamanda mesleki odalar ve üyeler aynı bakış açısıyla kurtarıcı beklemekte ve şahsımı eleştirmekteydiler. Yaklaşık 1 yıldır açıklama yapmıyorum görüyorum ki başka konuşanda yok..

Gerçekleri ne kadar görmezden gelirsen yarınlar da o kadar boğulacaksın demektir. Esnaf ve Sanatkarları kredi çıkmazına sokup borçlanmayı marifetmiş gibi gösterenler esnaf ve sanatkarları tanımayanlardır. Toplumun özellikle son 5 yılda anormal artan zorunlu giderleri zora sokmuştur.

- Araç vergi, sigorta, muayane ve trafik cezaları canımıza tak etmiştir.

- Sigara, petrol, elektrik, su, gıda fiyatlarındaki artış cepleri boşaltıyor.

- 2000 yılından beri devlete olan borçlar nedeniyle onurları kırılmış esnaf ve sanatkarlar üzgündür.

- Devlet destek ve hibeleri küçük sanayiye hiç uğramamış ancak küçük sanayicinin ödediği fonlardan büyük işletmelere destekler devam etmektedir.

- Çalışıp üreten, dürüst yaşayanlar toplumda iyi bir yer bulacakken tam tersi yaşanıyor. Çalışmayan ve üretmeyenlerin daha rahat yaşar hale gelmiş olmasının üzüntüsü yaşanıyor.

- Sosyal yardım ve destekler art niyetlilerin saldırısı altındadır. Yani devletin paraları amacına uygun kişi ve alanlara gitmemektedir.

- Ahlak çöküntüsü had safhaya ulaşmış ve tedbir alınması gerekmektedir.

- Yağcı, yalaka ve yandaş medya acilen ortadan kaldırılmalıdır.

- Yalan söylemenin ve yalana inanmanın acı gerçeklerini yaşıyoruz. Yalan söyleyen ve söyletenlere gerekli tepki ve ceza verilmelidir.

- Eğitim giderleri çok fazladır ve her gencin üniversite bitirme maliyeti neredeyse bir fabrika parasıdır. Okul bittiğinde işsiz kalması ve ailenin paralarının bitmiş olması ciddi bir sorundur. Derhal müdahale gereklidir. Dershaneler kapatılıp paralar cepte kalacaktı ama her köşe başı apartman okul oldu.

- Tarım plansız programsız başıboş bir şekilde devam ediyor yine değişim ve dönüşüm yok yarınlarda bolluk krizi yaşanabilir. Plansız ekilen ürünler maliyetin altında değer bulur ise bu konu herkese zarar verir.

- Siyasi partiler işsiz veya asgari ücretlileri kullanmaktan vazgeçmeli, özellikle belediyelerde çalışanları zora sokmayacak bir düzen oluşmalıdır.

- İstanbul Seçimleri ve sonuçları inşallah siyasetçiler ve partilere iyi ders olmuştur. Kendilerini kandırmaktan vazgeçerler.

Sorun çok yaz yaz bitmez. Ancak şu bilinmeli ki ortada var olan bir krizi ve sorun yok demekle yok olmuyor. Son 2 yıldır küçük sanayi sanatkarları perişandır. Kredileri '1 yıl erteleyin' dedik dinleyen olmadı ve sözde ucuz kredilerimize yüksek gecikme faizleri ödemeye devam ediyoruz. Bu kredilerden en çok faydalananlar parası olup ucuz kredi alıp bankaya yüksek faizle yatıranlar oluyor ama sorsan onlar haklı çünkü yasal bir hakları var derler ki vermeseydiniz? Haksız değiller veriyorlarsa alacaklar çok para göz çıkarmaz cep delmez.

Sonuç olarak bizi dinlemeyen ve gereğini yapmayan başta 8 Aydın milletvekilimiz sabrımızın da bir sınırı var. Bizim yaşadığımız ağır koşulları yok sayarak siz mutlu olabileceğinizi sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Bakın Aydın ve Ülkemiz geneliyle ilgili çok sorunumuz var ama temel geçim şartlarındaki hayat pahalılığı insanları perişan etmektedir. Örneğin kızılan bir örneği vereyim bir emekli maaşının yarısını sigaraya verir duruma gelmiş ise diğer kalemlere girmeye gerek bile duymuyorum.

Ekrem İmamoğlu Türkiye ortalamalarını herkese anlattı ve İstanbul’da 3 ayda 2 kez seçim kazandı. Mesele Ekrem, Binali meselesi değil mesele insanların zorluklar içinde yaşadığı malı olanın malının bile para etmediği ve herkesin bir şekilde rezil bir hayat yaşar hale gelme meselesidir.

İnsanlarımızın çoğunluğu zorunlu olan ancak zorda kalmadıkça yapamadıkları bir sürü yükümlülükleri var. Şimdi bu insanlar çaresizlikten yapamadıkları bu sorunlar için bir de ceza mı ödeyecek?

Son seçimde yaşananlar sanırım benim 10 yıldır anlatmaya çalıştığım her şeyi net bir şekilde ortaya koymuştur. Derhal toplumda inim inim inleyenlere devlet el vermeli acilen sorunlarına çözüm bulunmalıdır.

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.