Tüm dünyada olduğu gibi, ülkemizde de basın sektörü ve dolayısıyla gazetecilik şekil değiştiriyor. Bu değişim ve gelişime, Aydın Denge Gazetesi olarak seyirci kalamazdık ve kalmadık da... 
Bir kaç ay önce App Store'de yayına sunduğumuz e-gazetemiz, yakın zamanda diğer mobil uygulamalarda da okunabilir hale gelecek.
İnternet sitemizin günlük tekil ziyaretçi sayısı 10 bine, günlük sayfa gösterimi sayısı da 50 bine yaklaştı. Hedefimiz, yıl sonuna kadar bu rakamları en az ikiye katlamak.
Bunlar, dijital ortamdaki yeniliklerimiz ve hedeflerimiz.
Bir de geleneksel gazetecilik alanında, yani kağıda basılı gazetemizin kalitesi, tirajı ve yayın ağı konusunda köklü bir değişime hazırlanıyoruz.
Halen Aydın merkez ile birlikte 7 ilçemiz ve bu ilçelere bağlı beldelerimizde satışa sunulan, 5 ilçemizde de birlikte çalıştığımız arkadaşların oluşturduğu dağıtım ağı ile her sabah köylerimize kadar ulaşan Denge, önümüzdeki günlerde Aydın'ın il sınırlarına, yani 09'un tamamına ulaşır hale gelecek.
Hatta bununla da kalmayacağız, komşu illerimizde Marmaris ve Bodrum gibi Aydınlıların yoğun olarak yaşadığı şehirlerde de Denge Gazetesi'ni bayiden alınıp okunur hale getireceğiz.
Tüm bunları yaparken, ana amacımız Aydın'ı daha güçlü hale getirmek olacak. Çünkü, yerel basını güçlü olmayan bir şehrin güçlü olması da mümkün değildir.
Bu zorlu süreçte de, kurulduğumuz günden bu yana olduğu gibi, gücümüzü sadece Aydın'dan ve okurlarımızdan alacağız.
Siyasi ikbal peşinde olan finansörlere sırtımızı dayamayacağız. Hiçbir siyasetçi, bu güne kadar olduğu gibi Denge'nin çalışanlarını çanta gibi yanında taşıyamayacak ve onların yanlarında taşımaya devam ettiği çanta gazetecilerin servis ettiği yağ kokulu hiçbir haber de sayfalarımızda yer almayacak.
İşte o nedenledir ki, dün olduğu gibi bundan sonra da kuklaları adam yerine koymayacağız ve maketlerle değil, halkın tepkisini çeken konular ve o sorunları çözmeyenlerle savaşacağız.
Bazı şirketlerce kendilerine tahsis edilen lüks otomobillerle gittikleri lüks mekanlarda viskilerini lüks fahişelerle yudumlarken kendilerine adam süsü veren kuklaların, yol kenarlarında halkımızı rahatsız eden fahişeler karşısındaki acziyetini dile getirmeye devam edeceğiz.
Bu kuklaları ve itaat ettikleri sahiplerini aklama derdine düşenlere de, sadece 'hoşt!' diyeceğiz.
Diyeceğiz ki, onlar da, sahipleri de bu köyün sahipsiz olmadığını bilsinler...