Takip Et
  • 10 Temmuz 2014, Perşembe

CHP’nin hangi iyi yönünü yazayım?

Dün bir okurumuz ofisimizi arayıp, CHP’nin lehinde fazla haber ve yorum yapmadığımız iddiasıyla, bundan böyle gazetemizi satın almama ve okumama kararı aldığını bildirmiş.

Benim de köşe yazılarımda AK Parti’yi kayırdığımı öne sürmüş.

Tek bir yazıya bakarak böyle bir yargıya vardıysa, yapacak bir şey yok.

Okurumuzun kararına saygı duyuyoruz.

Ama şu bilinmeli ki, gazetelerdeki yazılar, yazarın kendi düşüncesini yansıtır ve kendisini bağlar.

Elbette benim de benimsediğim bir siyasi düşünce, hatta mensubu olduğum bir siyasi parti var.

Bu, herkes gibi benim de anayasal bir hakkım.

Şimdi ben örneğin bir gözlük alırken, hangi gözlükçü işini daha iyi yapıyor diye mi bir seçimde bulunacağım, yoksa hangi gözlükçü benimle aynı siyasi düşüncede diye bakarak mı?

Kaldı ki, bizim gazetede her siyasi düşünce ve görüşten 30’a yakın yazar var ve hiçbirine sansür uygulanmaz.

Gelelim işin haber kısmına;

Söyleyin Allah aşkına, biz CHP’nin Aydın’da hangi iyi yönünü yazalım?

CHP’li üç Aydın milletvekilinin, Aydın’la ve parti örgütleriyle güçlü bir bağı olmadığını mı?

CHP Aydın İl Başkanı’nın, Efeler (Merkez İlçe) Başkanı ile kanlı bıçaklı oluşunu mu?

CHP’li Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı’nın, CHP’li İlçe Belediye Başkanları ve Meclis Üyelerini yok sayarak aldığı karar ve yaptığı uygulamaları mı?

CHP’li bir belediyenin 5-6 yıldır, şehirden topladığı çöpleri dağlara döktüğü ve oralarda depoladığı halde, realiteden uzak ve uyduruk belgelerle kamu kurumlarını ve kendi halkını kandırmasını mı?

Yerel seçimleri ezici bir üstünlükle kazanmış bir belediye başkanı ve ilçe örgütüne karşı, hasetlik ve fesatlıkla kardeşi kardeşe kırdırma çabasına giren, sözde Atatürk’ün yolunda ilerleyen geri zekalıları mı?

Benzer daha birçok konu sayabilirim.

Bunları haber yapmazsak, yorumlarımızda dile getirmezsek, biz mesleğimize ihanet etmiş oluruz.

Gündemdeki gelişmelere göre, CHP’nin haberleri de bizim gazetemizde genişçe yer alır. Dileyen arşivimizi inceleyebilir. Öyle birkaç günlük yayınla bir yargıya varıp karar vermek, hele ki bir gözlükçü için gerçekleri görememek ya da görmezden gelmek demektir.

Ha bir de bizim de A ya da B partisinin veya bir belediye başkanının soytarısı olmamızı, “padişahım sen çok yaşa” dememizi bekleyenler var.

Kusura bakmayın, biz o soytarılardan değiliz.

Biz, gazeteciyiz… 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.