Takip Et

Yedi Uyuyanlar ve uyanık geçinenler

Bugün, 7 Eylül…

Güzel Aydın’ımızın Düşman İşgalinden Kurtuluşunun 99. Yıldönümü.

Hepimize kutlu olsun.

Başta Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve Yörük Ali Efemiz olmak üzere, Kurtuluş Savaşı’mızın tüm kahramanlarını saygıyla, minnetle ve şükranla anıyoruz.

***

Yedi Uyuyanlar efsanesini çoğunuz bilirsiniz.

Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli bölgelerinde Yedi Uyuyanlar mağaraları vardır. Anlaşılan herkes bu efsaneyi sahiplenmek istemiş.

Bizim bölgemizde de Selçuk’taki Meryemana Evi’nin yakınında Yedi Uyuyanlar mağarası var.

Gitmeyen, görmeyen varsa, tavsiye ederim.

Hemen yakınındaki ‘Yedi Uyuyanlar’ ismini taşıyan, Yavuz abinin mekanında, çınar ağaçlarının gölgesinde bir çay içmenizi ya da yayık ayranıyla gözleme yemenizi tavsiye derim.

Efsaneye göre Yedi Uyuyanlar, mağarada uykuya dalmışlar. Uyandıklarında, aralarından birini çarşıya ekmek almaya göndermişler. Ceplerindeki paranın geçmediğini, tedavülden kalktığını öğrendiklerinde; mağarada yaklaşık 300 yıldır uyuduklarının farkına varmışlar.

Dedim ya, bu bir efsane…

Günümüze geldiğimizde ise, geride bıraktığımız bir iki yıllık pandemi ve kapanma sürecini, bize 30 yıl geçmiş gibi yutturmaya çalışan 7 bin, 700 bin uyanıkla karşı karşıya kaldık.

Bu bir efsane değil. Acı ama gerçek…

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi öğrencileri haklı olarak isyan ediyor.

Bundan 1,5 yıl önce 700-800 lira kira ödedikleri evler için bugün bin 500 lira ve hatta daha yüksek kira isteniyor.

Gençler, @Adululer isimli sosyal medya hesabıyla bu durumu #AydınAteşPahası etiketiyle gündeme taşıdı. Etkili de oldular. Sonuç ne olur, orasını bilemem…

Ev kiralarının iki yılda yüzde 150 artırılması, gerçekten bir insafsızlık ve vicdansızlıktır.

Haliyle ADÜ’lü gençler bu durumu kara mizah konusu da yaptı. Kimisi kampüse ya da Aydın’ın meydanına çadır kuracağını ifade etti, kimi de bu ekonomik koşullarda okuyamayacağını ve uzaktan eğitimin devam etmesi gerektiğini söyledi.

Sadece evlerini kiraya veren ve öğrenciler tarafından ‘insafsız’ olarak nitelendirilenler değil, bu şehirde söz sahibi herkes bu konuya kafa yormalı.

Vali’si, Rektör’ü, belediye ve oda başkanları, sivil toplum kuruluşları bu konuya el atmalı, çözüm üretmeli.

Sonuçta bunlar bizim gençlerimiz ve geleceğimiz.

Onları ne Yunan işgalcileri gibi görmeliyiz, ne de 300 yıllık uykudan uyanan Yedi Uyuyanlar gibi...

İçimizdeki fırsatçı ve uyanık geçinenlerin, Aydın’ın adını lekelemelerine de müsaade etmemeliyiz.

Yeni gelenler de, yeniden gelenler de; hepiniz Aydın’a hoş geldiniz gençler.

Her şeye ve her zorluğa rağmen, yolunuz aydınlık olsun… 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.