
BEBEK’TEKİ BEBEKLİ KIZ!..
11 Şubat 2022, CumaTweet |
Arnavutköy'den Bebek’ e giderken yolun sağında, yarısı kıyıda, yarısı denizin üstünde bulunan 600 kişilik bir Kuyu Restaurant vardır. 60'lı yılların sonlarında bu restaurant İstanbul'un elit kesiminin buluştuğu bir merkezdi. Bundan 40 yıl önceki İstanbul'da ‘Laylalar, Reynalar, Akmerkezler’ yoktu. Kuyu Restaurant’ ın üç ortağından birisinin oğlu yakın arkadaşımdı. İnce, uzun tipli bir çocuk olduğu için ona ‘İnce Mehmet’ diyorduk. Ben boş zamanlarımda İnce Mehmet ile Kuyu Restaurant’ ın önünde laflar, geleni geçeni keserdik. Kuyu’nun karşısında bahçe içinde beyaz, görkemli bir bina vardı. Balta Limanı Apartmanı… Onu ilk kez bu apartmanın 4. katının balkonunda kucağında bebeğiyle gördüm. Tahminen 14-15 yaşlarındaydı. Bal sarısı saçları, deniz mavisi gözleri vardı. Yanakları al aldı. 18 yaşındaydım, liseyi yeni bitirmiş, şimdiye kadar önemli bir ilişki yaşamamıştım. Aşk, sevgi ve tutku nedir? Tam bilmiyordum. Birkaç gün sonra Bebek’ teki bebekli kızla tanıştık, bir özel kolejde okuyordu. Zaman zaman uzun yürüyüşlere çıkıyorduk. Zaten yürüyüşten başka bir şeyi ne biliyor ne düşünüyordum.
İstanbul'da karlı bir kış günü Taksim'den, Kabataş'a Gümüşsuyu yolundan inerken ellerim paltomun cebinde onun sol eli benim sağ elimle birlikte paltomun cebinin içinde birbirine kenetlenmişti. Ona ilk şiirimi yolda yürürken okudum.
‘Ellerindi ellerimden tutan
Ellerimdi ellerinden tutan…
Bıraktığı anda ellerimiz ellerimizi
Gökyüzüne vuracaktı gölgeleri ellerimizin
Kimbilir kaç martılar halinde…
Bir masada karşı karşıya
Seyrederken dudaklarını senin
Dile gelmiş ilk sevgiydik
Henüz başlamış külrengi bahar
Ne savaş ne barıştık biz…
Bu dünyaya yeni gelmiş bir diyar,
Manolyaya gece konmuş kumrular…
Zaman zaman ona Abdurrahim Karakoç'un dizelerini okuyordum…
‘Sarı saçlarını deli gönlüme, bağlamışım çözülmüyor
Ayrılıktan zor belleme ölümü, görmeyince sezilmiyor
Yar deyince kalem elden düşüyor, gözlerim görmüyor, aklım şaşıyor,
Lambada titreyen Alev üşüyor, aşk kağıda yazılmıyor...
Benim daha önceki sayılarda yayımlanan ‘O delikanlı bendim!..’ başlıklı yazımı okuyanlar bu hikayenin sonunu biliyorlar. Yalnız ayrılırken ona okuduğum veda şiirini buraya almak istiyorum ve onun bana bir arkadaşım aracılığıyla gönderdiği şiiri sizinle paylaşmak istiyorum;
Veda
Elimde, sükutun nabzını dinle,
Dinle de gönlümü alıver gitsin’
Saçlarımdan tutup, kor gözlerinle
Yaşlı gözlerime dalıver gitsin!...
Yürü…
Gölgen seni uğurlamakta,
Küçülüp küçülüp kaybol Irakta,
Yolu tam dönerken arkana bak da,
Köşede bir lahza kalıver gitsin!..
Ümidim yılların seline düştü,
Saçının en titrek teline düştü,
Kuru yaprak gibi eline düştü
İstersen rüzgara salıver gitsin!...
Aradan uzun yıllar geçti. Bebek’ teki bebekli kızı bir daha ne gördüm ne de haber alabildim. 80'li yıllarda bir iş için İstanbul'a gittiğimde, İstiklal Caddesi'nde İnce Mehmet ile karşılaştım. ‘Bende sana verilmek üzere bir şey var, Kuyu’ ya gel hem de eski günleri yad ederiz hem de emanetini veririm’ dedi.
İnce Mehmet ile kuyunun boğaza bakan pencerelerinden birinin önüne oturduk ve ben bana gönderilen yazıyı okumaya koyuldum;
‘Beyaz apartmanın sekiz nolu dairesi denize karşıydı
Bebekli bir kız vardı
Kucağında bebek, balkona çıkardı.
Pembe güllerle dolu bahçede
Üzerinde siyah okul önlüğü
Ağzında sakız vardı
Gözleri deniz mavisi
Saçları bal sarısıydı
Peteğimin tadı-tuzu
Peteğimin arısıydı
Evleri denize karşı
Körpe dudaklarında okul marşı
Bebekli bir kız vardı…
Aradan seneler geçti
Siyah okul önlüğünü çıkardı bebekli kız
İpek elbiselerle dolaştı,
Pembe güllerle dolu bahçede…
Körpe dudaklarına ruj sürdü…
Gözlerini rimelledi
Saçı kızıla boyadı
Gözleri deniz mavisi saçları bal sarısıydı.
Evlerinin çardağı altında
Kızıl saçları gül koktu… deniz koktu…
Evleri denize karşıydı ama
Dudaklarında artık okul marşı yoktu
‘Benim güzel manolyam’ şarkısını söyledi Bebekli kız
Okul marşı'nı unuttu…
Dün tebeşir tutan elleri
Kadeh tuttu, vale tuttu, as tuttu…
Şimdi Bebek’teki beyaz apartman dairesi
Yine masmavi denize karşı
Pembe güllerle dolu bahçesinde
Ne manolyam şarkısı, ne okul marşı,
Gelin oldu, anne oldu, kadın oldu Bebekli kız.
İnce Mehmet şiirinden sonra devam etti;
Dün ona rastladım Bebek sahilinde yürürken, evlenmiş. Biri kız iki çocuğu olmuş. ‘Nasıl’ diye seni sordu yanakları kızararak ve birazda benden utanarak. ‘İyi’ dedim. Acı acı gülümsedi!.. Deniz mavisi gözleri masmavi denize bakarak ve iki damla yaş yanaklarına akarak...
İnce Mehmet yanaklarımı işaret etti, benim yanaklarımda ıslanmıştı.
14 Şubat Sevgililer Günü. Bende size yıllar öncesinden bir sevgililer hikayesi anlatmak istedim.
Hepinize iyi hafta sonları değerli Denge okurları.
• ANNELER GÜNÜ
• KAYALARIN OĞLU (Bir Komplo Öyküsü)
• RAMAZAN
• ATLARI DA VURURLAR!
• O DELİKANLI BENDİM!..
• BALIKÇI KOMŞULAR
• KURT KIŞI GEÇİRİR AMA…
• PANDEMİYLE GEÇEN İKİ YIL
• TÜKÜRÜN!
• KOMEDYEN
• YKS’DE BARAJ KALKTI!
• İLAÇ SIKINTISI!
• BEBEK’TEKİ BEBEKLİ KIZ!..
• KURTULUŞ TARIMDA…
• KAR YILI-VAR YILI
• GECEKONDUDAKİ GENÇ…
• 2022
• HESAPLAR BENDEN USTA!
• Yeni Yıl
• BİR TALİH KUŞU VARDI!
• YASAKLAR VE GERÇEKLER
• BAFA'NIN KIYISINDAN DÜNYACA ÜNLÜ BİR CAMBAZ GEÇTİ
• BİNMİŞİZ BİR ALAMETE, GİDİYORUZ KIYAMETE…
• DENİZ ÖLÜR MÜ?
• SARIK ve ŞALVARIN HAPSİ!
• YAZ BİTTİ, GELDİ SONBAHAR
• GENÇLİK İNANIYOR MU?
• CUMHURİYET
• YEREL BASIN ÇALIŞTAYI
• KAĞIT TOPLAYICILARI
• SERPME KÖY KAHVALTISI
• İNŞAAT ŞANTİYELERİ, PROJE ALANLARI…
• PARKTA YATIYORUM!
• SEVİNÇ VE HÜZÜN…
• EYLÜL’E İSYAN GİBİ
• KUŞ HATIRALARI
• YAZAMADIM
• NELER OLUYOR BİZLERE?
• TÜM CANLILAR AĞLIYORDU…
• AĞAÇLAR ISLIK ÇALIYORDU…
• BAYRAMIN ARDINDAN
• BAYRAM
• ÖZLENEN MEYHANE
• KAÇ TÜR GAZETECİ VAR?
• ÇÖKEN FUTBOLUMUZ
• BABAM HERŞEYİ BİLİYOR!
• M. FATİH ATAY
• BİZ ONLARI İLK DİDİM’DE GÖRMÜŞTÜK
• AZALMAK ÜZERİNE…
• BU DA GEÇER!
• BU NASIL TAM KAPANMA!
• KENDİ ELLERİNDEKİ KANI GÖRMÜYORLAR...
• KAMİL AMCA…
• ONBİR AYIN SULTANI
• ÖLMÜŞ EVLER!
• YAŞAMA VE YAŞLANMAYA DAİR
• AYDIN OVASI YOK MU OLUYOR?
• GAZETECİLERE SALDIRILAR
• KAYIP NESİLLER…
• BENZİNCİ KÖR HAFIZ
• BİR SOĞUK YEL ESER ÜŞÜR ÖLÜM, ÖLÜM BİLE…
• ANNEM
• İLK GÖREV YERLERİ AYDIN OLAN İKİ VALİ…
• RENGARENK BİR FUTBOLCU…
• DİJİTAL DİKTATÖRLÜĞE DOĞRU MU?
• QUO VADİS AMERİKA?
• BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ VE…
• GELEN GİDENİ ARATIR MI ?
• YENİ YIL, YENİ UMUTLAR...
• “ÖĞRENİLMİŞ ÇARESİZLİK”
• "YA EŞİN, YA İŞİN ?"
• KİRLİ DİL VE KELİMELER
• KARANLIĞIN AYAK SESLERİ…
• “ADALET YERİNİ BULSUN İSTERSE KIYAMET KOPSUN”
• AYDA BEBEK
• BİR İSTANBULLU'NUN GÖZÜNDEN İZMİR…
• AŞIRI VERGİ, VERGİYİ ÖLDÜRÜR!
• BABAN GİDERSE…
• GEÇMİŞ ZAMAN OLUR Kİ…3
• TÜM OKULLAR AÇILMALI
• GIDA HIRSIZLARI!
• İSYANLA GELDİ, ÖYLE DE GİTTİ!
• GEÇMİŞ ZAMAN OLUR Kİ… 2
• KIVILCIM ANI…
• BELEDİYE SAĞLIK HİZMETLERİ
• GEÇMİŞ ZAMAN OLUR Kİ...
• HİJYEN MASKE MESAFE YOKSA HEPSİ HİKÂYE Mİ?
• ZEHİR KOKTEYLİ
• YANAN SADECE ORMANLARIMIZ DEĞİL Kİ!
• LOZAN ve AYASOFYA
• PANDEMİ EKONOMİSİ
• DİSLİKE
• YENİ NORMAL
• BIRAKMAM SENİ…
• MERVE NİÇİN AĞLADI?
• HANGİ BİRÜSÜ?
• 65+
• HÜZÜNLÜ BİR BAYRAM SONRASI
• NE ÇOK ACI VAR BE!...
• I Know What it is to be young
• ÇOCUKLARIN AHI TUTTU!
• HAYAT ARTIK EVE SIĞMIYOR!
• ONBİR AYIN SULTANI
• ÇOCUK GÖZLERİMLE GÖRDÜM…
• KARTALLAR VE TAVUKLAR
• KORONA GÜNLERİ
• BİRLİK BERABERLİK ZAMANI
• BU DA GEÇER YA HU!
• KAÇ ÇOCUK KAÇ!
• AĞZI OLAN KONUŞUYOR!
• MAHUR BESTE
• VEKÂLET SAVAŞLARI
• BİR ANNE ÖYKÜSÜ…
• SÖKE ÜVEY EVLAT MI?
• ZELZELE!
• GEÇMİŞ ZAMAN OLUR Kİ…
• DEVRİM Mİ?
• 10 OCAK ÇALIŞAN GAZETECİLER GÜNÜ! MÜ?
• 2020
• CİNAYETİ GÖRDÜM!
• ANNABEL LEE
• PSİKOPAT CANİ!
• GAZETECİLİĞE DAİR KAFAMDA DELİ SORULAR
• KADINLARIMIZ
• İSMET HANIM
• YAŞAMA SEVİNCİNİ KAYBETMEK
• O AKŞAM
• HAYDARPAŞA VE SİRKECİ GARLARI
• CUMHURİYET BAYRAMI
• ÇOCUKLAR GÜLÜYORSA GÜZELDİR HAYAT!
• BOŞVER BE YAŞI BAŞI…
• TERCİH MOTİVASYONLARI
• ONLAR AYA, BİZ YAYA!
• EYLÜL
• BİR GENÇ’İN İLETİSİ!
• DİYANET Mİ, HİYANET Mİ?
• SUÇ PATLAMASI!
• YANIYORSUN TÜRKİYE’M!
• ALNI AÇIK YAŞLANMAKTIR BAYRAM!
• Pazardaki deli
• Üniversite tercihi kariyer seçimidir
• Kadın
• VAKTİ KERAHATTİR…
• İÇKİNİ AL DA GEL!
• DÜŞÜNÜNCE…
• AŞK OLSUN SANA ÇOCUK, AŞK OLSUN…
• HERKES KENDİ ÖYKÜSÜNÜN KAHRAMANI!
• Mendil satan çocuğun burnunu koluyla silmesi kadar acımasız bu hayat…
• BAYRAMIN ARDINDAN
• İSLAMI HALKA NİYE ANLATAMIYORUZ?
• Aslında futbol sadece futbol değildir
• KIYI BELEDİYELERİ VE SÖYLEMLERİ
• 11 AYIN SULTANI
• İSSİZLİK ve GÖÇ SORUNU
• NİSAN
• NOTRE DAME’NIN KAMBURU
• BİZİMKİSİ BİR AŞK HİKAYESİ!
• YORULDUK!
• PARİS’TE BİR AYDINLI…
• BEŞİKTAŞLILARIN GECESİ
• MOBİL HUZUR EVLERİ!
• KADININ ADI YOK!
• BİREY OLAMAYANLAR!
• YAŞADIKÇA ÖĞRENİYOR, ÖĞRENDİKÇE ANLIYORUZ
• ÖZLEDİM, TENİNİN KOKUSUNU ÖZLEDİM…
• QUO VADİS CHP?
• KÖPEKLER NİYE İNSANLARDAN ÖNCE ÖLÜYOR?
• Balık tutmanın faydaları ve bir anı
• Seçim havası
• “BİN YIL SÜRECEK” DEMİŞLERDİ
• YENİ YIL, YENİ BAŞLANGIÇ…
• OKU ALİ OKU
• GAZETE, DERGİ, KİTAPLAR VE BİZ
• NE ARA BU KADAR ZALİMLEŞTİK!
• TÜRK FUTBOLUNUN ÇÖKÜŞÜ...
• ÇÜRÜMÜŞLÜK!
• Ya, kelebek Dünya’yı görünce intihar ettiyse?!
• DİB BAŞKANI ALİ ERBAŞ AKLIMIZLA ALAY ETMEYİN!
• YALANLA ÖZDEŞLEŞEN TOPLUM!
• BASIN KAN KAYBEDİYOR MU?
• ARAP VE PARA
• FENOMEN Mİ, MENEMEN Mİ?
• SARI YAZ (Eylül’de gel)
• ÇÖKMESİN OMUZLAR, ÇIKMASIN KAMBUR…
• ŞEYH BEDRETTİN ve RUHİ SU
• SOSYAL MEDYA DERKEN…
• “BİZİM ÇOCUKLAR BAŞARDI”
• DARALIYORUM…
• YAZILI BASININ SONU GELİYOR MU?
• YAZIN YAŞANIR, KIŞIN TADINA VARILIR
• GAZİ BEĞENİR MİYDİ?
• Doktor mu, Hekim mi?
• Kazanınca Alman, Kaybedince göçmen!
• İRİ, DİRİ VE BİR OLMAK...
• KEDİLER VE BİZ…
• DENİZ GÖZLÜ LEYLA!
• ANAHTAR PASPASIN ALTINDA DE!.. BIRAK GİT!..
• BİZİM KÖYLERİMİZ
• BAŞARI İÇİN
• SEÇİMLER, YA SONRASI?
• BEN, BEN, BEN…
• DEİZM’E DAİR!
• GAZETECİ OLAYLARI YOK SAYAMAZ!
• MİLLİ DUYGUMUZ: LİNÇ
• ALTININ GRAMI GENÇLERİN DRAMI
• ASLINDA SEÇİM GÖSTERE GÖSTERE GELDİ!
• ÇAYI İNCE BELLİ BARDAKLARDAN İÇMEK
• KİMSELER GÖRMEDİ ÖPÜŞTÜĞÜMÜZÜ, YAĞMURDAN BAŞKA…
• GENÇLİĞİN ACI GERÇEĞİ
• BİZ NATO’YA HAYIR DERKEN…
• ÇILDIRMAK DA ÇARE OLMADI
• GRAND TÜRK…
• SURİYE’DE KİMİNLE SAVAŞIYORUZ?
• ÇOCUKLARA KIYMAYIN EFENDİLER!
• İNCİRLER OLANA KADAR KALSAYDIN BARİİİ!
• KARİZMALAR ÇİZİLİRKEN!
• HAY, DİLİNİ...
• GAZETECİLİK VE TETİKÇİLİK!
• “BEN KİMİM?” SORUSU
• İNSAN HAYAL ETTİKÇE YAŞAR…
• Zaman akıp giderken…
• TÜRKLERİN ÇAM BAYRAMI
• Davutlar’da bir gün…
• Cinnet hali
• Eğitim buysa çocuklar ne yapsın?
• Bazen çıldırmak da yetmiyor!
• Öğretmenler Günü
• Lütfen, aklımızla alay etmeyin!
• Agora Meyhanesi
• Sayanora
• Acaba “İYİ” mi gelecek?
• Biz bu günleri, o günden görmüştük…
• GÖĞSÜMÜZ KABARDI, GÖZLERİMİZ YAŞARDI…
• Cahilliğe prim vermek…
• SALLANMAK ÜZERİNE…
• Mezarlık Magandaları!
• AYTO’da güneş yeniden doğacak
• On günlük tatilin ardından…
• Anlatım gücü ve gazeteciliğe dair
• ÖSYM
• Kuşadası’nda güzel bir gece
• İkileme ve aynen…
• Basın Bayramı
• İbrahim Pehlivan ile bir gece
• Denge’nin tvDEN’i
• Bir ceylan uyanır Afrika'da
• Gençler! Haydi festivale
• İnsanlığımızı ne bozar?
• Al yazmalı güzel kız…
• Yazım yanlışları
• Yalçın Ata
• Türlü, çeşitli gazetecilik!
• 19 Mayıs
• BUGÜN CANIM YAZI YAZMAK İSTEMİYOR
• Müjgan’la ben ağlaşırız…
• Neşe dolamıyor insan...
• Sizce kim kazandı şimdi?
• Bir çöküşün öyküsü…
• Zincirin halkaları bir kez koparsa…
• Ege, göçmen mezarlığına dönerken…
• Quo Wadis…
• Qou Wadis (Nereye)?
• Gitmek mi zor kalmak mı zor?
• Aptal kutuları ve sosyal medya
• Yarılan ekmeğin buğusuyduk!
• Anne özlemi
• Rezillik diz boyu…
• Karpuz gibi…
• Rengarenk Zehirler!...
• Bir millet intihar ediyor!...
• Binmişiz bir alamete…
• Türkiye üzerinde oynanan oyunlar!
• Yarın yılbaşı…
• FETÖ...
• Korkma!
• Akıl Kilitlenirse…
• Okumuyoruz!...
• İLKLERİN TAKIMI BEŞİKT'AŞK
• İyilik askıda
• Yeterlilik şart…
• Kıskanırım seni ben
• Aslında 'aşk'ta yok!..
• Utanıyor musunuz?
• Tayfun Tufan Zelzele olayı!..
• Milli başarı nasıl gelir?
• Buralara olanlar olmuş!..
• Biraz Sevinç, Biraz Hüzün = Eylül
• İslam ve Kurban
• Fonda Aydın Zeybeği...
• Korkak Kahraman!
• ÇOCUKLARA KIYMAYIN EFENDİLER!
• LİNÇ KÜLTÜRÜ VE EMPATİ
• DENİZ ve BİZ...
• GÜZEL GÜNLER GÖRECEĞİZ ÇOCUKLAR....
• AGC ÖDÜL TÖRENİ...
• O GECE ... = CİNNET HALİ
• Çocukları küçük kurşunla mı öldürürler anne?
• Emekli Olmak
• BAYRAM
• Şovmenler sahnede ...
• Çıldırdık mı?..
• Hakan Ülken’ler çoğalmalı…
• Markalaşma, tanınırlık, pazarlama
• Dün geceyle tam üç ay bir gün…
• Rüya, Feda, Vefa, Sefa=BEŞİKTAŞK…
• Analar ve oğulları…
• Tuncer Altıntaş Köşe
• Bir ileri, iki geri...
• Fırtınalar koparken gönlümde…
• Uyulmayan kurallar ülkesi…
• Bir ilkbahar sabahı...
• Bu gün Nisan bir…
• Turizmde kırmızı alarm!..
• Okumak üzerine...
• Muhalafetsiz muhalefet!..
• Evleri camdan olanlar başkalarına taş atmamalı…
• Aysun Kayacı acaba haklı mıydı?
• Özledim, teninin kokusunu özledim…
• AGC
• Aydın’daki aile hekimlerinin yeni başkanı: Dr. Taner Balbay
• Yüzbaşı Kaya Aldoğan’ın öyküsü…
• Masum değiliz, hiçbirimiz...
• Diyanet mi hıyanet mi?...
• Mutsuzluk virüsü bulaştı hepimize...
• Gazetecilik bu değil beyler
• Türküler türküler...
• ALİYYÜLÂLÂ ASLAN SÜTÜNE DAİR
• Aynalar, aynalar...
• Çocuklukları çalınan çocuklar
• Öğretmenim ben
• Mavilim Mavişelim
• Yeni sistem gazetecilik
• Yağmur çiselerken...
• Mankurtlaşmak
• Alkışlar Hakan Ülken'e
• Kanlı meydan
• Eylül (Tuncer Altıntaş Köşe Yazısı)
• Mutluluk var mı?
• Belinaytur ve Midilli
• Kıyıya vuran o çocuk değil, bizim dibe vuran insanlığımızdı…!
• Gökyüzünün altındaki şahane yeryüzü yalnız ve güzel ülkem, Türkiyem…!
• Yarbay'ın isyanı
• Kan, Kan, Kan...
• ADÜ Konuk Evi
• Yontulmadık!
• Hoşgörü
• Kendilerine temizler...!
• Yüzde kaçımızın ne olduğunu tespit eden adam: Aziz Nesin
• Rezil lige devam
• O anı hiç unutamıyorum
• Sözcükler, sözcükler
• Yaşam hakkı
• Rezil lig bitti
• Bir edebiyat dehası, şairlerin hası...
• Karadut
• Yemeğin tadı mı? Edebiyatı mı?
• Bir romanın roman gibi öyküsü…
• Dünyayı yönlendirenler...
• Bir valinin düşündürdükleri…
• Gazetelerin sonu geliyor mu?
• Başarı dileklerim M.Sadık Atay’a…
• İşten atılan ve atanamayan öğretmenler...
• Alkışlar İbrahim Pehlivan'a
• Dilimin ucunda kelimeler...
• Cildinizi koruyun
• Gazetecilik temas ve mesafe mesleğidir
• Neler oluyor bize?
• Ya o gelmeseydi?
• Şaşkın Muhalefet....
• Şaşıran Türkiye!
• Yeni CHP… Şaka gibi...!
• Kış ortasında yazı özlemek...
• İnsan hayal ettikçe yaşar...
• Hayallerinizden asla vazgeçmeyin…
• Nostaljik bir yılbaşı öyküsü
• Kelimeler... Kelimeler...
• Diren Çarşı...
• Tren istasyonları, gar restoranları...
• Rakı güzellemesi 2
• Otel odaları
• Öğretmenim ben...
• Tebrikler Hakan...
• Eylül'de kaldım...
• Cumhuriyet
• Rakı güzellemesi...
• BEP nedir biliyor musunuz?
• Bayramın ardından
• Her ömrün bir eylülü vardır…
• Kent Konseyi
• Büyük fakat çileli bir ozan
• Rodos'dayken...
• GEZİ’yi anlayamamak...
• Dayanılmaz...
• Boş Defterler
• Mısır’dan Abim Gelmiş Türküsü tutmadı!
• Mahallenin Gonşana'ları
• Sıla hasreti
• Hayat Bayram olsa...
• Geçmişe özlem...
• Cumhurbaşkanı Seçimleri
• O ruh bir kez kaybolursa...
• Zincirin halkaları kopmuşsa...
• Bir baba giderse...
• Biz iki nesil arasında kalanlar...
• İş makineleri, beton kamyonları..!
• Dağlarına bahar gelmiş memleketimin
• Sözün bittiği an: Çizmelerimi çıkarayım mı?
• Bir “TELEVOLE” Masalı
• Onlar bir avuçtular, koskoca Deniz oldular
• Gökhan gitsin, 'Töre' kalsın
• O delikanlı bendim...
• BEŞİKTAŞK...
• Ben artık oynamıyorum..!
• Seçimin analizi
• Otobanda gişelerden önce son çıkış!
• Gök ekini biçer gibi...
• Aynalar Yolunu Kesti...
• Bebek’teki bebekli kız!..
• Şimdi ben “yumurta” deyip geçemem ki!..
• Aydın ve İzmir’de ne olacak?
• Kendi ayağına sıkmak…
• Aynalı Kemer
• Bir başkan aranıyor
• Devlete düşman lazım!
• Annem
• Battı! Çıkamadı…
• Sadrazam hamamda…
• Bir yılbaşı nostaljisi
• Sen haklıydın iki gözüm
• Yolun sonu görünüyor!..
• Top yuvarlaktır ama...
• Yeni Denge’nin düşündürdükleri
• Patagonya Cumhuriyeti
• Uyan, uyannn!
• Her 10 Kasım’da 9’a 5 geçe...
• O’nu özlemle anıyorum…
• Şirin, güzel, şanssız bir kent: Aydın
• Yaşamak bayramdır...
• Uzun yıllar ötesinden...