Ben Nazlı Deniz Kuruoğlu. Yaklaşık 10 yıl önce Caferli'de, geçmişi 1957 öncesine dayanan, taş duvarlarıyla köy tarihini yansıtan, tapulu, kayıtlı, kadim bir evi satın aldım. Tapulama tutanaklarında "kargir ev ve müştemilatı" olarak geçen bu yapı, resmi kayıtlara göre 1957'den çok daha önce inşa edilmiş ve tapunun ilk tescil tarihi olan 1957'de bile 20 yılı aşkın süredir mevcuttu.
Bu evi satın aldıktan sonra, Caferli Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği olarak kadınların emeğini değerlendireceğimiz, kültürü yaşatacağımız bir sosyal alana dönüştürdüm. 2014 yılında Kuşadası Belediyesi tarafından resmi işletme ruhsatı verildi. Denetimler yapıldı, belediyenin yapı kontrol birimi evin durumunu yerinde inceledi.
Bu ev; sadece bir yapı değil, kadınların üretime katıldığı, dayanışmanın hayat bulduğu, kültürün yaşadığı bir alandır. Mimarlık fakülteleri bu evle ilgili bilimsel raporlar düzenledi, akademik çalışmalara konu oldu. Tüm belgeleriyle ortada olan bu yapı, geçmişe saygı ve geleceğe umutla inşa edilen bir yaşam alanıdır.
Ancak...
Kuşadası Belediyesi, 2025 Nisan ayında bu taş ev hakkında "ruhsatsız ve kaçak yapı" diyerek 109.777 TL imar para cezası kesti. Aynı zamanda yapı tatil zaptı düzenlendi.
Oysa ortada hiçbir kaçak yapı yok! Ne ilave bina var, ne sonradan yapılmış bir müdahale. Ev, satın alındığı haliyle duruyor.
Bu nedenle idare mahkemesine yürütmeyi durdurma ve iptal davası açtım.
Üstelik konuyla ilgili olarak Kuşadası Jandarma Komutanlığı'na çağrılarak ifade verdim. CMK 147. maddesi uyarınca tüm haklarım bildirildi, ben de savunmamı kendim yaptım. İfademde, evin geçmişini, belgelerini ve belediyeden alınan işletme ruhsatı tek tek anlattım. Evimin kaçak olmadığını, belediyenin daha önce bu yapıya ruhsat verdiğini ve kadın emeğiyle 10 yıldır sosyal amaçla kullanıldığını belirttim.
Bu olayda sadece bir kişi cezalandırılmıyor;
Kadın emeği, Kırsal dayanışma, Kültürel miras ve Yerel kalkınma cezalandırılıyor.
Bugün Caferli'de dimdik ayakta kalan tek taş ev, dayanışmanın ve geçmişe saygının simgesidir. Bu yapıya “kaçak" damgası vurmak, köyün hafızasına ve emeğe haksızlıktır.
Bu nedenle bu mücadele sadece benim değil, kırsalda var olmaya çalışan herkesin mücadelesidir.
Haksızlığa sessiz kalmayın. Kültürümüze, doğamıza, emeğimize sahip çıkalım.
Yukarıdaki satırlar eski güzellik kraliçelerinden Nazlı Deniz Kuruoğlu'na ait Nazlı hanım yıllar önce Kuşadası Caferli mahallesinde bir taş ev almış burada çeşitli etkinler düzenlemiş ve burayı tüm Türkiye'ye tanıtmış şimdi hakkını arıyor. Mesele bundan ibadet umarım Kuşadası belediyesi bu yanlıştan döner.
Hepinize iyi hafta sonları değerli DENGE okurları...
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.