Hayriye Teyze
15 Haziran 2022, ÇarşambaTweet |
Günüme kızıllığından doğan kavurucu sıcaklığı ile karşımda duran güneşe selam vererek başladım. Elimde bir kova su. Ferahlamayı bekleyen menekşelerim, güllerim… Tam nefes alıyorken burnuma bir koku geldi . Balkona çıkmadan fırına börek atmıştım; yanıyordu az kalsın. Eh Hayriye, yine yakıyordun kendi kendini diye söylenmeden edemedim. Balkona geri çıkacaktım, henüz çiçeklerimi sulayamadım. Ancak ne göreyim; balkon terlikleri ile mutfağa kadar gelmişim. Bey görmesin. Telaşe içinde çıktım balkona. İşlerimi bitirdim. Hazırladığım kahvaltı sofrasına oturabilmek için demlenmiş çayımı ve sıcak böreğimi alıp masaya oturdum. Isırık aldığım gibi söylenmeden edemedim. Balkonu suluyordum, unutmuşum, akşama yenisi açar… İşittiğim torunumun sesi ile sağıma baktım.
“ Anneanne sen yine dedemin fotoğrafı ile mi konuşuyorsun?”
Hayat mücadelesi içinde birbirimizi zaman zaman görmüyor, zaman zaman küçük şeylere takıldığımızdan mutluluğu hep görev olarak alıyoruz. Yaşanılan gerçek hikayeyi satırlara taşımak, her sabah kahvaltı masasına eşinin fotoğrafı ile oturmaktan daha kolay olmuş mudur? Bilemiyorum. Bildiğim nefes aldığım tüm süreçte elimdekinin kıymetini bilmektir.