İyi ki çocuğum
19 Nisan 2022, SalıTweet |
İnsan, var olduğundan bu yana üç olgu için yaşamış ve savaşmıştır: özgürlük, bağımsızlık, egemenlik. İnsanoğlu; kendisini, ailesini ve sevdiklerini koruyabilmenin tek yolunun özgürlüğüne sahip olmak olduğunu biliyordu. Mutlu, huzurlu, keyifli yaşayabilmek için özgürlük ile birlikte bağımsızlığına kavuşacağını, ilerisinde de egemen olacağını yıllar boyunca deneyimleyerek öğrendi. Ayrıca bu olgu ve deneyimleri oluşturduğu toplum ve devletin temel taşı yaptı.
Türk Milleti’nin kaderi, 1881 yılında yeniden yazılmaya başladı. 23 Nisan 1920‘de de yeni doğan güneşin içimizi ısıtırcasına verdiği keyifle Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldı. O gün yurdun dört bir yanını etkileyen açılış görkemle karşılanırken bugün, gelecekten ümitli bir çift mavi gözün bakışlarındaki gururla 23 Nisan, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak kutlanacaktı.
Biz, bu özel günde meydanları, sokakları, okulları hatta evleri süsleyerek dünya çocuklarının kalbine barış fidanları dikecektik. Çocuklar şiirler okuyup gösteriler yapacaktı, tekrar ve tekrar herkese günün anlam ve önemini anlatacaktık. Bugün, bayramın hediyesi olan çocuklara mutluluk hediye edecektik. Memleketin karış karış toprağında coşkusunu, sevgisini haykırırcasına yaşayan çocuklar da onlara verilen emaneti koruyabilmek için can atacaktı. Çünkü bugün, küçük hanımların ve küçük beylerin günüydü. Ve gururla karşılanan bu günde emsalsiz duruşu ile eşi benzeri olmayan Atatürk’ten nesilden nesile hatırlanacak şu sözler döküldü: "Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız. Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiniz. Kendinizin ne kadar önemli, değerli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şey bekliyoruz."